image

Yapıcıoğlu, insanların canı, malı, izzeti, şerefi ve haysiyetinin korunması gerektiğini söyleyerek herkesin kendi çocuğunu hem inancına uygun şekilde hem de ana diliyle yetiştirme hakkına sahip olduğuna vurgu yaptı.
Yapıcıoğlu, “Herkesin canı, malı, izzeti, şerefi, haysiyeti korunmalıdır, muhafaza altında olmalıdır. Bunlar Allah'ın izniyle olacak. Bunların ne zaman olacağını bilemeyiz ama benim vazifem ve bunun bilincinde olan bütün insanların vazifesi, bu güzel şeylerin toplumlumuza hâkim olabilmesi için çaba sarfetmektir. Bizim gayemiz bütün insanların cennete gitmesine vesile olacak şekilde hidayet bulması, dosdoğru bir yol üzere ve adilane bir hayat sürmesi, kimsenin kimseye zulmetmemesi, herkesin sadece Allah'a kulluk etmesidir gayemiz. Eğer bunu siyasetin gayesi haline getirebilirsek hepimiz kazanacağız."  Dedi.
Yapıcıoğlu, “Bizi takip edenler bilirler ki, siyasetimizi başkalarının üzerinden kendimizi tarif ederek yapmıyoruz. Ya da siyasi rakiplerimizi kötüleyerek siyaset yapma alışkanlığımız yoktur. Biz ilkeleri ortaya koyuyoruz, neler olması gerektiğini söylüyoruz. İyileri tenzih ederiz iyi siyasetçi her partide olabilir, her partide çürük siyasetçiler de olabilir. Ama maalesef öyle bir zaman dilimindeyiz ki siyaset genel manada, topluma karşı itibar kaybetmiş. Siyaset ve siyasetçi denilince eğer insanlar, araya mesafe koyuyorsa ve genel manada olumsuz bazı düşünceler onun zihnine geliyorsa burada kabahat vatandaşın değil biz siyaset ehlinindir. Siyaset ehli kendisinin değil, milletin menfaatini kendi menfaatinin üzerinde tutarsa millet bize niye o gözle baksın ki? Neden bize menfi veya olumsuz bir gözle baksın ki? O yüzden biz, siyasetin içinde bulunduğu o vahim hali görerek dedik ki dürüst siyaset gerçek adalet. Zira bizim düşüncemize, inancımıza, bakış açımıza göre siyaset, sadece yönetime gelmek için yapılan bir iş değildir. Siyaset, yönetimden pay almak ya da yönetimi etkilemek için yapılan ve bu yolla meşhur olma, mal mülk edinme, servet toplama ya da bazı makamlara gelmenin yolu da değildir. Siyasetin amacı bu değildir, bu olmamalıdır. Siyasetimizin hedefini açıklarken siyasetin bir araç olduğunu söylediğimiz gibi geleceğimiz makamların kendisinin de bir araç olduğunu söyledik. Eğer siyaset millete hizmet etmek amacıyla yapılıyorsa, bu amaç meşrudur. Eğer siyaset; meşhur olmak, mal toplamak, makama gelmek için, bazı nefsi arzuları tatmin etmek için yapılıyorsa bu meşru bir amaç değildir" ifadelerini kullandı.
Genel manada siyasetin çoğunluğunun makam için yapıldığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Biz bir ilke ortaya koymaya çalıştık ve siyasetin başka türlü yapılabileceğini de göstereceğiz dedik. Elhamdülillah bu 10 yıllık yürüyüşümüzde bunu net bir şekilde ortaya koyduk. Bizi takip edenler bu görüşün aksini iddia edemezler. Çünkü bizde parti içinde makam kavgası hiç olmadı ve biz siyasetimizi bazı makamlara illa bizden birisi gelsin, otursun diye de yapmadık." ifadelerini kullandı.
"TEK BAŞINA HİÇ KİMSE İSLAM'IN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR"
Yapıcıoğlu, "Biz yola çıkarken ölçümüz var dedik. O ölçümüz de İslam'dır. Tek başına hiç kimse İslam'ın temsilcisi değildir. Biz haşa Peygamber değiliz, biz Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın öğrettiği şeyleri merkeze alıyoruz. Attığımız her adımı her sözümüzü o teraziye göre ayarlıyoruz." ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *