Yapıcıoğlu, Kur'an-ı Kerimi işarete ederek 'halimizden şikayetçiysek reçetemizi o kitaptan arayacağız' diyerek şöyle devam etti:'İçinde bulunduğumuz halden kurtuluşun reçetesinin, müjdesinin bu kitap olduğunu, o kelamın sahibi, bütün mülkün sahibi, bizim de sahibimiz bize haber yolluyor. Öyleyse eğer biz halimizden şikayetçiysek reçetemizi o kitaptan arayacağız. O kitap ki bize adaleti, iyiliği ve akrabaya yardımı emrediyor. Peki, bizim halimiz nedir? Şu kitabın hitap ettiği müminler olarak ne yapıyoruz? Her Cuma gittiğimiz her caminin minberinden bize hatırlatılan Allah'ın o emrine 'Allah size adaleti emrediyor' diye hatırlatılan emre rağmen biz adaleti ne kadar ayakta tutabiliyoruz?'
Müslümanların içinde bulunduğu durumdan kurtulmasının tek yolunun Kur'an-ı Kerim'in ilan ettiği gibi kardeş olmak olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu, 'Eğer gerçekten biz birbirimize adaletle davranmayı öğrenebilirsek o zaman kardeşlik hukuku da tecelli edecektir. Sadece kardeşliğin edebiyatını yaparak varabileceğimiz bir yer yoktur. Birbirimizin hukukuna riayet edersek aramızdaki ihtilafların gerçekten de hak ve hukuk çerçevesinde, adalet temelinde çözülebileceğine olan inancı yeniden toplumumuza, çevremize, etrafımıza verebilirsek evlatlarımızı bu inanç ve şuurla yetiştirebilirsek aramızda herhangi bir sorun çıktığında hemen silaha, şiddete ve savaş yöntemlerine başvurmayacağız. Bizim ihtiyacımız olan budur. Huzura muhtacız, huzuru bulmak için adil olmak zorundayız. Kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirmek zorundayız.' şeklinde konuştu. İlkha




