HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı,
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında; Meclis Başkanlığına sunmuş oldukları
kanun teklifi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Meclis Başkanlığına sundukları kanun teklifine değinen
Ramanlı, 80 günden fazla bir süredir siyonist barbar çetenin Gazzelilere adeta
ölüm kustuğunu belirtti.
Ramanlı, "Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız, siyonist
çetenin ele başlarının insanlığa karşı işledikleri suçlar sebebiyle
yargılanması gerektiği yönündeki talebini dillendiriyor ise de maalesef
ülkemizde bu katillerin yargılanmasının önü bir türlü açılmıyor. Biliyorsunuz
Türk Ceza Kanunu'na göre; insanlığa karşı suç işleyenlerin ülkemizde de
yargılanabilmelerinin yolu Adalet Bakanlığının talebiyle açılabiliyor. Bizler
de HÜDA PAR olarak hükümetlerin belki siyasi saiklerle bu yolu açmamalarının
getirdiği mahzurları da önlemek için soruşturma açılabilmesi ya da yargılama
yapılabilmesi için sadece Adalet Bakanlığının değil Meclis'in de alacağı bir
kararla mümkün olabilmesinin yolunu açmak istiyoruz." diye ekledi.
İnsanlığa karşı işlenen bu suçlarda aktif rol üstlenen,
çifte vatandaşlığı sebebiyle bugün siyonist barbar çetenin saflarında Müslüman
kanı döken çifte vatandaşların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tespit
edilip kamuoyuna duyurulması ve bunlar hakkında derhal işlem yapılması yönünde
bir kanuni düzenleme getirilmesini istediklerini ifade eden Ramanlı, şöyle konuştu:
"Bununla yapmak istediğimiz şey; birincisi, insanlığa karşı suç işleyen
çifte vatandaşlar bile olsa haklarında en ağır müeyyidenin uygulanması, eğer bu
suçlara iştirak etmemişse ve halen asker yazılmaya devam ediyorsa buna karşı da
caydırıcı bir hapis cezasının öngörülmesi ve bu kişilerin vatandaşlıktan
çıkarılması ile birlikte mal varlıklarının tasfiye edilmesi ve bu mal
varlıklarının da Aile ve Gençlik Fonu'na aktarılması yönünde bir içeriğe sahip
olan teklifimizi bugün itibariyle Meclis Başkanlığına sunduk. Bu kanun
teklifimize bütün siyasi parti gruplarının ve Meclis'te temsil edilen bütün
siyasi parti üyelerinin destek vermesini istiyoruz. Kendilerinden de
desteklerini talep edeceğiz inşallah, bunun kanunlaşması için de elimizden
geleni yapacağız."
"BÜTÇEMİZİN CİDDİ BİR KALEMİNİN FAİZE GİTMESİNİ SORGULAMAMIZIN VAKTİ GELDİ DE GEÇİYOR"
Bütçede faize ayrılan rakama yönelik eleştirilerini de yönelten Ramanlı, şunları kaydetti: "Biliyorsunuz ekonomi yönetimi; uzunca bir süre, yüksek enflasyonla mücadele edebilmek için, cari açığın kapatılması ve ülke içerisinde sıkılaştırma tedbirlerinin alınması yönünde bazı adımlar atıyor. En son Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu, politika faiz oranlarını yüzde 42-42 buçuğa yükseltti. Her ne kadar bu bahsettiğim gerekçeler sebebiyle faizler arttırılıyor ise de esasında bu küresel sermayenin faiz oranlarını enflasyon oranlarıyla eşitleme talebinin bir sonucu gibi okunmalı, ülke kaynaklarının tefecilere hasredilmesi, oralara akıttırılmasının kabul edilir bir yanı yoktur. Her ne kadar hükümet üreticiyi, üretime ve ihracata dönük iktisadi faaliyetlere yönlendirmeye yüksek sesle çabalıyor olsa da neticede paradan para kazanmanın garantili bir getiri olduğu bir düzeyde yatırımcının kolay kolay riske girip yatırım yapmasını beklememiz çok mümkün olmayacaktır. Netice itibariyle kapitalist sistem acımasız bir sermayedar ideolojisidir. Önce para bolluğu oluşturur, sonra tüketimi kamçılar, tüketim köleliğinden sonra borçlanmayı teşvik eder. Borçlanmak demek faiz demek. Faize bulaşmak demek artık ipin ucunun kaçması demek. Ve bu sarmalın, bu döngünün ilanihaye devam etmesi demek. Ülke olarak bizim faize dayalı kapitalist ekonomi modelini artık sorgulamamız gerekiyor. Bütçemizin ciddi bir kaleminin faize gitmesini sorgulamamızın vakti geldi de geçiyor. Bu kapsamda elbette enflasyonun düşürülmesi, 85 milyon vatandaş için çok önemlidir ama bunu yaparken israfı önlemek, Tasarruf yapmak ve kaynakları verimli kullanmak çok daha acil ve kalıcı bir çözüm olacaktır.”
MUHARREM KAYIK