Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu, Eğitim Bir Sen Batman Şubesi, Batman Barosu Başkanlığı, Anadolu Gençlik Derneği Batman Şubesi ve Hukuki Araştırmalar Demeği Batman Şubesi 15 Temmuz dolayısıyla birer mesaj yayınladılar.
15 TEMMUZ'U UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ
Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu, yayınladığı mesajında, '15 Temmuz 2016 gecesi milletimiz ve kurumlarımız, demokrasimize kasteden alçakça bir saldırıyı önlemiştir. Halkımız sandığa ve demokrasiye sahip çıkmış, gücünü sandıktan, yetkiyi milletten almayan bir idare istemediğini bir kez daha ilan etmiştir. Türkiye'nin seçilmiş, meşru Cumhurbaşkanını görevden uzaklaştırarak hayatına kastetmek, meşru hükümeti devirmek, meşru parlamentoyu kapatarak bir cunta rejimi kurmak için gerçekleştirilen bu darbe girişiminin, yıllardır devlet içerisine yerleşerek bütün kurumlara yayılan, devlet içinde ayrı bir devlet gibi örgütlenen bir şebekenin girişimi olduğu alenen ortaya çıkmıştır. Darbe girişimi haberleri ortaya çıktığı gece, halkımız tepkisini ilk anda ortaya koydu. Bu hain kalkışmanın başarısızlığa uğraması, milletin birlikte duruşu, kararlı tutumu ve demokrasiye sahip çıkma iradesiyle mümkün olmuştur.' Dedi.
Platform açıklamasının devamında, 'Allah'a şükür milletimizin sağduyusu, feraseti, cesareti ve Allah'ın yardımıyla bu belayı, bu fitneyi durdurduk. Bu şerden, hem demokrasimizi, hem de birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek çıktık. Şimdi çok daha güçlü olmak, birbirimize daha fazla sarılmak, birbirimizi daha fazla sevmek zorundayız.Darbe girişimi sonrası meydanlarda müşahede ettiğimiz birlik-beraberlik ve kardeşlik manzarasını sokaklarımıza, mahallelerimize, hatta apartmanlarımıza taşıyabilirsek, çok kısa bir sürede yeniden toparlanır; Kürdü, Türkü, Alevisi,Sünnisi birbiriyle barışık bir toplum meydana getirebiliriz.Halkımız bugüne kadar darbelerden çok çekti, ağır bedeller ödedi. Nice gençlerimiz, aydınlarımız, siyasetçilerimiz darbe yüzünden ya mezara ya cezaevine girdi. Ama artık bu halkın gözü açıldı. Halkımız bin yıl sürecek denilen 28 Şubat post modern darbesini kısa sürede boşa çıkardığı gibi, 15 Temmuz darbesini de bertaraf etti ve Türkiye'de artık darbeler döneminin kapandığını tüm dünyaya ilan etti. Bir daha böyle hain girişimlerin olmaması ve şehitlerimizin aziz hatırası için 15 Temmuz'u unutmamak ve unutturmak adına, gecenin yıldönümünde yine meydanlarda olacağız. Tüm Batman halkının da bu geceye iştirak etmesi için çağrıda bulunuyoruz.' İfadelerini kullandı.
GECEYE YENİLMEYEN BU MİLLETİN GÜNEŞİ HİÇBİR ZAMAN BATMAYACAKTIR
Eğitim Bir Sen Batman Şubesi de yayınladığı mesajında bir yıl önce, 15 Temmuz 2016'da, ülkemizin işgalin ve parçalanmanın eşiğinden döndüğünü söyledi. Yayınlanan açıklamada, ' Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe ve işgal girişiminin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen süreç olarak sıcak etkisi hala devam eden 15 Temmuz direnişini azalmayan heyecan, çoğalan kararlılık, sarsılmayan inançla bugün ve yine yaşıyormuşuz gibi anmaya, o diriliş ruhunu yaşamaya ve yaşatmaya devam ediyoruz. İhanet sinsi planlarıyla devam ediyor, direnişimiz de yüksek bir bilinç ve eylem planında devam edecektir.15 Temmuz'da kanlı bir darbeyle başlayan işgal girişimi, en az bin yıldır varlığımızı, sömürü ve talana dayanan emperyalist planları önünde engel gören şeytani güçlerin, bizi tarihten ve coğrafyamızdan silmek için giriştikleri bir saldırıdır. 249 vatan evladı şehit verilmiş, 2 bini aşkın vatandaşımız yaralanmıştır. İnsanımız, yaşlısından gencine, kadınından erkeğine ölümüne direnirken, dış mihrakların ve birçok batılı ülkenin halktan ve demokrasiden yana tavır almadıkları gibi, darbecileri destekleyen, onları koruyan tutumu yaşanan facianın derin bağlantılarını göstermesi bakımından ibret verici olmuştur. ' denildi.
'15 Temmuz, alışılmış bir darbe girişiminden öte, doğrudan ve kanlı bir işgal girişimi olması sebebiyle sadece bizim değil, bulunduğumuz coğrafyanın her bakımdan kaosa sürüklenmesi amaçlanmıştır.' İfadelerini kullanan Eğitim Bir Sen,' Eğer bu hain kalkışma başarılı olsaydı, bölünmenin kaotik cehenneminde kurgulanan iç savaş en çok da ümmetin ve ülkemizin üzerinde kötü emelleri olanları sevindiriyor olacaktı. Hamd olsun, milletimiz, tarihten aldığı basireti, her istiklal mücadelesinde gösterdiği cesareti ve vatan söz konusu olduğunda ortaya koyduğu kahramanlığıyla düşmanın tuzaklarını başına geçirdi. İşgalcilerin, bu destansı direnişle püskürtülmesi, o gece bize dua eden bütün mazlumlar ve başka coğrafyalardaki kardeşlerimiz için de önemli ve örnek bir olaydır. Tarihin en zor gecelerinden biri olan bu geceyle başlayan fiili direniş yeni bir diriliş ve batmayacak bir zafer güneşidir. Bu gecenin örnek direniş ve dirilişi, başta medeniyet coğrafyamız olmak üzere, bütün mazlum halklara uyanış ve toparlanışa dair güç ve ilham verecektir.' Dedi.
DARBE KALKIŞMASI BÜYÜK BEDELLERLE ÖNLENDİ
Batman Barosu Başkanlığı, 15 Temmuz münasebetiyle yaptığı açıklamada, '15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY Terör örgütü tarafından parlamenter sistem, sivil siyaset ve demokratik rejime yönelik darbe kalkışması yapılmış olup, darbe girişimi büyük bedeller ödenerek bertaraf edilmiştir. Türkiye toplumunun darbeye karşı tüm dünya halklarına örnek olabilecek demokratik refleksi takdire şayandır. 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye toplumu; seçilmiş sivil siyasete dönük bu darbe teşebbüsünün karşısında durarak, demokratik düzenine sahip çıktığını açık bir şekilde göstermiştir. Bu bağlamda 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe teşebbüssünü engellemeye çalışırken hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Tarih bu vatandaşlarımızın mücadelesini asla unutmayacaktır. ' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de geçmiş yıllarda yapılan darbeler ve en son 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün en önemli sebeplerinden birinin Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Hukuk Sisteminin düzgün ve tam anlamı ile işlememesi olduğunu belirten Baro, ' Hukuk Sistemlerinin, özellikle hukukun üstünlüğü esas alınarak işlediği ülke ve toplumlarda, darbelere yer olmadığı bilinen bir gerçektir. Hukukun üstünlüğünün en önemli şartı ise tarafsız ve bağımsız yargıdır. Tarafsız ve bağımsız yargıya sahip olan ülkelerde vatandaşların hukuki güvenliğinin sağlandığı bir gerçektir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ülkemizdeki yargının hali ne yazık ki içler acısıdır. Hem nitelik hem nicelik anlamında kronikleşmiş sorunlar bugüne kadar ne yazık ki giderilememiştir. Her şeyden önce ülkemizde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının sadece kağıt üzerinde kalmadığı, nitelik anlamında liyakate dayalı ve nicelik olarak yeterli sayıda hakim ve savcının istihdam edildiği, yargının üç saç ayağından biri olan savunmanın üzerinden baskı ve kısıtlamaların kaldırıldığı bir hukuk reformuna acil ihtiyaç bulunmaktadır. ' açıklamasında bulundu.
Baro son olarak şu ifadeleri kullandı: 'Batman Barosu olarak beklentimiz; darbe sürecinden sonra demokratik düzenin güçlendirilmesi, ülkemiz sorunlarının siyasal zeminde çözülmesi, farklılıkların zenginlik olarak görülerek hareket edilmesi ve bir an önce normalleşme sürecine gidilmesidir. Bu dönemde ülkemizin yıllardır ihtiyaç duyduğu hukuk reformunun biran önce yapılması beklentimizi tekrarla, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirenleri ve destek verenleri bir kez daha lanetliyor, bu darbe teşebbüsü sırasında şehit olan tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz.'
ALLAH BU MİLLETİ SİYONİST İSRAİL'İN, IRKÇI EMPERYALİZMİN
VE ONLARIN VİCDANSIZ KUKLALARININ ŞERRİNDEN KORUSUN
Anadolu Gençlik Derneğinin basın açıklamasında ise şu ifadeler kullanıldı: '15 Temmuz Kalkışmasının üzerinden bir yıl geçti. Bu kalkışmaya karşı yapılan çağrılar üzerine sokağa çıkarak direnirken Hakk'ın rahmetine kavuşan tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet, Gazilerimize şifa ve Milletimize de sabırlar diliyoruz. Tüm yaraların sarılmasını, tüm yetimlere sahip çıkılmasını diliyoruz.15 Temmuz Kalkışmasının büyük bir tahribatı hedeflediği aşikardır. Ancak 15 Temmuz Kalkışması öncesinde başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde de aynı eller (FETÖ) tarafından yürütülen Ilımlı İslam çalışmasının yol açtığı tahribatlar yadsınamaz. Dershaneler, etüt merkezleri ve özel okullarda, geçmiş 30 yılda milyonlarca öğrenciye İslam ve Müslümanlık adı altında bu ülkeyi Batı'nın sömürgesi yapacak fikirler aktarılmaya çalışılmıştır. Vatikan ve Tel Aviv sevgisi aşılanmış, Washington ve Brüksel'e hayran nesiller yetiştirilmiştir. Allah indinde tek din İslam'dır hakikatinin üzeri örtülmek istenmiştir. 'Üç İbrahimi din, üç semavi din, Hıristiyan ve Yahudilerle amentüde ittifakımız var!' gibi safsatalar sürekli tekrar edilmiştir. Önce Milli Gençlik Vakfı, daha sonra da Anadolu Gençlik Derneğimiz bu tahrifata sürekli olarak dikkat çekmiş, tüm hükümetleri uyarmıştır.'
Mezkûr yapılanmanın (FETÖ yapılanması) sadece Türkiye'de değil, tüm İslam ülkelerinde ve diğer birçok ülkede İslam'ı tahrif etmek gibi bir rol üstlendiğini belirten AGD, ' Bu proje Allah düşmanlarını dost, haramları helal, gayrimeşru işleri ibadet, Müslümanları düşman gören bir İslam oluşturma projesidir. Bu proje Siyonist-emperyalist odakların 'Ilımlı İslam' projesidir. Ilımlı İslam, küresel bankacılık sistemiyle yani faizle barışık, İşgalci İsrail'in Filistin topraklarında varlığını normal sayan, ABD ile birlikte Müslüman halklar üzerine askeri operasyonlar düzenlemeyi meşru gören sapkın bir din anlayışıdır. Bu sapkın anlayışın sirayet edemediği, fikirlerine tek bir muhatap dahi bulamadığı teşkilatlar Milli Görüş teşkilatları olmuştur. Diğer taraftan biz biliyoruz ki (FETÖ olarak nitelendirilen)bu yapılanma bir kukladır. İşin arkasında, ABD vardır, İsrail vardır, Siyonizm vardır, emperyalizm vardır! 15 Temmuz öncesi ABD'li generallerin Türkiye'de cirit atması ve kalkışmada İncirlik Üssü'nün oynadığı rol unutulmayacaktır.' İfadelerini kullandı.
Anadolu Gençlik Derneği açıklamasını şu sözlerle bitirdi: 'Ayrıca 15 Temmuz Kalkışmasından bugüne geçen süreçte mezkûr yapıyla hiçbir ilişkileri olmadıkları halde, kalkışmanın karşısında yer aldıkları halde, en başından itibaren Dinlerarası Diyalog çalışmalarının bir ifsat projesi olduğunu beyan ettikleri halde azımsanamayacak kadar çok insanımız mağdur edilmiştir. Elbette işlenen suçlar karşılıksız kalmayacaktır ancak hiçbir suça ortak olmadıkları halde insanların mağdur edilmesinin açıklanabilir bir tarafı yoktur. Bu mağduriyetler, yaşanan travmalar, yapılan haksızlıklar mutlaka giderilmelidir. İnsanların adalete ve yargıya olan güvenleri sarsılmamalıdır. Kurunun yanında yaş yakılmamalıdır. Açığa almalar, gözaltılar, ihraçlar ya da tutuklamalar adalet ekseninde olmalıdır. Yoksa telafisi mümkün olmayan mağduriyetler oluşacaktır. Bu ülkenin içi boş cümlelere, kutuplaşmaya, nefret diline ve yeni yeni mağduriyetler oluşturmaya değil, birbirimizle kardeşliğimizi yeniden tesis etmeye, sevgi bağları oluşturmaya, haksızlıkları gidermeye, yaraları sarmaya ihtiyacı vardır. Allah bu milleti Siyonist İsrail'in, ırkçı emperyalizmin ve onların vicdansız kuklalarının şerrinden korusun.'
Hukuki Araştırmalar Demeği Batman Şubesi de 15 Temmuz direnişi dolayısıyla yayınladığı mesajında, 'Milletimizin göstermiş olduğu bu kahramanlığı gören hain, kukla darbeci ve destekçileri şunu bilmeliler ki bu millette bu iman olduğu sürece hiçbir zaman başarılı olmayacaklardır. Yurt'ta ve cihanda susmayan bu millete ve bu milletin hür iradesiyle Anayasa ve kanunlar çerçevesinde seçtiği iktidara yapılmış bu vahşi kalkışma unutulmayacaktır. Bu vesileyle Şehitlerimize rahmet, milletimize ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.' Dedi. Haber Merkezi





