Yeterli olmamakla birlikte asgari ücretin netinin 4
bin liranın altında olmaması gerektiğini belirten Ortaç, bu rakamın altında bir
ücretle kimsenin geçinebilme şansının olmadığını söyledi.
Asgari ücretin vergiden muaf tutulması gerektiğini
ifade eden Ortaç, hem işçilerin hem de işverenlerin belirlenecek bir çalışmayla
memnuniyetlerinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
“Çok yoğun düzeyde fahiş fiyat artışları oldu”
Mevcut asgari ücretle geçinebilmenin hayal olduğunu
belirten Ortaç, “Yılsonuna doğru gittiğimiz şu günlerde ülke gündeminin en
sıcak konularından bir tanesi de asgari ücret ve asgari ücretin nasıl
belirleneceği konusudur. Son günlerde özellikle temel gıda maddelerinden
başlayarak akaryakıt, enerji fiyatları olsun; döviz kuru ve diğer girdilerde
çok yoğun üst düzeyde fahiş fiyat artışları oldu. Dolayısıyla mevcut asgari
ücretle geçinebilme neredeyse hayal oldu.” diye konuştu.
“Asgari ücretle geçinmek hayal oldu”
Asgari ücretlilerin açlık sınırının altında bir
ücretle geçinmeye çalıştığına dikkat çeken Ortaç, şöyle devam etti:
“Bir işçinin 2 bin 825 TL net asgari ücretle
geçinebilmesini bir tarafa bırakın açlık sınırının üstünde olması bile hayal
duruma geldi. Türk-İş’in en son ekim ayı sonu itibariyle yapmış olduğu bir
anket var. Bu anket durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Yapılan ankete
göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 3 bin 93 TL’ye, yoksulluk sınırının ise
10 bin 75 TL’ye yükseldiğini müşahede etmekteyiz. Bekâr bir işçinin yaşam
maliyeti ise 3 bin 772 TL’ye yükselmiş durumda.”
“İşçiler mağdur edilmemeli, işverenlere de yük
bindirilmemelidir”
Hem işçilerin hem de işverenlerin memnuniyetini
sağlayacak bir çalışmanın yapılması gerektiğini ifade eden Ortaç, “2 bin 825 TL
olarak uygulanmış olan bir asgari ücretle bırakın geçinme, işçiler açlık
sınırının çok çok altında bir ücretle yetinmek durumunda kalıyorlar. Şimdi
mevcut durumu da göz önünde bulundurduğumuzda küresel ekonomik alanda bir
durgunluk var. Ülkemizin de içinde bulunduğu bir ekonomik durgunluk var. İki
tarafı da memnun edecek, hem işçileri mağdur etmeyecek hem de işverenin üzerine
çok büyük bir yük bindirmeyecek, devletin de imkânlarını çok zora sokmayacak
bir asgari ücretin belirlenmesi gerekiyor.” dedi.
“Söylediğimiz tüm kriterleri göz önünde
bulundurduğumuz zaman asgari ücretin netinin en az 4 bin TL olması gerektiğini
düşünüyoruz” diyen Ortaç, bunun altında bir ücretle kimsenin geçinebilme
şansının, imkânının olmadığını kaydetti.
“Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır”
Asgari ücretin vergiden muaf tutulup işverenlerin
yükünün hafifletilmesi gerektiğini belirten Ortaç, şunları söyledi:
“Tabi bu durumda devletin de kendi alacaklarından
feragat etmesi gerekiyor. Bütün yükü işverenin üzerine yüklediğiniz zaman daha
büyük sorunlar meydana gelebilir. İlk başta yapılması gereken, asgari ücret
üzerinden alınan verginin mutlaka alınmaması, asgari ücret vergi dışı
bırakılması gerekir. Sosyal güvenlik kesintilerinin de makul bir seviyeye
çekilmesi lazım. Bütün bu kriterler bir arada tutulduğu zaman hem işçinin hem
işverenin hem de devletin ortak noktada buluşacağı bir rakam ortaya çıkarsa bu
her iki taraf içinde sürdürülebilir bir rakam olacaktır. Yoksa öbür türlü bunun
sürdürülebilir bir tarafı yoktur.”(İLKHA)
0 yorum