Ramazan ayında verilen zekâtın önemi hakkında açıklamalarda
bulunan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, zekâtın
Müslümanlar arasında toplumsal barışı sağlayan önemli bir ibadet olduğuna
dikkat çekti.
İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Şimşek, yaptığı
açıklamada, Ramazan ayı içerisinde verilen, İslam’ın beş önemli şartlarından
biri olan zekât ibadetinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Müslümanların zekâtlarını hakkıyla vermesi gerektiğini
belirten Şimşek, bu ayda her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç sahiplerinin
hatırlanıp yardım elinin uzatılması gerektiğine işaret etti.
Zekât çıkartılırken İslami hizmetlerde bulunan dernek,
vakıf, medreselerin de unutulmaması gerektiğini vurgulayan Şimşek, halkı hayır
kurumlarının eliyle zekâtlarını vermeye davet etti.
“FAKİR VE FUKARALARA YARDIM ELİNİ UZATMALIYIZ”
Ramazan ayının hayırlar getirmesi temennisinde bulunan
Şimşek, “Mübarek Ramazan ayına girmiş bulunuyoruz. Bu yüzden öncelikle Allah’a
sonsuz hamd ve senalarda bulunuyoruz. Bununla beraber bütün Müslüman halkımıza
bu mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Malumunuz
Ramazan ayı geldiği zaman Ramazan ayının bariz güzellikleri vardır. Bu
güzelliklerden bir tanesi de şüphesiz zekât, sadaka, cömertlik, fakir, fukaraya
yardım elinin uzanmasıdır. Tabiri caizse Ramazan merhamet ayıdır. Nasıl ki biz
Allah’tan merhamet bekliyorsak fakir ve fukaralara da yardım elini uzatmamız
gerekiyor.” dedi.
“ZEKÂTIMIZI EN GÜZEL ŞEKİLDE VE CÖMERTÇE VERELİM”
Zekat vermekten kaçınılmaması gerektiğini ifade eden Şimşek,
“Müslüman halkımıza çağrımız; bu mübarek Ramazan ayında Peygamber Efendimizin
(Sallallahu Aleyhi Vesellem) ahlakıyla ahlaklanalım. Çünkü Resullullah
Efendimiz bu zaman diliminde her zamankinden daha fazla cömertleşiyordu. Bundan
dolayı bizlerde Ramazan ayı içesinde elimizden geldiğince zekâtımızı en güzel
şekilde ve cömertçe çıkarıp vermeye çalışalım. Sadakalarımızı ve fitrelerimizi
aynı şekilde fakir ve fukaralara ulaştırmalıyız.” diye konuştu.
“İSLAMİ HİZMETLER İÇERİSİNDE OLAN DERNEKLERİ, MEDRESELERİ
UNUTMAYALIM”
Halkın bu ayda cimrilikten kaçınması uyarısında bulunan
Şimşek konuşmasına şöyle devam etti:
“İslam’ın beş farzından biri olan zekât ibadetinin özellikle Ramazan
ayında veriliyor olması ayrı bir güzelliktir. O yüzden halkımıza çağrımız şudur
ki lütfen cimrilik yapmayalım. Bu hayırlı ve bereketli zamanda daha fazla
istifade etmek için zekâtımızı en güzel şekilde ve hak edilen yerlere verme
gayreti içerisinde olalım. Bugün İslami hizmetler içerisinde olan dernekler
var. Medreseler var. Fakir fukaralarımız var. Bütün bunlara ulaşabilecek
şekilde zekât verirsek inşallah daha makbul olur.”
“ZEKÂTIN HAYIR KURUMLARINA VERİLMESİ ÇOK DAHA YERİNDE OLUR”
“Şu anda memleketimizde fakirler için gece gündüz hizmet
eden hayır kurumlarımız var” diyen Şimşek, “Herkes kendi eliyle zekâtını şuraya
buraya vermek yerine bu kurumlara verdiği takdirde daha çok yerini bulacağını
düşünüyorum. Çünkü bu kurumlar daha önce fakir ve fukaraların tespitini yapmış
ve kimin daha çok muhtaç olduklarını bildikleri için bizde zekâtlarımızı bu tür
yerler üzerinden verirsek daha isabetli olacağını düşünüyorum. Elhamdülillah
memleketimizin her tarafında medreseler var ve İslami hizmetlerde
bulunuyorlar.” ifadelerini kullandı.
“İSLAMİ KURUMLARA DA DESTEK OLALIM”
Konuşmasının devamında Şimşek, “Bununla beraber halkımızın
ıslahını kendisine vazife bilen, bu hususta sürekli bir çalışma içerisinde olan
İslami kurumlara da bu manada destek olalım. Ve elbette ki fakir fukarayı da
ihmal etmeyelim. Kur’an-ı Kerim’de zikredilen o sekiz sınıf olan insanlara
zekâtımızı ulaştıracak şekilde verirsek inşallah toplumsal, fert olarak bizim
için hayırlı neticeler verecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
“ZEKÂT TOPLUMSAL BARIŞIN, KARDEŞLİĞİN, DAYANIŞMANIN,
SEVGİNİN VE BİRBİRİNİ KOLLAMANIN YOLUDUR”
Zekât ibadetinin toplumsal barışı, huzuru sağladığına dikkat
çeken Şimşek, son olarak şunları söyledi: “Zekât aynı zamanda toplumsal
barışın, kardeşliğin, dayanışmanın, sevgi ve aynı zamanda birbirini kollamanın
yoludur. Zekât ibadeti boşuna İslam’ın bir rüknü değildir. Onun için zekât
ibadeti sağlıklı bir şekilde yerine getirildiği zaman bütün bu hasretini
çektiğimiz güzelliklere inşallah kavuşuruz. Çünkü bugün daha çok sevgiye,
kardeşliğe, dayanışmaya, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Öyle inanıyorum
ki zekât ibadetimizi güzel yaparsak kaybettiğimiz güzel değerleri tekrar
kazanma ihtimalimiz yüksek olur.” İLKHA