Müslümanlar için büyük öneme sahip Cuma namazı ve
okunan hutbe esnasında nelere dikkat etmeli? Hutbe esnasında namaz kılınabilir
mi? Hutbeye yetişemeyen kişi Cuma namazı kılabilir mi?
Kuba Cami İmam Hatibi Emrullah Sarman, İLKHA
muhabirine merak edilen konulara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cuma namazının Müslümanların bayram günü olduğunu
belirten Sarman, “Müslümanların Cuma namazında bir araya gelmesi, birlik olması
ve ümmet-i Muhammed’in haftada bir olarak o bayramını kutlayıp Allah’ın evinde,
huzurunda omuz omuza saf tutmasının, ümmet-i Muhammed olduğunun göstergesi
olduğunu ifade etti.
Cuma namazında okunan hutbenin bir nasihatten öte
önemsenmesi gereken bir mesaj olarak algılanması gerektiğine vurgu yapan
Sarman, “Cuma namazının hutbesi de bu anlamda çok önemli bir meseledir. Cuma
namazında ümmeti Muhammed’e belki bir haftalık, belki de ömür boyu yapılması
gereken tavsiyeler söylenmektedir. Vaazı nasihat edilmektedir. Hutbede bizlere
nasıl davranmamız gerektiği ve ne yapmamız gerektiğini söylenmektedir.” dedi.
"Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan
okunduğunda hemen Allah’ı anmaya koşun; işi alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz
sizin için hayırlı olan budur." (Cuma Suresi 9. Ayet) Cuma hutbesinin de
Cuma namazı olarak kılınan iki rekât namaz gibi farz olduğuna dikkat çeken
Sarman, hutbenin dinlenmesi ve hutbe esnasında konuşulmaması gerektiğini
söyledi.
“Cuma
günü imam hutbe okurken arkadaşına ‘dinle’ desen bile lüzumsuz konuşmuş
olursun"
Cuma namazında hutbe okunurken cemaatin konuşmayıp
dinlemesi, selam alıp vermemesi, nafile namaz kılmaması gerektiğini belirten
Sarman, “Konu ile ilgili olarak Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi
Vesellem), 'Cuma günü imam hutbe okurken arkadaşına (yalnızca) ‘dinle’ desen
(bile yine) boş, lüzumsuz konuşmuş olursun.' buyurarak hutbenin dinlenmesi
hususundaki hassasiyetini dile getirmiştir. Hutbe okunurken camiye gelen kimse,
ilk sünneti kılmayıp oturmalı ve hutbeyi dinlemelidir. Resulullah’ın
(Sallallahu Aleyhi Vesellem) uygulamasını göz önüne alan İslam bilginlerine
göre hatibin, ikinci hutbede müminler için af ve mağfiret dilemesi, onların
afiyet ve esenlik içinde olmaları için Allah Teala’ya dua etmesi menduptur
(yapılması uygundur). Hatibin minbere çıkışından namaz bitinceye kadar geçen
süreyi bir bütün olarak değerlendiren Hanefî âlimleri, namazda yasak olan her
şeyin hutbede de yasak olduğu kuralını esas almışlardır. Bu itibarla hatibin
dikkatle dinlenmesi, cemaatin konuşmayıp susması, selam alıp vermemesi, nafile
namaz kılmaması gerektiğini, ancak hutbede dua edilirse 'amin' demenin veya Hz.
Peygamberin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ismi zikredilirse sessizce salât-ü
selam okumanın caiz olduğunu söylemektedirler. Fakat sesli bir şekilde 'âmin'
demek doğru değildir.” ifadelerini kullandı.
“Cuma
kılabilmek için hutbeye yetişmek ve dinlemek şart değildir”
Hutbenin Cuma namazının bir farzı olmasına rağmen,
hutbeye yetişemeyen kişinin Cuma’yı kılabileceğine vurgu yapan Sarman, “Gerek
cami cemaatinden gerekse de vatandaşlardan bize yöneltilen sorularda hutbeye
yetişemeyenin Cuma namazının sahih olup olmadığı gibi sorular da var. Bu konuda
Diyanet İşleri Başkanlığımızın Fetva Kurulunda vermiş olduğu bilgiler de
şöyledir; ‘Cuma kılabilmek için hutbeye yetişmek ve dinlemek şart değildir.
Buna göre, mazeretine binaen okunan hutbeye yetişemeyen veya hutbeyi duymayan
kişinin kıldığı cuma namazı sahih olur. Hutbeyi dinlemeye yetişemeyen kimse,
cuma namazının ikinci rekâtına bile yetişse, imam selam verdikten sonra ayağa
kalkıp bir rekât daha kılarak cuma namazını tamamlar.” diye konuştu.
“Çocuklarımızla
beraber, cuma namazına mutlaka ve mutlaka gelelim”
Din görevlileri olarak gençlere yönelik cami eksenli
çalışmalar yaptıklarını aktaran Sarman, şu ifadeleri kullandı:
“Birilerinin ‘Y-Z kuşağı’ dediği yeni nesli, 'ağaç yaş
iken eğilir' düsturuyla hareket ederek, anne-babalara şunu tavsiye ediyoruz;
Çocuklarımızla beraber, cuma namazına mutlaka ve mutlaka gelelim. Çünkü
toplumun inşası, birlik, beraberlikten, ümmetin tek olmasından güç alır. Bu
vesileyle de haftanın belirli günlerinde camide çocuklar için de program
yapmaktayız. Orada da yine aynı şekilde cumaya hazırlık olması vesilesiyle
çocukların camiye gelip beraberce ailece cuma akşamları icabet edebilecekleri
dua, zikir ve hatim programları yapmaktayız. Amacımız; çocuklarımızın,
gençlerimizin şimdiden en güzel şekilde yetişmesini sağlamaktır. Bu düsturla
hareket etmekteyiz.” (İLKHA)
0 yorum