image


Türkiye'nin ekonomi ile ilgili en büyük 3 sorununun olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, "İktisat fakültelerimizde ve iktisat dersinin okutulduğu diğer bölümlerde kapitalist iktisat teorisini, iktisat ilmi ya da ekonomi ilmi de okutuyoruz. Halbuki bu bir teoridir. Yani bunu okutuyorlar. Bununla şunu demek istiyorlar yol varsa budur, başka yol bilmiyoruz. Yani bu kapitalist sistemin dışında başka bir iktisat nizamı, kur sistemi olmaz. Bu birinci yanlış. Önce belki yanlışı buradan düzelterek işe başlamak lazım. Tamam bu teori de okutulacak ve tanıyacaksınız. Çünkü bu teori neredeyse dünyanın tamamında uygulanıyor. Ama bu tek alternatif değil. Başka yollar da var." dedi.

"KAPİTALİZMİN BİZE DAYATMASINDAN DOLAYI BİZ KAZANCIMIZDAN FAZLA HARCIYORUZ"

Yapıcıoğlu, "Belki de kapitalizmin dayatmasından dolayı biz kazancımızdan fazlasını harcıyoruz. Yani hem fert hem aile hem şirketler hem yerel yönetimler (belediyeler) hem de merkezi hükümet olarak. Bakın her sene bütçe yapılıyor ve bütçede mutlaka açık oluşuyor. Bu sadece Türkiye özgü bir şey de değil. Neden böyledir? Bunun da yine kapitalizmle bağlantısı var. Kapitalizmde para maldır, metaldir, alınıp satılır. Ama bizim inancımızda para bir şeyi alıp satmak için bir vasıtadır, bir aracıdır, değişim aracıdır. Trampa usulünde siz simit verip bardak alamazsınız, simit yapar satarsınız, parasını alırsınız, o para ile gider bardak alırsınız. Yani para kendisi alınıp satılacak bir mal değildir. Ama kapitalizmde para alınıp satılır… asıl sistem bunun üzerinden döner. Para alışverişiyle para alıp satma. Şimdi bir adamın malı para ise, para biriktirdiyse, kasalar dolusu, kamyonlar dolusu parası varsa bunu satacak. Kime satacak? Satmak için birilerinin gelirinden fazla harcama yapması lazım ki ona borç versin. Borç verecek ki ona faiz alsın. Sistem bu." ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *