HÜDA PAR Batman Milletvekili ve Parti Sözcüsü Serkan Ramanlı, Akit TV'de Muharrem Tolga Köse'nin canlı yayın konuğu oldu. Ramanlı, partisi tarafından düzenlenen "Kürt Meselesi Çalıştayı" sonrasında gelen eleştirilere yanıt verdi ve önemli açıklamalarda bulundu.
"Kürt Meselesi 100 Yıldır Devam Eden Bir Sorun"
Serkan Ramanlı, Kürt meselesinin uzun yıllardır devam eden bir sorun olduğunu belirterek, "Red, İnkar ve asimilasyon politikalarının Kürtler üzerindeki etkilerini ve bunun sonuçlarını yıllardır hep birlikte yaşıyoruz. 40 yıldır bir çatışma sürecinden geçiyoruz. On binlerce insan hayatını kaybetti, köyler boşaltıldı, insanlar yerinden yurdundan edildi ve huzurumuz kaçtı. Bu sorun bir türlü çözülemedi ya da çözülmek istenmedi. Biz bu meselenin çözülmesini istiyoruz ve bu nedenle çalıştay düzenledik" dedi.
"Çalıştay Uzun Zamandır Planlanıyordu"
Hüdapar'ın düzenlediği çalıştayın Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve Abdullah Öcalan'ın görüşme süreci ile ilişkilendirilmesine de tepki gösteren Ramanlı, "Bu karar bugün alınmadı. 1,5 yıl önce alınmış bir kararın ancak şimdi uygulanabilmesi söz konusudur. Aslında çalıştayı daha önce yapacaktık ama Gazze'de yaşanan olaylar ve Siyonistlerin soykırım politikaları nedeniyle gündemimiz Filistin oldu. Dolayısıyla çalıştay bu döneme denk geldi" ifadelerini kullandı.
"Kürt Meselesi Ayrı, Terör Sorunu Ayrı"
Ramanlı, çalıştay ile ilgili eleştirilere yanıt verirken, "Kürt meselesi ayrı, terör sorunu ayrı ele alınmalıdır. 2013-2015 arasındaki çözüm sürecinde yapılan en büyük hatalardan biri, tüm Kürtlerin haklı taleplerinin silah bırakma şartına bağlanmasıydı. Tüm Kürtlerin bir terör örgütü tarafından temsil edildiği kabul edilerek yanlış bir politika izlenmiştir. Bu, bölgede çukur eylemlerine ve çatışmaların artmasına neden oldu" dedi.
"Çözüm İslam Kardeşliği Temelinde Olmalı"
Hüdapar'ın düzenlediği çalıştaya farklı görüşten çok sayıda katılım olduğuna dikkat çeken Ramanlı, "Bu meselede farklı sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, gazeteciler, sıyasetçiler bir araya geldi ve ortak bir akıl geliştirildi. Kürt meselesi ancak inancımız ve 1000 yıllık kardeşlik hukukumuz temelinde çözülebilir. Tek Parti dönemindeki dayatmacı, Kemalist zihniyet bu sorunun kök nedenidir" dedi.
"CHP ve Bazı Medya Kuruluşları Eleştiri Yağmuruna Tuttu"
Ramanlı, Hüdapar'ın çalıştayı yapmasından rahatsız olan kesimleri de eleştirerek, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ya da MHP'den bu konuda bir eleştiri gelmedi. Peki kim eleştiriyor? CHP ve onun etkisindeki medya organları, Kürtleri Marksist-Leninist bir örgüte mahkum etmek isteyenler. Oysa biz silahın bir hak arama yöntemi olmadığını, bu yolun çözüm olmadığını her zaman dile getiriyoruz" diye konuştu.
"Silah Bırakılmalı, Sivil Siyaset Desteklenmeli"
Örgütlerin silah bırakmasının gerekliliğine vurgu yapan Ramanlı, "Bugün sivil siyaset zemininde bu meseleleri konuşabiliriz. Devletin eski ceberrut anlayışı yok. Herkesin hakkını meşru zeminde savunabileceği bir ortam var. Silaha başvurmaya gerek yok. Biz, bu çalıştay ile bu meseleleri TBMM zemininde, başka ülkelerin başkentlerine gitmeden konuşabilmeliyiz" dedi.
"Rabbimiz bize bir olmayı emrediyor, parçalanıp bölünmeyin diyor."
Ramanlı, “Bizler Müslümanız birbirimizin kardeşiyiz ve Rabbimiz bize bir olmayı emrediyor, parçalanıp bölünmeyin diyor. Bizler müslüman insanlarız bölünmeden parçalanmadan yana olamayız ama birlik de beraberlik de kardeşçe olur, biraderane olur. Kardeşlik hukuku tesis edilerek, hukuku muhafaza edilerek olur. Eğer orada adalet yoksa hukuk yoksa onu düzeltmenin hal çaresine bakmamız gerekiyor. Sorun neyse oraya odaklanmamız o sorunu ortaya çıkaran sebepleri bertaraf etmemiz gerekiyor. Birbirimize düşerek birbirimizin boğazına sarılarak hiçbir meselemizi çözemeyiz.” Diyerek meselenin gerçek kardeşlik hukuku çerçevesinde çözülebileceğini belirtti.
Eski Türkiye'den Yeni Türkiye'ye Değişim
Serkan Ramanlı, eski Türkiye’deki bazı uygulamaları eleştirip, son 20 yılda AK Parti’nin yaptığı reformlara dikkat çekerek:
"Eski Türkiye'de 30-40-50 yıl önce yapılan şeyleri hiçbirimiz, hiçbir Müslüman olduğunu iddia eden kişi tasvip edemez zaten. Bu manada etmiyoruz da. Ama sonrasında baktığımız zaman, son 20 yıllık bir süreçte AK Parti’nin yaptığı... Mesela buna devrim diyebiliriz bence. Kürtlerle ilgili açılımlar veya hakeza yine Alevi yurttaşlarımız için de aynı… Onların haklarını öne çıkarmak veya azınlıkta kaldığını düşünen vatandaşlarımıza karşı yapılan devrimler neticesinde… Sonuç olarak şu anda bir Kürtçe sorunu da yok ülkemizde, Kürtlerin baskılanma sorunu da yok." Dedi.
Kürtçe Eğitimi ve Dil Hakları
Ramanlı, Kürtçe eğitimin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, eğitimde fırsat eşitliği çağrısında bulundu:
"Şimdi bir Kürt, bir Türk’ün çocuğuna ne kadar Türkçe öğreteceğine karar verme hakkını kendinde görebilir mi? Görmemeli. Bir Türk’ün de bir Kürt’ün çocuğuna ne kadar Kürtçe öğreteceğine karar verememesi gerekiyor. Burada bir eşitlik olmalı. Kürtçe ne kadar kıymetliyse, Türkçe de o kadar kıymetli olmalı. Bir ‘musavat’ (eşitlik) olmalı."
Dünyadaki örneklere dikkat çeken Ramanlı, iki dilli eğitimin bölünmeye yol açmadığını belirterek "Kanada’da hem Fransızca hem İngilizce eğitim dili olarak veriliyor. Kanada’nın bölündüğünü duydunuz mu? ABD’nin bazı eyaletlerinde İspanyolca dersler veriliyor. Amerika'da bunun bir sorun olduğunu duydunuz mu? Peki, Kürtçe söz konusu olunca niye bölünme korkusu yaşıyoruz?" dedi.
Aramızda Yapay Sınırlar Çizildi
Serkan Ramanlı, Kürtlerin tarihsel varlığına dikkat çekerek sınırların yapay şekilde çizildiğini belirtti:
"Bizim sınırlarımızı biz çizmedik. Bunu işgalciler çizdi. Biri Fransız, biri İngiliz oturdu, masa başında sınırlarımızı çizdiler. İran sınırımız Kasr-ı Şirin Anlaşması'ndan beri sabit. Ama bizi Irak’la, bizi Suriye ile ayıran sınırları biz çizmedik. Kürtler bir millet olarak sadece Türkiye’de yaşamıyorlar ki! Suriye’de varlar, Irak’ta varlar, İran’da varlar. Bugün değil, 100 yıl önce değil, belki 10.000 yıldır varlar. Kürtler buraya sonradan gelmiş bir kavim değil."
Kürt meselesi şiddetle değil, diyalogla çözülür
Kürt meselesinin çözümünün şiddetle değil, diyalogla sağlanacağını vurgulayan Ramanlı:
"Ez cümle şu: Sorunlarımızı konuşarak çözeriz. Kavga ederek, kan dökerek çözemeyiz. Bu sadece bizi zayıflatır, bizi geriletir, dış müdahaleye açık hale getirir. Bizim güçlenmemiz, birlikte olmamız lazım. Sorunlarımızı meclis çatısı altında konuşmamız lazım, bir toplumsal rıza üretmemiz ve bunun üzerinden yol yürümemiz lazım." Dedi.