Parklardan
ve yeşil alanlardan geçerken çok defa beni rahatsız eden bir durumla
karşılaşırım. Yürüyüş güzergâhlarının veya geçitlerin çoğu zaman insanlar hiç
düşünülmeden yapıldığına şahit olurum. Özellikle o park veya yeşil alandan
başka bir yere geçilme durumu söz konusuysa insanla alay edildiğini hatta
zulmedildiğini görürsünüz. Sanki labirentli bulmacalarda çıkış yolunu bulmanızı
istemişler gibidir.
Abartmıyorum,
bu durum bana insanları çizgilere taptırma gibi çok ağır geliyor.
Demek ki
benim gibi düşünen epeyce insan olmalı ki bu güzergâh ve çizgilere uymayıp
kendilerine en kestirmeden ortak bir yol edindiklerini görüyoruz, tabi ki biz
de oradan gidiyoruz.
Bu arada
bizim bu yaptığımıza kızıp homurdananları da görüyoruz;
“Şuraya yol
yapılmış, ama birileri illa ki buradan gitmiyor, çimenleri çiğniyor, bizim
insanımız adam olmaz” gibisinden söyleniyorlar. Bizim de;
“İnsanlar
çizgilere uymaz, çizgiler insanlara uyar, çizgiler insanlar için çizilir” diye
böylelerine cevap verdiğim oluyor.
Buraların
projelerini çizen belediye yetkilileri baştan bunu düşünmemiş olsalar bile daha
sonra insanların yol edindikleri güzergâhları dikkate alarak yolları
değiştirmelerini istiyoruz.
Sadece park
ve yeşil alanlarda değil hayatın tamamında çizgiler insanlara uymalıdır,
insanları çizgilere taptırma zorbalığından vaz geçilmelidir. Kimse bunu kural
tanımama olarak kabul etmemelidir. Elbette insanlar düşünülerek çizilmiş
çizgiler de vardır.
Gelelim çok daha
önemli bir çizgi konusuna.
Camilerdeki
namaz saflarını İslam mı belirleyecek yoksa halı firmaları mı, özellikle ilk safın
nasıl oluşması gerektiğini?
Camide saf
nasıl oluşur? İmamın tam arkasına duracak kişi safın çivisidir, saf bu noktadan
başlar, sonra bunun sağına ve soluna insanlar dizilirler. İmamın arkasındaki bu
kişi inşaata duvar örülürken çivinin çakılıp ipin çekildiği noktadır.
Allah Allah,
bir de bakıyoruz imamın arkasındaki böyle bir kişi yok, orasını boş bırakmışlar
sağına ve soluna dizilmişler. Niçin kimse yok? Halı firması öyle buyurmuş, öyle
arzu etmiş, halılardaki çizgi imamın hemen yirmi beş otuz santim arkasına
konulmuş, tabi oraya da bir kişi sığmıyor, asıl olması gereken kişi yok. Hiç
kimse de halı firmasının bu şekilde tefrişine itiraz etmiyor. Dikkat edelim, bu
boşluk safların başka yerlerindeki rast gele boşluğa hiç benzemez.
Başta imam
kardeşlerimiz ve müftülüklerin bu konuya el atmalarını bekliyoruz.