Vahdettin İnce “HÜDA PAR alternatif olabilir
mi?” başlıklı yazısında Serkan Ramanlı'nın Batman Belediye Başkan adayı olarak
gösterilmesi ve entelektüel birikimini halkın anlayabileceği bir üslupla
aktarmasının dikkat çekici olduğunu. Ayrıca, Kurmanci ve Zazakiye dil
çeşitliliğine verilen önem ve adayların bu dilleri ustalıkla kullanmasının
takdir edilmesi gerektiğini belirtti.
HÜDA PAR'ın bölgede alternatif bir siyasi güç olarak ortaya çıktığını ve
bölge halkı tarafından sempati topladığını yazan İnce, HÜDA PAR'ın yükselişini
Refah Partisi'nin çıkışına benzediğini; ancak, AK Parti'nin Refah Partisi'nin
izinden giderek iktidara gelmesiyle benzer bir süreç yaşanabileceğini belirtti.
Vahdettin İnce HÜDA PAR'ın bölgede alternatif bir siyasi güç olarak ortaya
çıkması, bazı siyasi hareketlerin tepkisini çektiğini ve saldırıya uğradığını Bu
tür tepkilerin, HÜDA PAR'ın bölgede etkili bir şekilde var olduğunu gösterdiğini
ve ileride iktidar olabileceğini açıkladı.
Vahdettin ince’nin son yazısı
şu şekilde:
“Bu köşeyi takip edenler,
güncel siyasete girmemeye çalıştığımı bilirler. Ancak elimden geldiğince
doğruya doğru, eğriye eğri demeyi de şiar edindiğimi belirteyim, bu doğru veya
eğri kimden sadır olursa olsun. Mesela önümüzdeki yerel seçimler bağlamında
siyaset arenasının iyice ısındığı bu günlerde HÜDA PAR'ın yerel seçimlerdeki
tutumu, söylemi, adaylarının profili, bu arada Batman Belediye Başkan adayı
Serkan Ramanlı'nın duruşu, çıkışları, söylemleri sizin de dikkatinizi
çekmiştir. Parti Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun ve Batman adayı Serkan
Ramanlı'nın, sahip oldukları entelektüel birikimi halkın anlayacağı bir üslupla
günlük dile aktarma hususunda büyük bir başarı sağladıkları da görülüyor.
Genelde partinin, Batman özelinde Serkan Ramanlı'nın belli bir sempati
toplaması da bu yüzden. Bölge siyasetine yeni bir soluk, kalıcı bir renk
kazandırdıkları belli oluyor. Takip ettiğim kadarıyla basının gündeminden de
düşmüyorlar. İtiraf etmek gerekir ki ülkenin, özellikle bölgenin yıllardır
hasret kaldığı bir siyasi dil kullanıyorlar. Dil derken şunu da belirteyim,
mesela Batman adayı Serkan Ramanlı Kurmanciyi, Diyarbekir adayı Faruk Dinç
Zazakiyi ve Dersim adayı Muhammed Ata Yüksel de Zazaki ve Kurmanciyi büyük bir
ustalıkla kullanıyorlar. Diğer adayları da muhakkak öyledirler. Nitekim
yıllardır bölgede yerel iktidarı elinde tutan partinin adaylarının da çoktandır
buzdolabına kaldırdıkları Kürtçeyi çat pat da olsa konuşmaya çabaladıkları fark
ediliyor. Neticede güncel siyasetten uzak dursak da, HÜDA PAR'ın siyaset
sahnesindeki bu etkin ve isabetli yerini alması alternatifsiz bırakılan bölge
halkı için hayırlı olmuştur demek durumundayız.
Ben HÜDA PAR'ın bölgede
sergilediği bu alternatif olma potansiyelini bir zamanların Refah Partisi'nin
çıkışına benzetiyorum. 12 Eylül darbesinden sonra gerçekleştirilen ilk mahalli
seçimlerde Refah Partisi'nin Van ve Urfa'da belediye başkanlıklarını kazanması,
ardından Konya, İstanbul gibi yerlerde belediyecilik anlamında sergilediği
başarılar, bugünkü AK Parti şahsında söz konusu siyasal çizgiyi iktidara
taşımıştı. HÜDA PAR da bu performansını, tutturduğu bu çizgiyi sürdürürse en
azından bölgede ciddi bir alternatif, ileride iktidar bile olabilir.
Tek parti rejiminin inkarcı,
retçi, asimilasyoncu baskılarından bunalan Kürtlerin öfkesini, tepkisini,
mağduriyetini, mazlumiyetini istismar ederek yerelde iktidar olan, ama
belediyecilik anlamında Kürtlere hendek ve çukurlardan başka bir şey
kazandırmayan siyasal hareketin bu gelişmeden pek memnun olmaması da bunun bir
kanıtıdır. Son olarak DEM adını alan siyasal hareketin, günlerdir dilinden
düşmüyorlar nitekim. Bir bakıma Kürtleri, Kürt oylarını çantada keklik görme
konforları bozulmuş gibi canhıraş saldırıyorlar. Özellikle Serkan Ramanlı adeta
kimyalarını bozmuş, derin endişelere sevk etmiş onları.
Mesela Batman belediye başkan
adaylarının, bir futbol maçında, her iki tarafın beyanlarına göre tesadüfen
Serkan Ramanlı'yla yan yana gelmesi ve bu buluşmanın fotoğraf karesine
yansıması üzerine, adamı partiden ihraç ettiler. Sonra da iddialarına göre
"Kürt düşmanları" ile bir araya gelmeyeceklerini zehir zemberek
ifadelerle ilan ettiler. Yüz yıldır Kürtlerin varlığını inkar eden, Dersim,
Zilan, Koçgiri gibi katliamlardan geçiren, Şeyh Said'i, Seyyid Rıza'yı idam
eden, Kürtçeyi yasaklayan, Kürt diyeni hapse tıkan bir geleneğin temsilcisi siyasal
bir partiyle gizli açık ittifak kurduğuna, "kent uzlaşısı" gibi ne
anlama geldiği belli olmayan kavramların gölgesinde kol kola girdiğine bakmadan
hem de.” MURAT ORHAN