Okunuşlar, Türkçe seslere en yakın şekilde verilmeye çalışılmıştır, ancak İngilizce'deki bazı seslerin Türkçe'de tam karşılığı bulunmadığını lütfen unutmayın. En doğru telaffuz için sesli sözlüklerden veya ana dili İngilizce olan birinden dinlemeniz tavsiye edilir.
İngilizce'de En Çok Kullanılan 100 Kelime ve Okunuşları
- the (dı) - (belirli nesneler için kullanılan tanıtım edatı)
- be (bi:) - olmak (fiil)
- to (tu:) - -e, -a (yönelme edatı); mastar eki
- of (ov) - -in, -ın (aitlik edatı)
- and (end) - ve
- a (e, ı) - bir (belirsiz tanıtım edatı)
- in (in) - içinde, -de, -da
- that (det) - o, şu; ki (bağlaç)
- have (hev) - sahip olmak; -mek, -mak (yardımcı fiil)
- I (ay) - ben
- it (it) - o (cansız ve hayvanlar için)
- for (for) - için
- not (nat) - değil (olumsuzluk eki)
- on (on) - üzerinde, üstünde, -de, -da
- with (vit) - ile, beraber
- he (hi:) - o (erkekler için)
- as (ez) - olarak; gibi; -dıkça, -dikçe
- you (yu:) - sen, siz
- do (du:) - yapmak; -mek, -mak (yardımcı fiil)
- at (et) - -de, -da (konum veya zaman)
- this (dis) - bu
- but (bat) - ama, fakat
- his (hiz) - onun (erkek için)
- by (bay) - tarafından; ile; yakınında
- from (from) - -den, -dan
- they (dey) - onlar
- we (vi:) - biz
- say (sey) - söylemek
- her (hör) - onun (kadın için); ona (kadın için)
- she (şi:) - o (kadınlar için)
- or (or) - veya, ya da
- will (vil) - -ecek, -acak (gelecek zaman yardımcı fiili)
- my (may) - benim
- one (van) - bir (sayı)
- all (ol) - tüm, bütün
- would (vud) - -ardı, -erdi (geçmiş alışkanlık; rica)
- there (der) - orada, oraya; var
- their (deyr) - onların
- what (vat) - ne
- so (so) - bu yüzden, böylece; çok
- up (ap) - yukarı
- out (aut) - dışarı
- if (if) - eğer
- about (ıbaut) - hakkında, yaklaşık
- who (hu:) - kim
- get (get) - almak, elde etmek; olmak
- which (viç) - hangi, hangisi
- go (go) - gitmek
- me (mi:) - bana, beni
- when (ven) - ne zaman; -dığında, -diğinde
- make (meyk) - yapmak, etmek
- can (ken) - -ebilmek, -abilmek
- like (layk) - beğenmek; gibi
- time (taym) - zaman, kez
- no (no) - hayır, hiç
- just (cast) - sadece, az önce
- him (him) - ona, onu (erkek için)
- know (nov) - bilmek
- take (teyk) - almak, götürmek
- person (pörsın) - kişi
- into (intu) - içine, içerisine
- year (yiyır) - yıl
- your (yur) - senin, sizin
- good (gud) - iyi
- some (sam) - bazı, biraz
- could (kud) - -ebilirdi, -abilirdi (geçmişte yapabilme)
- them (dem) - onlara, onları
- see (si:) - görmek
- other (adör) - diğer, başka
- than (den) - -den, -dan (karşılaştırma)
- then (den) - o zaman, sonra
- now (nav) - şimdi
- look (luk) - bakmak, görünmek
- only (onli) - sadece, yalnız
- come (kam) - gelmek
- its (its) - onun (cansız ve hayvanlar için)
- over (ovır) - üzerinde, üzerinden; bitti
- think (tink) - düşünmek
- also (olso) - de, da; ayrıca
- back (bek) - geri, arka
- after (aftır) - sonra
- use (yu:z) - kullanmak
- two (tu:) - iki
- how (hav) - nasıl
- our (aur) - bizim
- work (vörk) - çalışmak, iş
- first (först) - birinci, ilk
- well (vel) - iyi, peki
- way (vey) - yol, yöntem
- even (ivın) - bile, hatta
- new (nu:) - yeni
- want (vont) - istemek
- because (bikoz) - çünkü
- any (eni) - herhangi bir, hiç
- these (di:z) - bunlar
- give (giv) - vermek
- day (dey) - gün
- most (most) - en çok, çoğu
- us (as) - bize, bizi
- long (long) - uzun; uzun süre
Kaynak: HABER MERKEZİ




