image

Kalp-damar hastalılarının hem Türkiye'de hem de dünyada bir numaralı ölüm sebebi olduğuna dikkat çeken Yumuk, bu hastalığın en sık öldüren, hastalığa mahkûm eden hastalıkların başında geldiğini söyledi.

Eskiye oranla yeni tedavi ve tanı yöntemleriyle birlikte artık bu hastalığın teşhisini daha erken yaşta saptayabildiklerini vurgulayan Yumuk, eskiden kalp hastalıklarına bağlı ani kalp krizlerinden ölümlerin daha fazla olduğunu kaydetti. Yumuk, "Şimdi tetkik ve tedavi yöntemleri geliştiği için teşhisleri erken aşamada fark edip hastalarımızın daha uzun ve sağlıklı yaşamalarına bu teknolojik gelişmeler vesile oluyor." dedi.

"GÖĞÜS AĞRISI YAŞAYAN HASTA KESİNLİKLE MUAYENE OLMALI"

Göğüz ağrılarının kalp hastalıklarında en sık görülen şikâyetlerden biri olduğuna dikkat çeken Yumuk, şöyle devam etti: "Tabi ki her göğüs ağrısı kalp ağrısı olmadığı gibi, göğüs ağrısı yaşadığımız her durumda öncelikle bir kardiyoloji muayenesinden de geçmemiz lazım. Göğüz ağrısının birinci nedenlerinden bir tanesi, kalp damarlarındaki darlıklardan gelir ama onun dışında kalp zarlarında iltihaplanma olabilir. Kalp kapaklarındaki darlıklar yine ağrı yapabilir. Bazen tansiyon ve şeker hastalarında çarpıntı olabilecek nedenler ise ağrıymış gibi veya nefes darlığıyla kendini hissettirebilir. Bunu yaşayanlar erkenden bir kardiyoloji muayenesi olması gerekmektedir."

"İLK YAPMAMIZ GEREKEN SİGARAYI BIRAKMAK OLMALI"

Kalp hastalıklarında vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini, aksi halde istenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunan Yumuk, sağlıklı bir kalbe kavuşmak için vatandaşlara şu tavsiyelerde bulundu: "İlk yapmamız gereken sigarayı bırakmak olmalı. Genetik yapımız kalp krizine karşı aileden geçiyorsa buna pek yapacak bir şey yok ama sigara sorununu en başa koyuyoruz. Kalp sağlığı açısından kesinlikle sigara bırakılması gerekiyor. İkincisinde ise düzenli spor yapmaktır. Düzenli spordan kastımız illaki bir spor salonuna gitmek değildir. Günlük 25-30 dakikalık bir yürüyüş bile kalp sağlığını koruma anlamında çok büyük etkisi oluyor. Yarım saatlik bir yürüyüş 48 saat metabolizmanın canlı kalmasına yardımcı olur ve kalp damarlarının daha gelişkin olmasına fayda verir."

"TUZ TANSİYON HASTALIĞINA, DAHA SONRA DAMARLARDA SERTLEŞMELERE NEDEN OLUYOR"

Beslenmeye de büyük ölçüde dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Yumuk, "Bölgemizin maalesef kötü bir alışkanlığı, yemeğin tadına bakmadan tuz atmaktır. Tuz kararında olduğu müddetçe faydalıdır. Ama çoğunlukla dozunu kaçırdığımız için birinci aşamada tansiyon hastalığına neden oluyor. Sonrasında ise kalp damarlarında tıkanıklık, darlıklar ve sertleşmeler başlıyor. Bu da kriz sürecinin başlangıcı oluyor. Bu nedenle tuz tüketimine dikkat etmemiz lazım. Gece geç saatlerde yemek yemememiz lazım." diye konuştu.

"GİZLİ KRİZ YAŞAMAMAK İÇİN YILDA BİR KEZ MUAYENEDEN GEÇMEK GEREKİR"

Ara öğünlerde meyve ve sebzeyle beslenmenin vücuda fayda sağladığına işaret eden Yumuk, "Haftada bir veya iki defa imkân varsa balık yemek lazım. Eğer ailenin birinci derecede bir kalp krizi öyküsü varsa, erkekler için hiçbir şikâyet olmasa dahi sessiz ve gizli krizler yaşamamaları adına 45 yaş sonrası kesinlikle bir kardiyoloji muayenesinden geçilmesi gerekir ki ani ölümler yaşanmasın. Yılda bir kez kardiyoloji muayenesinden geçmenin faydası vardır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *