TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis’te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen milletvekilleriyle iftar programında konuştu.
İşgalci siyonist rejimin Gazze'ye saldırılarına değinen Kurtulmuş, Müslümanların dünyanın birçok yerinde yokluk, zulüm ve bombalar altında ramazanlarını geçirdiğini söyledi.
Yerel seçimlere işaret eden Kurtulmuş, "Seçimler artık geride kaldı. Türkiye büyük bir olgunlukla gerçekleştirdiği ve sonuçlarını kabul etmek bakımından tereddütsüz milletin bütün fertlerinin aynı şekilde kabul gösterdiği bu yerel seçim sonrasında şimdi 2028 yılına kadar 4 yıl seçimsiz bir dönemde yönetilecektir. Bu 4 yıllık süre içerisinde özellikle milletvekili arkadaşlarımıza çok büyük sorumluluklar düştüğünü hepimiz biliyoruz, bunun farkındayız. Bu 4 yıl içerisinde hiç şüphesiz milletin beklediği, milletin hayrına olacak yasama faaliyetlerini Meclis'te gerçekleştireceğiz. Milletin ihtiyacı olan yasalar inşallah sizlerin gayretleriyle çıkacaktır." dedi.
"Meclis'in görevi kapsayıcı, kuşatıcı bir anayasayı yapmak mecburiyetidir"
Meclis'in yeni, demokratik, daha katılımcı ve söz haklarını genişleten, karar alma süreçlerini hızlandıran, yasama yapma kalitesini artıran yeni bir iç tüzüğe kavuşması için partiler arasında diyalogla süratle bu meselenin çözülmesini temenni eden Kurtulmuş, "Bu Meclis'in ikinci temel ödevi ise yeni, çağdaş, demokratik, kapsayıcı, kuşatıcı bir anayasayı yapmak mecburiyetidir." diye ekledi.
"Çok büyük bir ittifakla yeni bir anayasa yapmak mümkün"
Türkiye'nin 150 yıllık tarihi içerisinde hep birilerinin kendini milletten üstün gördüğünü, ülkeyi yönetme yetkisini kendisinde gördüğünü ve anayasa yapma işini millete bırakmadığı, kendilerinin yaptığı birtakım darbe ürünü anayasalarla yönetildiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Şimdi tekrar, aynen 1921 Anayasası'nda olduğu gibi Türkiye'nin katılımcı, güçlü bir anayasa yapma imkanı bu Meclis'te vardır. Yeter ki iyi niyetle samimi olarak bu meselenin takipçisi olalım." ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Artık kaç kere değiştirilirse değiştirilsin, 1980 ve 1960 darbelerinin o karanlık eserlerini bünyesinde taşıyan bu mevcut anayasadan Türkiye'nin sivil siyasetinin kurtulma vakti çoktan gelmiştir. Bu bir fantezi değildir, bu Türkiye'nin demokratik standartlarının yükseltilmesi için bir zorunluluktur. Ümit ediyoruz ki burada yeni dönemde ortaya çıkacak anlayış birliği içerisinde, hiç millete bile gitmeye gerek kalmadan Meclis'te oluşacak çok büyük bir ittifakla yeni bir anayasa yapmak mümkün olur ve bu şeref 28. Dönem milletvekillerinin üzerinde olur.
TBMM'nin dışında ve üstünde hiç kimsenin ya da hiçbir çevrenin tek başına anayasayı yapma imkanı da yetkisi de böyle bir ayrıcalığı da olmaz. Onun için diyoruz ki siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, hukuk çevreleri, bu konuyla ilgili görüşü olan herkes görüşlerini masaya getirir. Önemli ve yapıcı bir müzakere zeminin açılması mümkün olur ve Türkiye'de yeni bir anayasanın yapılabilmesi gerçekleşir. Partilerin anayasası olmaz, partilerin anayasa teklifleri olur." (İLKHA)
Editör: Editör