Kişinin ilk önce yapması
gereken şeyin hayatında strese yol açan durumların listesini çıkarması olduğunu
vurgulayan Atalay, daha sonra buna yönelik önlemlerin alınması gerektiğini
ifade etti.
Atalay; Stresi, kişinin belli
alanlarda, arkadaşlarıyla, iş yerinde ya da toplumdaki olaylarda zorlandığı
durumlar karşısında yaşadığı bir takım tepkiler olduğunu tanımadı.
“YAŞADIĞIMIZ DURUMU
TANIMLAMALIYIZ”
Stresin nefes nefese kalma ya
da kalp çarpıntısı gibi bir takım semptomlarla kendini gösteren bir durum
olduğunu belirten Atalay, “Kişi aslında bu durumu tanımlayamadığı için kendi
üzerinde bir tehdit olarak algılamaya başlıyor. İlk etapta bizim yapacağımız
şey; Yaşadığımız durumu tanımlamak. Çünkü bu tarz durumlarda zihnimize bir
takım olumsuz düşünceler gelmeye başlıyor ve bu düşünceler de beraberinde bir
takım duygu fırtınaları oluşturmaya başlıyor. Bu durumda istemediğiniz kişinin
davranışlarını sergileyeme başlarsınız.”
ZİHİNDEKİ DUYGULAR NASIL
AZALIR?
Ciddi şekilde stres yaşayan
kişinin dünya ile bağlantısını kurması gerektiğini kaydeden Atalay şunları
söyledi: “Peki, dünya ile bağlantıyı nasıl kuracağız? Örneğin çevresinde
gördüğü 5 tane şeyin ne olduğunu, duyabildiği 5 tane sesin ne olduğunu,
koklayabildiği 3-4 şeyin ne olduğunu, tat duyusuna ve dokunma duyusunun pürüzlü
mü, pürüzsüz mü olduğuna odaklandığı zaman ne olur zihindeki o yaşadığı duygu
fırtınalarının etkisi en azından azalmaya başlar. Bu şekilde süreci
yapılandırmaya başlar.”
“STRESLE MÜCADELE EDEN BİR
SÜRÜ İNSAN VAR”
Stresin kişilerin hayat
kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü belirten Atalay, “Stres sağlık yönünden de
olumsuz etkisi var. Bu süreçte kişinin mide ile ilgili problemler yaşamasına,
zihninde sürekli bir takım ağrıların oluşmasına, fizikler ağrılar yaşamasına
sebep olabiliyor. Kişiler bu şekilde doktor doktor dolaşmaya başlarlar ama en
sonunda derler ki herhangi bir şeyiniz yok ve bu da strese bağlıdır. Eğer siz
stres yaşıyorsanız bilin ki yalnız değilsiniz. Şu an dünyanın dört bir yanında
stresle mücadele eden bir sürü insan var.” diye konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN BİZİ MUTSUZ EDEN
BU DUYGUYU TANIMLAMAKTIR”
Stresi yaşamanın olumsuz bir
şey olmadığını, önemli olan şeyin stresi tanımlamak olduğunu vurgulayan Atalay,
şunları kaydetti: “Önemli olan bizi mutsuz eden bu duyguyu tanımlamaktır.
Bunları biz tanımladığımız zaman mücadelede etmeye başlıyoruz. Yapacağımız en
iyi şeylerden bir tanesi; Bu süreci fark edip ve fark ettikten sonra adını
koymak lazım. ‘Bu işle ilgili problem yaşıyorum’ diyerek sorunun adını koyup
yeniden odaklanmak ve yeniden dünya ile bağlantı kurmak bizim stres konusunda
çok daha sağlıklı bir şekilde mücadele etmemizi sağlıyor. Aslında insanın kendi
kendine yardım etme tekniklerini sürekli yapması lazım.”
Stresle mücadele etmenin
yollarını aramak gerektiğini söyleyen Atalay, kişiye iyi gelen her neyse onunla
çokça vakit geçirmenin stresi kontrol altında tutabileceğini belirtti.
“KARARLILIK SÜRECİ SORUNU
DAHA İYİ YAPILANDIRMAMIZI SAĞLAR”
Kişilerin kendilerine sıkıntı
veren tüm kötü his ve düşüncelerden uzak durması gerektiğini ifade eden Atalay,
konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Sıkıntı veren his ve
düşüncelere yer açtığımız zaman, yani değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabul etmek,
değiştirebileceğimiz şeylerle ilgili mücadele etmek ve bunlarla ilgili kabul ve
kararlılık süreci sorunu daha iyi yapılandırmamızı sağlar. Onun için bu süreci
kabul edip ona göre ne yapabiliriz sorusunu sormamız en azından süreç açısından
daha kıymetli olabilir diye düşünüyorum.” (İLKHA)
0 yorum