Kontrolsüz ve sınırsız kullanılan teknoloji, özellikle çocuk
ve gençlerde birçok davranışsal bozukluğu beraberinde getiriyor. Teknoloji
bağımlığının oluşturduğu zararlara dikkat çeken uzmanlar, ailelere bu konuda
önemli uyarılarda bulunuyor.
Uzmanlar, çağın büyük bir sorunu olan, çocukları ve gençleri
tehdit eden teknoloji bağımlılığının önüne geçmek için ebeveynlere büyük
görevlerin düştüğünü belirtiyor.
Bilinçsiz teknoloji kullanımının oluşturduğu tehlikeye
dikkat çeken Psikolog Gül Dinç, yaptığı açıklamada, teknoloji bağımlılığının
çocuk ve gençlerde ciddi bir olumsuzluk oluşturduğunu söyledi.
Teknoloji bağımlılığının çocuk ve gençler için birçok riski
barındırdığını ifade eden Dinç, yaygın olarak kullanılan teknolojinin
beraberinde getirdiği bağımlılığın son yıllarda ailelerin en önemli sorunlarından
biri haline geldiğini kaydetti.
Dinç; bağımlılığı, kişinin kullandığı nesne veya bir eylem
üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlaması olarak
tanımladı.
Psikolog Gül Dinç, teknolojinin insan hayatına getirdiği
sayısız fayda olmasına rağmen kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün
kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz, sınırsız kullanmasının çok ciddi zararlara
yol açabildiğine işaret etti.
Yoğun bir şekilde internet kullanan ve
bilgisayar oyunlarıyla zamanını geçiren çocukların, sosyal gelişimlerinin
önemli ölçüde gerilediğini, özgüvenlerinin düşük olduğunu belirten Dinç,
internet bağımlılığıyla ilgili yapılan araştırmaların bu durumun diğer
psikolojik rahatsızlıklar ile birlikte görülebileceğini ortaya koyduğunu dile
getirdi.
İNTERNET BAĞIMLILIĞININ GETİRDİĞİ ZARARLAR NELERDİR?
İnternet bağımlılarının yüzde 50’sinde başka bir psikiyatrik
bozukluk daha görülebildiğini aktaran Dinç, şöyle devam etti:
“İnternet bağımlılığı ile birlikte görülen en sık
psikiyatrik bozukluklar, yüzde 38 oranında madde kullanımı, yüzde 33 oranında
duygu durum bozukluğu, yüzde 25 oranında depresyon veya distimik bozukluk,
yüzde 14 oranında psikotik bozukluk ve yüzde 10 oranında anksiyete bozukluğu
olduğu araştırmalar sonucu elde edilmiştir.
Ayrıca dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, sosyal
fobi, hafif depresyon varlığında veya ailede bağımlılığa yatkınlık söz konusu
olduğunda riskli internet kullanımı görülebilmektedir.”
ÇOCUKLARIN TEKNOLOJİYLE İLİŞKİSİ NASIL OLMALI?
Çocukların teknolojiyle ilişkilerinin nasıl olması
gerektiğini anlatan Dinç, “Öncelikle sınırlar. Nasıl belirlenir sınırlar?
Karşılıklı konuşup anlaşmaya vararak belirlenir. Kendi kendimize kurallar ve
yasaklar uygulamak yerine, çocukla karşılıklı konuşmak ve bir yol bulmak gerekir.
Çocuğa, fazla kullanımın zararlarını çok net anlatmak ve bir zarar algısı
oluşturmak gerekir. Çocukla işbirliği yaparak belirlenecek kurallara uyum
da daha yüksek olur. Telefonu tamamen çocuğun hayatından çıkarmak çok
ciddi reaksiyona neden olabilir.” dedi.
“ÇOCUĞA EVİN KURALLARI ANLATILMALI”
Her evin bir kuralının olması gerektiğini dile getiren Dinç,
“Diyelim ki evinizde belirli bir yaşta cep telefonu almak konusunda bir kural
var ise başkasının anne babası daha erken yaşta aldı diye almamanız gerekiyor.
Evinizdeki kuralları çocuğa anlatıp durumu sağlıklı şekilde izah etmek gerekir.
Ve kurallar anlatılıp sınırlar belirlendikten sonra, çocuğu ekrandan uzak
tutmak için farklı aktivitelere yöneltmek, sevdiği bir alanda kursa yöneltmek…
Mesela bu bir resim kursu olabilir veya bir yüzme kursu. Evde resim
çizebilirsiniz birlikte, zeka oyunları oynayabilirsiniz. Eski ve artık
kullanılmayan bir eşyayı birlikte yeni bir nesneye dönüştürebilirsiniz. Parka
gitmek, yeni arkadaşlar edinmek sosyalleşme ve çocuğun kendini ifade etmesi
açısından büyük önem taşır.” ifadelerini kullandı.(İLKHA)
0 yorum