image

Boşanma sonrasında velayet davalarının tek taraflı olarak neticelenmesi sonrasında çocuğunu görmek isteyen ebeveynler, mahkeme kararıyla psikolog, polis eşliğinde çocuğunu görmek zorunda kalıyordu.

5. Yargı paketi içerisinde yer alan "İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" ile yeni düzenleme getirilerek çocuğun icra yoluyla görülmesine son verildi ancak yeni uygulama da mevcut durumda beklentileri karşılamadı.

Yıllar önce boşandığı eşinden olan çocuğunun velayetinin karısına verildiğini ve icra yolu ile çocuğunu görmeye giderken sürekli sorun yaşadığını dile getiren Mustafa Aslan, çocuğun teslimi ya da kişisel ilişkinin uygulanması adına icra üzerinden gerçekleştirilmekteyken çocuklara travma ve sancılı süreç olmaması adına kaldırılan icra yolu ile çocuk görme süreci sonrasında uygulamaya konulan yeni sistemin henüz oturmaması sebebiyle mağduriyetlerin devam ettiğini söyledi.

"Kimsenin uygulamadan haberi yok"

Aslan, "Daha önce mağdur bir baba olarak çocuk icrasıyla çocuğumu görürken birçok mağduriyetler yaşamıştım. Kişisel ilişki tesliminde anne zorluk çıkarmıştı. Buna rağmen kadına hiçbir şekilde bir yaptırım olmadı. Mahkeme, 'bir daha göstermezse cezası var' gibi kararlar çıktı. Oysa burada mağdur kimse mağduriyeti giderilmelidir. Çocuğun âli menfaatleri adı altında babaya çocuktan daha fazla mağduriyet yaşatılıyor. Daha önceki icra uygulamasında pedagog ve icra eşliğinde belli bir para, adliyenin aracına belli bir para ödüyorduk. Şu anda bu uygulamayı kaldırdılar. Bu uygulamanın ilke olduğundan bahsedildi. Doğrudur, ilkel bir uygulamaydı. Fakat şuanda da 'Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü'ne geçti.  Burada da henüz hiç kimsenin uygulamadan haberi yok." dedi.

"Prosedür sebebiyle çocuğumu görme hakkım gasp ediliyor"

Şehir dışında olan çocuğunu görebilmek için yeni sistem üzerinden başvuru yaptığını ancak telefon ile çocuğun annesi aranmasına rağmen ulaşılamaması sebebiyele çocuğunu göremediğini vurgulayan Aslan, "Çocuğum da şehir dışında. Oraya müracaat yaptık ve bize 'kadını (çocuğun annesi)aradıklarını, ulaşamadıklarını' söylediler. Kadının iş adresi, ev adresi var ama gidilmiyor. Adrese tebligat göndereceklermiş. Her ayın ilk haftası ve üçüncü haftası çocuğu görme hakkım var. Bu hakkımız prosedür gerekçe gösterilerek göz ardı ediliyor. Uygulamada gereği kişiye telefon açılacağı, ulaşılamazsa tebligat gönderileceği söyleniyor. Ben tebligat eline ulaşmazsa ne olacak? Deyince bu kez tebligat sonrasından yaptırım olacağı söylendi. Bu arada çocuğu görebilmek için ayın ilk haftasındaki hakkım gasp edilmiş oldu. Ne oldu şimdi? Daha önce de mağdur oluyordum, şimdi yine mağdur oluyorum." diye konuştu.

"Sistemin sağlıklı bir şekilde işletilmesi için gereken neyse yapılmalı"

Aslan, "Burada merhamet acımak değil acıtmamaktır. Erkek veya kadın kim mağdursa sürekli olarak aynı şeyleri yaşıyorsa o zaman insan hakları nerede kaldı? Bu uygulama eğer adil ve daha iyi bir uygulamaysa daha güzel bir şekilde neden işletilmiyor? Kimsenin bir şey bildiği yok. Herkes topu birbirine atıyor. Uygulama yeni olduğu için bekleyeceklerini, prosedürleri uygulayacaklarını söylüyorlar. E tamam da ne zaman uygulayacaksınız. Ben birinci ve üçüncü hafta göremeyince o ayki hakkım yanıyor. Şu anda bu sistemin de adil olduğunu, insanların yararına olduğunu düşünemiyorum. Eskiden icra yoluyla bir şekilde görüyordum ama şu anda göremiyorum. Çünkü polis kuvvetleri kalktı, savcılık hiçbir şekilde müdahale edemiyor. Sonuca göre işlem yapılacakmış ama ne işlem yapılacağı da belli değil. Tebligat gitmezse ve ben şikâyetçi olursam işlem yapacaklarmış. Ben zaten 10 yıldır şikâyetçi oluyorum, dilekçe yazıyorum.  Bu sistemin hiçbir şekilde bize katkısı olmadı. Sadece adı 'Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri oldu. Bu sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesi için bir an önce konunun ele alınmasını istiyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *