Sosyal Medya Yasası ile birlikte oluşabilecek suiistimallere dikkat çekilen açıklamada “Yasa hazırlanırken ilgili tüm tarafların ve toplumun istişaresine açılması ve ifade edilecek eleştiri ve önerilerin dikkate alınması suiistimallerin önünü alacaktır.” Denildi.

Yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanının sosyal medyaya yönelik düzenleme istemesi ile birlikte erişim engeli iddiaları üzerinden sert tartışmalar yaşanmaya devam etmektedir. Türkiye’de sosyal medya platformları hukuki bir denetim mekanizmasından yoksundur. ‘İfade Özgürlüğü’ kavramı henüz sağlıklı bir şekilde tanımlanmamıştır. Hukuk makamları dijital mecraların denetimi konusunda muhatap bulamamaktadır. Medya kullanımı sınırları hususunda ciddi bir belirsizlik söz konusudur. Pek çok sahte hesap üzerinden algı operasyonları yürütülebilmekte, yanlış ve abartılmış bilgiler yayılabilmekte, tehditlerin ve hakaretlerin aleni bir şekilde yapılmasına olanak sağlanmaktadır. Genel edep ve ahlaka aykırı yayın ve paylaşımlar her geçen gün daha da artmaktadır. Mahkemeler talep etmesine rağmen bu suçların faillerine ilişkin bilgiler kurumlarla paylaşılmamaktadır. Bu, hukukun işleyişi açısından önemli bir engel teşkil etmekte ve hem suçların önlenmesi hem de işlenen suçların faillerinin tespiti noktasında sosyal medya platformlarının denetiminin ve gerekirse yaptırıma tabi tutulmasının önemini göstermektedir.” İfadeleri kullanıldı.

Yasa ile birlikte oluşabilecek suiistimallere de dikkat çeken HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı, ““Sosyal medya platformlarının, kişilerin ifade özgürlüklerinin önemli bir aracı olarak görüldüğünün de bilinmesi gerekir. İfade özgürlüğü noktasında Türkiye çoğu zaman eleştirilerin hedefi olmakta ve bireyler yaptıkları eleştiriler sebebiyle de yaptırıma tabi tutulabilmektedir. Bu nedenle birçok kişi, ancak kimlik bilgileri açığa çıkmadığında özgürce konuşabildiğini düşünmektedir. Sosyal medyanın şeffaflaştırılarak hukukun yaptırım öngördüğü suçların muhakkak denetlenebilmesi gerekir. Ancak bu denetleme yapılırken, sosyal medyanın siyaset kurumunun güdümüne alınmasına ve siyasi sansür uygulanmasına da engel olunmalıdır. Bu yasa hazırlanırken, ilgili tüm tarafların ve toplumun istişaresine açılması ve ifade edilecek eleştiri ve önerilerin dikkate alınması suiistimallerin önünü alacaktır.” önerisinde bulundu.

Mübarek Üç Aylar Başladı: Müminlere Manevi Yenilenme Çağrısı
Mübarek Üç Aylar Başladı: Müminlere Manevi Yenilenme Çağrısı
İçeriği Görüntüle

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ “USULÜNCE” VE İVEDİLİKLE KALDIRILMALIDIR”

Açıklamada İstanbul Sözleşmesine de değinildi. İstanbul Sözleşmesi'nin beraberinde getirdiği cinsel sapkınlığa dikkat çeken HÜDA PAR, “'Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi’ gerekçesiyle Mayıs 2011’de imzaya açılan ve 2012’de resmen yürürlüğe giren ‘İstanbul Sözleşmesi’, kaynaklık ettiği ‘Cinsel yönelim tercihi’ gibi sapkınlıklarla toplumumuzun dini ve insani değerlerini aşındıran meşum çabaların sığınağı olmuştur. Sözleşmeye uyarlanan ilgili yasalar ve saha uygulamaları, sözleşmenin sözde gerekçesini teşkil eden kadına yönelik şiddeti engellemediği gibi, daha da artıran bir mekanizma üretmiştir. Her yıl adına ‘Onur’ dedikleri sapkınlığı teşvik edici etkinliklerin bu yılki safhasında Sayın Cumhurbaşkanı, milletin ahlaki ve manevi değerlerini aşındıran taşkınlıklara dikkat çekmiş, herkesi bunlara karşı tavır almaya davet etmiştir. Oysa sapkınlıklara temel teşkil eden sözleşmeye karşı bir karşıtlık zaten vardır. Bu tavrı alması gereken halk değil, siyasi iradedir.” diye açıklamada bulundu.

Kaynak: HABER MERKEZİ