Yapıcıoğlu erken seçim ve ittifaklar hakkında basına açıklamalarda
bulundu. "Erken seçim olur mu?" sorusuna yanıt veren Yapıcıoğlu,
"Seçimler zamanında mı yapılır, erkene mi alınır doğrusu bu tartışmalar
halen devam ediyor ama çok bir anlamı kalmadığını düşünüyorum. Neden? Çünkü şu
anda Meclis tatilde. Ekim'e kadar da tatilde olacak, ekimden sonra toplanan
Meclis erken seçimi tartışmaya başlar ve bu konuda bir gündem oluşursa en erken
bahar aylarında bir seçim kararı alabilir. Çünkü Yüksek Seçim Kurulunun bu iş
için bir hazırlık yapması lazım, bütün partilerin de hazırlık yapması için
onlara bazı bilgilerin aktarılması lazım. Zaten bahar aylarında yapılırsa da
zamanında yapılacak olan seçim en fazla 2 veya 3 ay erkene alınmış olacak. 2-3
ay erkene alınan bir seçim de erken seçim sayılır mı? Bu nedenle kanaatimce
erken seçim tartışması bu saatten sonra artık gündemden çıkmıştır diye
düşünüyorum. Seçim zamanında da yapılsa, seçim yarın da yapılsa biz HÜDA PAR
olarak seçime hazırız." değerlendirmesinde bulundu.
Seçim ittifaklarına ilişkin görüşü sorulan Yapıcıoğlu, şunları söyledi: “An
itibarıyla HÜDA PAR herhangi bir ittifak içerisinde yer almamaktadır. Herhangi
bir ittifaka verilmiş bir sözü yoktur, herhangi bir blok ile varılmış bir
anlaşması yoktur. Bunu net ifadelerle söyleyebilirim. Ama bu, 'HÜDA PAR hiçbir
ittifakta yer almayacaktır' anlamına gelmiyor. Biz bir ittifak arayışında
değiliz ama bir ittifak teklifi gelirse eğer, ilkelerimize uygun, milletin,
memleketin menfaatine olduğuna inandığımız bir ittifak teklifi gelirse,
partimizin yetkili kurullarında bunu değerlendiririz ve kararımızı verdikten
sonra da bunu kamuoyuyla paylaşırız. Ama an itibariyle bu konuda alınmış bir
kararımız yoktur.”
Geçtiğimiz günlerde dile getirdikleri "25 yıl evli kalan kadınlara
emeklilik hakkının verilmesi" çağrısıyla ilgili sorulan bir soruya da açıklık
getiren Yapıcıoğlu, bunun hayata geçirilmesi için formüller üzerinde
çalışılması gerektiğini söyledi.
Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Annelik çok değerlidir. Örneğin,
herhangi bir kadın, başkasının çocuğuna bakıcılık yaparsa bir müddet sonra emekli
olabiliyor. Eğer bir çocuğun annesi bir yerde çalışıyor ve bakıcı da tutuyorsa
devlet o bakıcının ücreti ile ilgili, onun sigortası ile ilgili bir katkı
sunuyor, bir destek veriyor. Biz de diyoruz ki madem başkasının çocuğuna bakana
siz bu kaynağı aktarabiliyorsunuz, o zaman insan yetiştirmek bu memlekette
yapılabilecek çok iyi bir hizmettir çok değerli bir hizmettir ve belki diğer
bütün hizmetlerin üzerindedir. Bunun haricinde her beş evlilikten bir tanesi 5
yılını doldurmadan boşanmayla sonuçlanıyor, hatta bu sayı gittikçe artıyor,
oran yükseliyor. Evlilikleri cazip kılmak, yuvaları ayakta tutmak için de bu
bir yöntemdir. 25 yıl evli kalana ve evlat yetiştirene bir emeklilik hakkı
tanıyın. Bütçeye getireceği yük açısından da çok rahat bir şekilde karşılanabilecek
bir şeydir bu. Bunun formülleri üzerinde çalışılır. Bunun piriminin ne kadarını
devlet karşılar, bir kısmını vatandaş mı karşılar, bunun için bir fon mu
oluşturulur ama her halükârda bunu sağlamamız gerekir. Annelik çok kutsal bir
vazifedir. Çünkü annelerimiz sadece bakıcılık yapmıyorlar… aşçılık yapıyorlar,
elbise temizleme, ütüleme, iş yapıyorlar, evin bütün hizmetlerini yapıyorlar
ama karşılığında ne var: Hiçbir şey yok! Bari ücret almayan kadınlarımız, hiç
olmazsa belli bir süre bu işi yaptıktan sonra emekli maaşı alabilsinler
diyoruz.”





