image

Eğitim sisteminin her geçen gün daha da kötüye gittiğine işaret edilen açıklamada, öğretmene şiddet ve akran zorbalığı vakalarında da dikkat çekici bir artış görüldüğü belirtti.

Açıklamada, "Söz konusu vakaların artık sıradan bir hal alması, durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Başarı oranlarının her yıl daha da geriye gidiyor olması da eğitimde ciddi bir nitelik sorunu olduğunu ortaya koymaktadır. Eğitimdeki sorunları çözmek için ciddi adımların atılmaması ise düşündürücüdür." Denildi.

Açıklamada, "Kamuoyunun tepkisine rağmen ders kitapları inancımıza, kültürümüze ve toplumsal ahlaka aykırı olan Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi (ETCEP) ile şekillendirilmek istenmektedir.  Daha önce iptal edildiği söylenen AB destekli ifsat projesinin ders kitaplarında yer alması için yeni bir çalışma başlatılmıştır. Bu kapsamda MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından önümüzdeki yıl için ders kitabı içeriklerinin ETCEP dikkate alınarak hazırlanması talimatı verilmiştir. Bu durum eğitimin içeriği ve şekli kadar maksadının da sorgulanmasını zorunlu kılmaktadır.” Denildi.

Açıklamanın devamında, “Öğretmenlere yönelik artan şiddet vakaları ve yaşanan akran zorbalığının temelinde de bu sebepler yatmaktadır. Bu haliyle eğitim sisteminin halkımıza ve medeniyet değerlerimize hizmet etmediği ortadadır. Sorunun çözümü için Batı’ya endeksli ideolojik eğitim modeli acilen terk edilmelidir. Ders kitaplarına konulmaya çalışılan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesinden derhal vazgeçilmelidir. Bu kapsamda müfredata inancımıza ve kültürümüze uygun adab-ı muaşeret dersleri konulmalıdır." Denildi.

"TERSİNE GÖÇÜ TEŞVİK AMACIYLA KIRSAL ALAN DAHA CAZİP HALE GETİRİLMELİ"

TÜİK'in 2021 yılına ait iç göç verilerine göre 2 milyon 777 bin 797 kişinin iller arasında göç ettiğini hatırlatan HÜDA PAR, "Göçlerin şehirlere göre dağılımına bakıldığında en çok göç alan İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerin aynı zamanda en çok göç veren iller olması hem göçün hem de tersine göçün yoğun olduğunu ortaya koymaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamada, "Türkiye’de iç göçler çoğunlukla kırsaldan kentlere doğru yaşanmaktadır. İç göç olgusuna bakıldığında kırsalda yaşanan hızlı nüfus artışı ve miras yoluyla bölünen ekim alanlarının aileleri geçindiremeyecek duruma gelmesi, tarımda makineleşmeye bağlı olarak iş gücünün azalması, girdi maliyetlerindeki yüksek artışlar nedeniyle tarım ve hayvancılık sektörünün cazip olmaktan çıkması, yükselen işsizlik, sanayileşmeyle birlikte kentlerde iş imkânlarının çoğalması, sağlık, eğitim ve kültürel alanlarda imkânların kırsala göre daha elverişli olması gibi nedenler öne çıkmaktadır." Denildi.

Ancak daha iyi hayat şartlarına kavuşma umuduyla gerçekleşen iç göçlerin, birtakım olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirten HÜDA PAR, "Kırsalda giderek azalan nüfus, aynı zamanda bir tarım ülkesi olan Türkiye açısından vahim bir tablo ortaya koymaktadır. Uygulanan politikalar sebebiyle kırsalın vazgeçilmezi olan tarım ve hayvancılık faaliyetleri cazip olmaktan çıkmış, bu da insanları kentlere yönlendiren en etkili neden olmuştur. Tersine göçü teşvik amacıyla kırsal alan daha cazip hale getirilmeli, gıda ürünlerinin üretim ve tedarikinin hayati önemi haiz olduğu bugünkü şartlar göz önüne alınarak tarım ve hayvancılık sektörünün cazibesi artırılmalıdır." açıklamasında bulundu. HABER MERKEZİ

 

 

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *