Altın ve dövizden sonra diğer bir yatırım aracı olarak
görülmeye başlayan kripto para, son zamanlarda yatırımcılarını zarara uğratmış
durumda. Kripto para içerisinde son 6 ayda yüzde 46 oranında değer kaybeden
Bitcoin, TL bazında 695 binden 355 bine gerilemiş durumda.
Özellikle gençler tarafından kısa yoldan para kazanma
yöntemi olarak görülen kripto para, yatırımcılarına ciddi oranlarda zararlar
yaşatırken bunu hırs haline getiren kimileri ise daha fazla para yatırarak
zararlarını karşılamaya çalışıyor.
Kripto paraya yatırım yapmanın bir tür kumar bağımlılığı
olduğunu söyleyen Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Abdullah Atlı, insanların kripto paraya yatırım yaparken ciddi manada
kumar amaçlı yatırdığını ve aynı durumun borsa için de geçerli olduğunu
belirterek bunun çözüm yollarından birinin para kaynaklarının kapatılması
olduğunu söyledi.
“Kripto parayı araştırdınız mı? Kazanç elde edeceğinize ne
kadar inanıyorsunuz?”
Günümüzde en önemli yatırım araçlarından birinin kripto para
görüldüğünü dile getiren Atlı, “Kripto para yatırım olarak tehlikeli bir
araçtır. Burada en önemli tehlikelerden biri çoğu devletin güvencesinin
olmamasıdır. Şayet yatırım aracı olsa bile araştırmadan bütün yatırımı kripto
para, borsa veya başka bir şeye yaptığımızda bunun sonuçları felaketle
neticelenebiliyor.” dedi.
Kendilerine yöneltilen en sık sorulardan birinin “bu kumar
bağımlılığı mıdır?” sorusu olduğunu ifade eden Atlı, “Maalesef günümüzde çoğu
insanımız için bu bir kumar bağımlılığıdır. Çünkü biz bire on veya yüz
kazanmayı hedefliyor ve bununla beraber ciddi bir emek sarfetmediğimiz gibi
gerekli araştırmayı da yapmıyoruz. Elimizdeki tüm paraları kripto para adı
altında bazı yatırım araçlarına yatırıyor ve sonrasında dünyaca ünlü bir iş
adamının kısa açıklamasıyla kur 2 katına çıkıyor, farklı bir açıklamayla 3 kat
değersizleştiriyor. Böyle bir duruma para yatırmak yatırım olarak görülebilir
mi?” ifadelerini kullandı.
İnsanların kripto paraya yatırım yaparken bir çaba sarf
etmeden paranın artabileceği ihtimaline güvenerek kumar amaçlı yatırım
yaptığını belirten Prof. Atlı, şunları söyledi:
“İlk çıktığında kripto paradan kazanç elde eden olmuştur.
Nitekim kumar bağımlılığının esasında da bu vardır. Kumar bağımlılığı hastasına
'para kazandın mı?' diye sorduğumuzda o, bir lira kazandığı günü hatırlar ama
kaybettiği 30-50'yi önemsemez. Bağımlılığın felsefesinde bu vardır, kripto para
için de geçerlidir. Bunu psikiyatri olarak 'yatırım aracı görüyoruz' demek
yerine sormamız gereken soru 'paranızın ne kadarını yatırıyorsunuz,
araştırdınız mı ve ne kadar güveniyorsunuz?' olmalıdır.”
“Kumar bağımlılığında en etkili faktör finansal kaynaktır”
Aynı şeyler borsa için de geçerli olduğunu sözlerine ekleyen
Atlı, “Borsa da birçok şirkete yatırım yapmak isteyen vatandaşlarımız vardır.
Bunu yaparken mutlaka şirketin girdisi-çıktısı, yorumlarını iyi hesaplamak
lazım. Sadece elindeki kripto para veya borsa listesine bakarak 'şu hisse veya
bu koin iyidir, biraz para yatırayım' diyenlerin parası daha sonradan 'çok para
yatırayım' oluyor ve elindeki tüm sermayesini kaptırıyor. Psikiyatri olarak son
bir yıl içerisinde bize 600 bin, 1 milyon lira kaybeden ve intihara teşebbüs
eden hastalar gelmiştir. Bu tür psikiyatrik rahatsızlığı olan hastalarımızın da
doktoruna danışmadan bu tür yatırım araçlarına başvurmalarını önermiyorum.”
şeklinde konuştu.
Bağımlılığın temel felsefesi haz olduğunun altını çizen
Atlı, önceden kumar dürtü kontrol bozukluğu olarak görürken son 10 yıldır
kumarı da esrar, eroin ve alkol bağımlılığı gibi gördüklerini ve bunda da ciddi
bir haz mekanizmasının olduğuna inandıklarını söyledi.
Atlı, “Kişiler paralarını kripto paraya ya da dönen çarktaki
bir sayıya yatırdığında onun artabilme ihtimaline ilişkili olarak ciddi bir haz
şarj olmakta ve bundan mutluluk hissetmektedir. Bu mutluluklar esrar, eroin ve
alkolde olduğu gibi geçici ve yıkıcı bir hazdır. Her geçen zaman oynanan
oyundan edilen hazzın etkisi azalmakta ve kişi, daha çok parayla o hazzı elde
etmeye çalışmaktadır. Kumarda olduğu gibi kripto para bağımlılığında da
insanlar ilk başta yaptıkları yıkımın veya kaybettikleri paranın farkında
olmuyor. Kişi, her zaman 'tekrar kazanabilirim' algısıyla çevrelerinden de borç
alabilmektedir. Kumar bağımlılığının önemli bir kriteri finansal olarak
etrafındaki bir insana güvenmektir. Bu anlamda bizim para kaynaklarını
kurutmamız lazım.” dedi. (İLKHA)
0 yorum