İslam tarihinin ta başından bu yana müslüman olduğunu
söyleyenlere karşı hüsnü zannın maalesef çok ağır bedeller ödettiğini bildiği
halde Bediüzzaman; “biz hüsnü zanna memuruz” der.
Maalesef bu durum, aldanmak değildir lakin müminlerin en
yumuşak karnıdır.
Düşünsenize Gazzeliler İslam alemi hakkında ne kadar hüsnü
zan beslemişlerdi. Tamam Suud veya Mısır gibi vaziyeti belli ülkelerden bir şey
ummasalar da “işgal rejimine karşı sert sözler sarf edenler herhalde bizi
komple terör çetesinin insafına bırakmazlar” diye öyle hayaller kurmuşlardı ki…
“Hiçbir şey yapmasalar da ne siyasi ne ticari hiçbir ilişkiyi sürdürmezler” demişlerdi.
Olmadı.
Dün Küfe’de olmadığı gibi.
Birilerinin itibar ettiği filan kimse, Ayet ve Hadislerle o
kadar haşir neşirdir. Herhalde din kardeşleri hakkında hemen iftira atmaz, en
azından İfk hadisesini ve sonrasındaki uyarıları sağda solda o kadar anlattığına
göre bizzat kendisi aynı hataya düşmez diye hüsnü zan ederken o da ne, bir
bakarsınız o zat, arkanızı döndüğünüzde sırtınıza sivri dilini saplamış.
Yine “bu zamanın en büyük farz vazifesi İttihad-ı İslamdır”
diyen Risale-i Nur hakkında yarım asır konuşmuş, yazmış, ders vermiş şu meşhur
zat, herhalde kalkıp da Alimlere ve haliyle Üstad’a bağlılıklarını yüzlerce can
vererek ispatlamış bir hareketin mensuplarını İhlas ve Uhuvvet Risalelerinin
zıddına, rasgele suçlayıp itham edecek değil ya diye hüsnü zan ederken o da ne
bir bakarsınız adam, twitinde demediğini bırakmamış.
Ya hu şu adamlar, memlekette başörtüsü, İmam Hatip Liseler,
Kur’an Kursu, Ayasofya’nın esareti gibi inanca yönelik baskıların büyük ölçüde
ortadan kalkması için çalıştılar, hatta dindar nesil filan dediler, ee bunlara
ait belediyeler de festival vs adı altında gençliğin ahlakını yozlaştıracak
işler yapmazlar, en azından kendi TV’lerindeki yayınları başıboş bırakmazlar,
yozlaşmaya pirim vermezler diye hüsnü zan ederken o da ne, bir bakarsınız edep
fukaralarına itibar verme yarışına girmişler…
Dünyanın hiçbir ülkesinde sokak köpeklerinin canı
insanlardan değerli olamayacağı için bu konuda herhalde acil tedbirler alınır
diye hüsnü zan edersiniz, yanılırsınız.
Aile kurumunun toplumun dini kabulleri referans alınmadan
hele hele de batıyı mahveden yaklaşımlar bütünüyle reddedilmeden asla ıslah
edilemeyeceğini bunlar çok iyi bilirler ve ona göre tedbir alırlar diye hüsnü
zan edersiniz, yanılırsınız.
Kemalizm’in bu coğrafyanın medeniyet kodları ile ve
geçmişteki devasa kültür birikimi ile sorununa bunlar çok iyi vakıflar, illa ki
bu konuda beyaz elitlere teslim olmazlar diye hüsnü zan edersiniz sonra Afrika
açılımında bile bunun esas alındığını görür yanılırsınız.
Şimdi son hezimetle hatalardan dönülür diye hüsnü zan etmek
de aynı zaafın tezahürü.
Adına ister karamsarlık ister kötümserlik denilsin;
seçimlerin sonucu ne söylerse söylesin, bundan sonra da hiçbir konuda geri adım
filan olmayacak.
“Bir toplum kendini değiştirmedikçe Allah da onların
durumunu değiştirmeyecek”
Küçücük makamlar bile gurura sürüklemeye devam edecek.
Enflasyon ve döviz düşmese de faiz yükseltme politikasından
dönülmeyecek.
Gazze’de daha ne yaparsa yapsın işgal rejimiyle arayı
koparacak herhangi bir adım atılmayacak.
İslami hassasiyete sahip kesimleri küstürme pahasına da olsa
seküler kesimlere şirin gözükürsek oylarını alırız biçimindeki boş hayallerden
vazgeçilmeyecek.
Irk ve etnik temelli bakış açısında hiçbir değişiklik
olmayacak.
Başıboş sokak köpekleri can yakmayı sürdürecek.
Aile kurumu, batı liberalizmine ve özü boşaltılmış kadını
putlaştıran feminizme daha küçük lokmalar halinde yedirilecek.
Cinsi sapkınlara verilecek bir takım imtiyazlar da dahil,
küreselcilerin dikte ettikleri her konu, tartışmasız mutlak uygulanacak.
Ee sonra ne olacak diye sormak? tabi ki abes olur.
Mülkün sahibi, şükredilmemiş nimetlerini geri alacak ve her
bakımdan bir elli yıl daha geriye gidilecek.
Gerçeklerin acılığının içleri karartması doğaldır.
Yalnız iki ihtimal daha var.
Birincisi, Büyük şeytanın sınırsız desteğine rağmen işgal
rejimi hızla zayıflayıp nihayetinde yıkılacak. Ve bu durum, domino taşları gibi
burada bile en dipten en yüzeye kadar her şeyi alt üst edecek. Zihinler
sarsılacak, stratejiler yeniden belirlenecek, roller yeniden dağıtılacak.
İkincisi, Hak Teala, geçmişte ilay-ı kelimetullah uğruna
ödediği nice bedeller hatırına bu mübarek beldeyi yine topyekün helak olmaktan
kurtaracak, akılları başlara getirecek, bir iki güzellikleri hatırına,
haramlara dalanlardan kimilerinin tevbelerini affedecek, doğruya iletecek.
Allah affetsin işte yine hüsnü zan oldu!