image

Uzun zamandır Türkiye’de sapkınlığın meşrulaştırılması ve yaygınlaştırılması için planlı ve programlı bir şekilde hareket edildiğini belirten HÜDA PAR, "Pek çok yapım şirketinin ve dijital platformların filmleri, dizileri ve yayınları bu zararlı akımların propagandasına alenen hizmet etmektedir. Türkiye’de ise devlet kurumları, olan bitene sadece seyirci kalmakta, dahası bunu bir özgürlük alanı olarak görmekte, bu sebeple müdahale etme gereği bile duymamaktadır." Açıklamasında bulundu.

Açıklamada, "Aile yapısının ve nesil emniyetinin tehdit altında olduğunu fark eden ülkelerden biri olan Rusya, geçtiğimiz günlerde sapkınlığın propagandasını yapan kişilere ve kurumlara ağır para cezaları öngören bir yasa çıkardı. Buna göre sapkınlığın propagandasını yapan medya kuruluşlarına 5 milyon rubleye kadar para cezası verilecek. Sigaranın bile reklamının yasak olduğu Türkiye gibi bir İslam ülkesinde ise İslami ve insani açıdan kabul edilemez olan sapkınlıkların propagandasına müsaade edilmekte ve tedbir namına hiçbir adım atılmamaktadır. Anayasada ailenin kadın-erkek vurgusu üzerinden yeniden tanımlanması kadar sapkınlığın propagandasının suç kapsamına alınması da acil bir ihtiyaçtır. Bu adımların atılmasında tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nin feshinde olduğu gibi on yılı bulan bir gecikmeye veya ihmale asla mahal verilmemelidir." Denildi.

Düzce depremine  de değinen HÜDA PAR "Depremin yine uyku vaktinde bizlere hatırlatılmış olması artık gaflet uykusundan uyanmamızı ve bu ölümcül felakete karşı vakit kaybetmeden hazırlık yapmamızı gerektirmektedir. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği yüz yıllık deprem istatistiklerinden ve yakın geçmişte meydana gelen Gölcük, Düzce, Van, Elazığ ve İzmir depremlerinden sonra tekrar Düzce depremiyle de teyit edilmiştir. Bu sebeple depreme dayanıklı şehirleşme ve yapılaşmanın devlet eliyle hızlandırılması gerekmektedir." İfadelerini kullandı.

Açıklamada, "Türkiye nüfusunun ve sanayi alt yapısının büyük oranda yer aldığı Marmara Bölgesinde bir deprem meydana gelmesi halinde yıkım, ölüm ve çöküş ülke için korkunç bir sonuç doğuracaktır. Kentsel dönüşüm için kamu ve özel teşebbüs iş birliğinin yapılması zorunludur. Devlet, vatandaşları deprem konusunda bilinçlendirmeli, özel teşebbüse bürokratik ve finansal her türlü desteği sağlamak suretiyle kentsel dönüşümü kolaylaştırmalıdır." ifadeleri kullanıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, uzun süredir ilişkilerin dondurulduğu Mısır ve Suriye ile görüşmelerin yeniden başlayacağı sinyalini verdiğini belirten HÜDA PAR,  Türkiye’nin Suriye ve Mısır yönetimleri ile kuracağı ilişkinin "ön şartsız" olmaması gerektiğini vurguladı. HABER MERKEZİ

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *