Küresel bir sorun haline gelen mülteciler ile ilgili acil
olarak insanî ve ahlakî bir çözüme ihtiyaç duyulduğuna dikkat açıklamada,
"Dünyanın birçok ülkesinde şiddet, kaos, işgal ve yoksulluğun ileri
boyutlarda olması, insanlığı büyük bir mülteci krizi ile baş başa bırakmıştır.
Bu anlamda bütün dünya, büyük bir insanlık imtihanı ile karşı karşıyadır.
İnsanlık imtihanını en iyi şekilde veren toplumumuz, bir ensar fedakârlığı ile
mülteci kardeşlerimize kucağını açmış, onlardan hiçbir şey esirgememiş ve
onları bağrına basmıştır. Dünyada en fazla mülteci barındıran ülkelerden biri
olmamız da bunu göstermektedir. Ancak siyaset, medya ve benzeri kimi
çevrelerden insanlığını kaybetmiş bazı kesimler, toplumumuzun bu erdemli
hassasiyetine gölge düşürmeye çalışmaktadır." denildi.
"Mülteciler üzerinden siyaseti dizayn etmeye çalışmak,
siyasi çıkarı için suistimal etmek ve toplum mühendisliği aracına dönüştürmek
utanç vericidir." ifadelerinin yer verildiği değerlendirmede, "Hele
hele mültecileri ötekileştirmek, ırkçı saldırıların hedefi haline getirmek, can
ve mallarına kast ederek kaos oluşturmaya tevessül etmek, tam anlamıyla bir
insanlık suçudur. Halk da siyaset kurumu da devlet ve hükümet de bu konuda
büyük bir sorumlulukla hareket etmelidir. Türkiye’nin yapması gereken;
mültecilerin kendi memleketlerine, kendi köylerine ve şehirlerine güvenli geri
dönüş şartlarını oluşturmaktır. Mültecileri başka insanların yerlerine
yerleşmeye zorlamak ise demografik yapıyı değiştirmek, bütün coğrafyayı kalıcı
bir şekilde kaosa mahkûm etmektir." ifadeleri kullandı.
ARTAN ENFLASYON KARŞISINDA ÜCRETLER KORUNMALIDIR
HÜDA PAR’ın gündeminde enflasyon da vardı. Açıklanan nisan
ayı rakamlarıyla birlikte tüketici enflasyonunun yıllık yüzde 69,97,
üretici enflasyonunun da yüzde 121,82 oranına ulaşarak yeni rekorlar kırdığı
hatırlatılan değerlendirmede, şunlar kaydedildi: “Tüketici ile üretici fiyat
endeksleri arasında her geçen gün daha fazla açılan makas, üretim
maliyetlerinde yaşanan artışların bir şekilde tüketiciye yansıyacağını,
dolayısıyla enflasyon artış hızının bir süre daha devam ederek yeni rekorlara
koşacağını göstermektedir. Ayrıca Merkez Bankasının 2022 yılsonu enflasyon
tahminini yüzde 23,2’den yüzde 42,8’e çıkarması, bunun kanıksandığını
göstermektedir. Bu durum, tüm kesimlerin alım gücünü her geçen gün biraz daha
eritmektedir. Bu gidişattan en çok etkilenenler ise kuşkusuz dar ve sabit
gelirlilerdir.”
Açıklamada, “Başta asgari ücretli ve emekliler olmak üzere
ücretleri dönemsel olarak güncellenen çalışanlar, hız sınırı tanımayan
enflasyona ezdirilmemelidir. Söz konusu kesimlerin alım gücünü yaşanan
artışlara karşı korumak için yıllık veya altı aylık periyotları beklemek yerine
daha dinamik bir formül uygulanmalıdır. Bu durumda yapılabilecek en iyi
uygulama, geçmişte de uygulanan “Eşel Mobil Sistemi” benzeri bir uygulamadır.
Enflasyon oranlarına bağlı olarak aylık veya üç aylık periyotlar halinde
ücretlerde iyileştirme yoluna gitmek, rutine dönüştürülmelidir.” Denildi. HABER
MERKEZİ




