Üniversiteye geçiş sınavının, birçok öğrencinin ailesiyle
beraber heyecanla beklediği bir sınav olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Sadık
Sun, hiçbir zaman sınavın her şeyin sonu veya başlangıcı olacağına dair bir
kanı kesinlikle olmaması gerektiğini belirtti.
Sınavdan geçememiş veya başarısız olmuş birçok öğrencinin
ileriki hayatında başarılı olabileceğini ya da tam tersi sınavdan başarılı
olmasına rağmen ileriki hayatında başarısız olabileceğini söyleyen Sun, sınavın
kendisi bir kıstas değil, bunu her zaman kendileri için bilmeleri gerektiğini
ifade etti.
Sınavdan iyi veya kötü alınmasının öğrencinin geleceğini
garanti altına alınacağı anlamına gelmediğinin altını çizen Sun, "Bu
açıdan ailelerin de bu bilinçle olması ve sınavı hayat meselesi olarak
görmemesi gerekiyor. Öğrenci girmiş olduğu sınavda kendisini yıpratacak hal ve
hareketler sergilerse bu öğrenci daha sonraki yıllarda gireceği başka
sınavlarda da enerjisini biraz düşürmüş olacağı için diğer sınavlara daha kötü
bir şekilde girme ihtimali var. Yıpranmış bir vücutla, ruh haliyle başka
gireceği sınavlar da maalesef başarısız olma ihtimali çok yüksektir. İmtihan
olacağı tek sınavın bu olmadığının bilincinde olması lazım." şeklinde
konuştu.
Sınav sonucu açıklanana kadar ebeveynlerin herhangi bir
şekilde çocuğa baskı yapmamaları ve onlarla kaliteli vakit geçirme yön ve
yöntemlerini araştırmaları gerektiğini dile getiren Sun, "Sınavın kendisi
ailenin öğrenciyle irtibatını kesen bir süreçtir. Çocuk daha çok odasında ders
çalışarak ailesinden kopuk bir şekilde yaşantısını sürdürdüğü için sınavdan
sonra aile, bunun telafisini yapacak hal ve hareketler ve piknik gibi
aktiviteler düzenlemeli." dedi. İLKHA
0 yorum