Günümüzde Batı’nın Doğu’yu yanlış tanıdığına vurgu yapan Göktepe, Batı’nın bu yanlış algısını kırmak için en güzel şekilde Doğu’yu tanıtmak istediğine dikkat çekti.

Göktepe, “Biz öyle bir nesiliz ki, buzdolabını görmeden büyüdük. Bizim anamız yemek yapardı. Artan yemekleri ekşimesin diye kovaya koyarak su kuyusuna sarkıtırdı ki kuyu soğuk hava deposu görevi görsün. Bayat yemekleri ertesi akşam da yerdik. Maşallah şimdi herkesin altında arabası var, belinde silah var, her çeşit imkânlarımız var; ama maalesef toplumda şükür kalmamış.” diye konuştu.

“ŞİMDİ HER ŞEYİMİZ VAR AMA KANAAT VE İNSANLIK YOK”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz Azerbaycan’a gidiyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz Azerbaycan’a gidiyor
İçeriği Görüntüle

Çocukluk günlerini anlatan Göktepe, eski günlerde fakir ama mutlu olduklarını belirterek, “Eskiden kuru ekmeğin üzerine Fırenk suyu sürer, üzerine de biraz isot serperdik. Niye? Hepimiz fakir aile çocuklarıydık, kanaatkârdık. Çocukluğumuz, delikanlılığımız ve gençliğimiz çok güzel bir şekilde geçti. Komşularımıza saygıda kusur etmezdik. Komşularımızdan birini kahvede görsek kahvenin önünden geçmezdik. Babamızın arkadaşını bir yolda gidiyorsa oradan geçmezdik. Hepimiz terbiyeli ve edepliydik. Ama biz bu kültürü yok ettik. Şimdi her şeyimiz var; buzdolabımız, çamaşır makinemiz, ne istersen var; ama kanaat ve insanlık yok. Apartmanlar çıktı hayır ve bereket bitti. Niye bitti? Daha iyi yaşamak hakkımız değil mi? Biz insanlığımızı unuttuk.” diye konuştu.

“KİTAP OKUYAN BİR MİLLETTEN KÖTÜLÜK PEYDA OLMAZ”

Gençlere örf ve kültürlerine sahip çıkmayı, büyüklerine karşı saygılı olmayı tavsiye eden Göktepe, “Önce gençlere büyüklere karşı saygılı olmayı, birde kitap okumayı tavsiye ediyorum. Kitap okuyan bir milletten kötülük peyda olmaz. Biz kitap okumuyoruz. Evde herkesin elinde akıllı mı, akılsız mı(!) telefon var. Hanımın elinde, oğlanın elinde ve kızın elinde bir tane telefon var. Birbirimizle konuşmayı unuttuk. Evimize bir misafir geliyor. Misafir hoş geldikten sonra internet şifresini soruyor. Eskiden oturur, birbirimize hikâyeler anlatırdık. İnsanlar ağırlanır, meseleler anlatılırdı. Birbirimizi, anamızı, babamızı, dayımızı ve teyzemizi sorardık. Şimdi birbirimizin hastalarını soramayacak hale geldik. Kanlar su oldu. Gençlere tavsiyem örfünüze ve kültürünüze sahip çıkın ve kitap okuyun.” Dedi. İLKHA

Muhabir: Editör