İbrahim Kahveci, Türkiye’de ekonomi yazarlığı ve gazeteciliğiyle tanınan bir isimdir. Baba tarafından aslen Trabzon’un Of ilçesi kökenlidir. Amcası ise merhum Adnan Kahveci’dir; bu aile bağı, kamuoyundaki profilini etkileyen bir unsur olmuştur. Eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamlamış ve 1992 yılında mezun olmuştur. Bu eğitim sonrası kariyerine sermaye piyasalarında araştırmacı olarak başlamış ve uzun yıllar bu alanda çalışmıştır.
Kahveci, araştırmacı olarak sermaye piyasalarında görev aldıktan sonra gazetecilik alanına geçiş yapmıştır. İlk olarak Yeni Şafak gazetesinde günlük yazılarla yer almış, ardından çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı ve ekonomi şefliği görevlerinde bulunmuştur. Özellikle Karar Gazetesi bünyesinde ekonomi yazarlığı ve ekonomi şefliği yapmış, yazılarında Türkiye ekonomik verileri, piyasa dinamikleri, büyüme-enflasyon ilişkisi gibi konuları ele almıştır. Televizyon programlarında da sıkça görülmüş ve ekonomi üzerine yorumlar yapmıştır.
Kahveci’nin yazıları genellikle ekonomi politikaları, sermaye piyasaları, kamu borçlanması, döviz kuru ve enflasyon gibi makroekonomik başlıklara odaklanır. Yazılarında hem eleştirel bir bakış açısı görülür hem de gerektiğinde övgü yönüyle yaklaşım sergiler. Örneğin, “neden geçinemiyoruz?” ve “büyüme mi yoksa şişme mi?” gibi gündemdeki tartışma başlıklarına yazılarında yer verir.
Doğum tarihi kesinlik taşımamaktadır; bazı kaynaklarda 1970 yılında doğduğu belirtilmektedir. Medeni durumu, aile hayatı ve özel yaşamına dair ayrıntılar kamuoyuna geniş şekilde yansımamıştır. 2024 yılı itibarıyla gazetecilik kariyerinde önemli bir dönemeç yaşadığına dair haberler vardır; örneğin Karar Gazetesi’ndeki görevinden ayrıldığı belirtilmiştir.
İbrahim Kahveci, ekonomistin dilini halkın anlayabileceği bir üslupla köşesine taşıyan bir yazardır. Akademik ve piyasaya dönük geçmişi, onu yalnızca yorum yapan değil “anlayan ve aktaran” bir konuma getirir. Aile kökeni, eğitim geçmişi, araştırmacı kimliği ve medya görünürlüğü birleştiğinde, Türkiye’de ekonomi yazarlığı bağlamında görünür bir aktör olarak değerlendirilebilir.
