İslam tarihinde birçok önemli olayın içerisinde vuku bulduğu
Aşura (10 Muharrem) gününde oruç tutmak, farz oruçlarından sonra en çok sevabın
kazanıldığı oruçlardandır.
Peygamber Efendimizin (Sallalahu Aleyhi Vesellem) Medine'ye
hicret ettikten sonra Yahudilerin Aşura günü Hazreti Musa Aleyhisselamın,
Firavundan kurtulduğu gün vesilesiyle oruç tuttuklarını görür. Peygamber
efendimiz Hazreti Musa'ya Yahudilerden daha yakın olduğunu dolayısıyla
muhalefet etmek kaydıyla bu ayda oruç tutulmasını tavsiye etmiştir.
"Aşura gününde birçok önemli, tarihi olay meydana
gelmiştir"
Hicri yılbaşı olan ve aynı zamanda birçok tarihi vakanın
içerisinde cereyan ettiği Aşura gününü içerisinde barındıran muharrem ayı ile
ilgili İLKHA muhabirine konuşan Araştırmacı-Yazar Cemal Çınar, "Muharrem ayı
İslam hukukunda da haram aylardan biridir. İçerisinde müşriklerin bile savaş
yapmadığı 4 aydan birisidir. Muharrem ayı tarihin seyri içerisinde çok önemli
olaylara tanıklık etmiştir. Hazreti Âdem (Aleyhisselam) bu ay içerisinde
yaratıldığı ve konulduğu, Arafat'ta yine muharrem ay içerisinde Cuma günü bir
araya geldikleri, Hazreti İbrahim'in (Aleyhisselam) aşura günü ateşten
kurtulduğu, Hazreti Musa yine aynı gün denizden kurtulduğu, Hazreti Yusuf'un
aşura günü zindandan çıktığı rivayet edilir. Dolayısıyla Hazreti Muhammed
(Sallalahu Aleyhi Vesellem) zamanına gelinceye kadar böyle bir tarihi gerçeği
var." dedi.
"İbadetlerde de Yahudilere muhalefet edilmeli"
Çınar, "Peygamber Efendimiz zamanında sahabeler, 'Ya
Resulullah! Yahudiler Muharrem ayının 10'uncu gününde yani Aşurada oruç
tutuyorlar. Biz ne yapalım?' diye soruyorlar. Peygamber Efendimiz de 'Biz
Hazreti Musa'ya onlardan daha yakınız. O zaman siz de 9-10, 10-11 veya 9-10 ve
11'inci günlerde oruç tutun' diye buyurmuştur. Burada ibadetlerde bile Yahudilere
muhalefet edilmesi gerektiği sonucu çıkıyor." diye konuştu.
"Ümmet şehadet ile dirilmiştir"
Muharrem ayında, Aşura gününde gerçekleşen en önemli
olaylardan birisi de Hazreti Hüseyin'in kerbelada şehid edilmesi olduğunu
hatırlatan Çınar, "Kerbela faciasından önceki Aşura günleri genellikle
zafer ve kurtuluş günleriyken niçin Müslümanlarınki böyle bir sonuçla
neticelendi. Çünkü ne zamanki Müslümanlar şehadeti göze alarak hizmet ederse
ümmet dirilir. Ne zaman da şehadeti bırakırsa diğer tarihi vakalar gibi insan
kendi gerçeklerinden mahrum kalabilir. Dolayısıyla aşura orucu sünnettir.
Peygamber Efendimiz bu ayda oruç tutulmasını tavsiye ettiği için bu ayın ibadi
bir boyutu da vardır." şeklinde konuştu. (İLKHA)
0 yorum