image

Konut fiyatlarının yükselmesini önleyemeyen hükümetin, resmî rakamlara göre yüzde 64 olan enflasyona rağmen çareyi kira artış oranlarına yüzde 25 sınırlaması getirmekte bulduğu belirten Ramanlı, “Konut kiralarının yüzde 25 ile sınırlanması süresi 2023 Temmuz ayında sona erecektir. Türkiye’deki hane sayısının yaklaşık yarısını kiracılar oluşturmaktadır. Gelir düzeyinin iyice düştüğü bu dönemde kira bedeli, hanelerin gelir-gider dengesini alt üst etmektedir. Ekonomide yaşanan kaotik durum karşısında ev sahibi olmayan ve gelirleri giderlerini karşılayamayan vatandaşlar için kira desteği verilmesi bir zorunluluktur.” şeklinde konuştu.

Ramanlı, “Kapitalist sistem insanlara sınırsız kazancı ve krizleri fırsata dönüştürerek daha çok kâr etmeyi telkin etmektedir. Kapitalizm, kardeşinin kaybetmesi pahasına kendisinin daha fazla kazanmasına odaklanmış bir sitemdir. Buna mukabil İslam, hayatı maddi kazançtan ibaret görmez, kriz zamanlarında fırsatçılık yapmayı yasaklar, sınırsız kâr yerine yardımlaşma ve dayanışmayı esas alır. Bir taraftan hükümete yönelik eleştiri ve önerilerde bulunurken diğer taraftan de tüm ev sahiplerine de kiracıların gelir durumunu gözeterek kira artışlarını mümkün olduğu kadar asgari bir düzeyde tutmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.

Raman tarımdaki sorunlara da değindi. Tarım ve hayvancılığın ehemmiyeti ve özellikle de pandemi sonrasında stratejik bir öneme sahip olacağı bilinmesine rağmen bu süreçte yerinde ve zamanında; doğru ve yeterli adımlar atılmadığını ifade eden Ramanlı, “Et, süt ve süt ürünlerinde meydana gelen yüksek fiyat artışları hayvancılık sektöründeki sorunları tekrar gündeme getirdi. Destekleme, düzenleme ve denetleme pozisyonundaki Tarım Bakanlığı son bir yılda ekonomik alanda meydana gelen değişim ve dönüşüme uygun projeler geliştirmede geç kaldı. Bıçak kemiğe dayanınca da ithalat gündeme geldi.” diye belirtti.

“Her şeyden önce hayvancılığın cazibesi artırılmalı ve mutlaka üretimi ve iç piyasaya arzı artırıcı temel projeler hayata geçirilmelidir.” diyen Ramanlı, şöyle devam etti: “Tarımda ve hayvancılıkta yapılan ve oldukça yetersiz kalan desteklemeler, sektörün son bir yılda yaşanan ekonomik krizden gördüğü zararı bertaraf etmeye yetmemektedir. Özellikle yem fiyatlarında destekler artırılmalı, hayvan yetiştiriciliğine ilişkin faizsiz ve uzun vadeli krediler ve çeşitli hibeler verilmelidir. İthalata ihtiyaç bırakmayacak kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projeler hayata geçirilmelidir.”

Türkiye’nin ciddi bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu vurgulayan Ramanlı, “Doluluk oranları her geçen gün biraz daha düşen barajlar ve çekilen yeraltı suları durumun aciliyetini göstermektedir. Bu durum karşısında geç kalınmadan gereken tüm tedbirler alınmalıdır. İçinde olduğumuz seçim atmosferi yaklaşmakta olan tehlikeleri görmemize engel teşkil etmemelidir. Sulama yatırımları ve gıda arzı güvenliği ikinci plana itilmemelidir. Suyun bilinçli tüketimi ve verimli kullanımı konusunda ülke genelinde bir hassasiyetin oluşmasına öncülük edilmelidir. GAP gibi yıllardan beri bitirilemeyen ya da yarım yamalak biten ancak çeşitli idari zayıflıklar yüzünden faaliyete geçmemiş projeler bir an önce bitirilmelidir. Modern sulama destek ve teşvikleri ivedilikle uygulamaya konulmalı, uzun vadede sulanabilecek bütün tarım alanları suyla buluşturulmalıdır.” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *