Bunun yanında dışarıya bağımlı olmadığı halde su faturalarının da
elektrik faturalarından geri kalır yanının olmadığını belirten Ramanlı,
"Ekonomik krizin, artan hayat pahalılığının, enflasyon karşısında eriyen
ücretlerin durumu ortadayken faturaları ödemekte zorlanan abonelerin elektrik,
gaz veya sularını kesmek sosyal devlet anlayışıyla asla bağdaşmamaktadır.
Elektriği, gazı veya suyu kesmek yerine şu zorlu süreç atlatılana kadar hiç
değilse zor durumda olanları idare etmek gerekir. Dar gelirli aileler için
uygulanan destek politikalarının kapsamı genişletilmeli, ödenemeyen elektrik,
doğal gaz ve su borçları ya faizsiz ertelenmeli ya da taksitlendirilmelidir.
Borcunu zamanında ödeyemediği için abonelerin elektriği, doğal gazı ve suyu kesilmemelidir."
diye konuştu.
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE TEKLİFİ MECLİSE DERHAL SUNULMALIDIR
Ramanlı, başörtüsüne "Mecliste anayasal güvence, olmaz ise
referandum" tartışmalarına ve akabinde “Anayasa değişikliği teklifi bu
hafta meclise geldi, gelecek” açıklamalarına rağmen hükümet tarafından bu
konuda hâlâ somut bir adımın atılmadığını ifade etti.
Ramanlı, şöyle devam etti: "Tesettür ve başörtüsü Yüce Rabbimizin
açık bir emri olmasına rağmen geçmişte despotik devlet anlayışıyla ülkeyi idare
etmiş olanlar, yıllarca halkımızın inancına ve kılık-kıyafeti başta olmak üzere
yaşam tarzına pervasızca müdahalelerde bulunmuş ve milyonlarca insanı mağdur
etmiştir. Mevcut iktidarın sadece bir yönetmelik değişikliği yaparak topluma
nefes aldırdığı böyle devasa ve yıllarca devam eden sorunun, seçim ve siyaset
malzemesi yapılmadan kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulması siyasi partiler
açısından bir samimiyet testidir. Ancak gelinen aşamada gerek iktidar gerekse
muhalefet cenahından başörtüsü meselesinin çözümüne ilişkin yapılan
açıklamaların samimi ya da siyasi bir hamle olup olmadığının bir önemi de
kalmamıştır. Önemli olan başörtüsü meselesinin kalıcı bir şekilde çözüme
kavuşturulmasıdır. Ayrıca temel bir hak olup gasp edilen ve son tartışmalar ile
toplum tarafından bir an önce çözüme kavuşması beklenen başörtüsü meselesi,
hiçbir partinin tekelinde de değildir. Ezcümle; başörtüsüne güvence olacak
anayasa değişikliği teklifi derhal meclise sunulmalı ve herkes bu konuda
üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir."
"ÖĞRENCİLERİMİZ CUMA NAMAZINA SORUN YAŞAMADAN GİDEBİLMELİ"
Geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, öğrencilerin
cuma günü camide namazda olması gerektiği şeklinde bir açıklaması olduğunu
hatırlatan HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı, şu değerlendirmelerde bulundu: "Söz
konusu açıklama geç kalınmış olsa da yerinde bir açıklamadır. Bir İslam
ülkesinde öğrencilerin cuma namazına gidememesi kadar acı bir olay olamaz.
Bilindiği üzere tüm Hristiyan ülkelerinde pazar günü tatildir. Dileyen her
Hristiyan pazar günü hiçbir sıkıntı yaşamadan ibadetini yapabilmektedir. Ancak
ne acıdır ki ülkemizde öğrenciler cuma günü, cuma saatinde okuldadır. Cuma
namazına gitmek isteyen öğrenciler birçok sıkıntı ile karşı karşıya
kalmaktadır. Her türlü sosyal etkinlik okullarda çok rahat yapılabiliyorken,
ibadet konusunda ise sürekli sorun yaşanmaktadır. Hükümet bu soruna müdahale
etmeli ve gerekli adımları derhal atılmalıdır. Daha önce memurların Cuma
namazına gidebilmesi için saat düzenlenmesi yapılmıştı. Benzer bir düzenleme
öğrenciler için de yapılmalıdır. Bir İslam ülkesinde farz olan bu ibadeti
yerine getirmek isteyen gençlerimiz Cuma namazına gitmekte sıkıntı
yaşamamalıdır." HABER MERKEZİ
0 yorum