Batmanlı siyasetçi, HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Serkan Ramanlı, canlı yayın konuğu olduğu Rehber TV’de önemli
açıklamalarda bulundu.
Ülkenin en önemli sorunlarının başında Kürt
meselesi geldiğini ifade eden Ramanlı, “Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin bir
sorunu yoktur demekle Kürtlerin yüzyıldan fazladır devam eden sorunları
çözülmüş olmuyor. Yani gözünüzü kapamakla gece olmuyor. Güneş orada duruyor.
Toplumun iliklerine kadar hissettiği bir sorunu görmezden gelmek adeta kafayı
kuma gömmektir. Devekuşu misali kafayı kuma gömerek gövdenizi saklayamazsınız.
Gövde olduğu gibi dışarıda.” Dedi.
“KÜRTLERİN VARLIĞI ANAYASAL
OLARAK TANINMALIDIR”
Kürt sorununun mevcut
iktidarın eseri veya icadı olmadığını belirten Ramanlı, “Bu devletin Kürt
vatandaşlarıyla sorunu var ve bu açıkça ortada duruyor. Bu uzun yıllardır da
var. Bu iktidarın icadı veya eseri değil. Bu meselenin temelden çözülmesi
lazımdır. Bunun çözümü de kimliğin tanınması ve dilin önündeki engellerin
kaldırılması ile mümkündür. Evet, bugün bu ülkede Kürt öğretmen olabiliyor,
doktor olabiliyor, avukat olabiliyor, Başbakan olabiliyor, Cumhurbaşkanı
olabiliyor. Ama Kürt olarak bunları olamıyor. Sorun burada. Gözden kaçırılan,
gösterilmeyen, görülmek istenmeyen sorun bu. Kürtlerin varlığı anayasal olarak
tanınmalıdır.” dedi.
“YENİ ANAYASA KONUSUNDA
SAMİMİYET LAZIM”
“Yeni anayasa için önce toplumsal bir
mutabakatın sağlanması lazım dedik ama görünen o ki bir şey daha eklememiz
gerekiyor o da mutabakattan önce de herkes için samimiyet şart.” diye konuşan
Ramanlı, “Bu konuda herkes samimi olmak zorundadır. Eğer darbe ürünü olan 1982
Anayasası’nın değiştirilmesi isteniyorsa, bu topluma yeni, yerli ve adil bir
anayasa yaraşır deniyorsa o halde öncelikle samimi olmak gerekir. “-mış gibi”
yapmak doğru değil. Sırf gündem değiştirmek için veya iktidar için dezavantajlı
görünen gündemleri unutturmak için yeni anayasa konusu gündeme gelmemeli.”
Dedi.
Ramanlı şunları söyledi: “Yeni
anayasa, esaslı ve başlı başına acil bir gündemdir. Zira bugün duran gündeme
dair sorunların neredeyse tamamının kaynağı mevcut anayasadır. Bu anayasa
değişmeden toplum olarak biz bu sorunları mütemadiyen konuşmaya,
gündemleştirmeye ve kısmen de pansuman tedaviler önermeye devam edeceğiz.
Anayasanın değişmesi lazım. Evet, herkesin kendine göre bir anayasa tahayyülü
var.”
“HÜKÜMET, BUNUN HESABINI HİÇ
KUSURA BAKMASIN, SANDIKTA VERECEK”
Kamuda yaşanan harcamalara
dikkat çeken Ramanlı, “Devletin kendine çeki düzen vermesi gerekiyor. Devleti
idare edenlerin bu işi adamakıllı yapması gerektiğini söylüyoruz. Eğer toplumda
bir refah, bir zenginlik varsa ve bu bütün topluma yayılmışsa, eğer herkes
geleceğine dair ümitler besliyor, çocuğunun geleceğinden endişe etmiyorsa,
rızık endişesi yaşamıyorsa siz de devlet olarak toplumdaki zenginlikle orantılı
olarak bazı harcamalar, masraflar yapabilirsiniz. Ama eğer toplumunuzun büyük
bir kesimi sabit bir gelirle yaşamak zorundaysa ve o sabit gelirin büyük
bölümünü yine vergi olarak geri ödüyorsa, hayat pahalılığı artmışsa sizin de
yönettiğiniz toplum gibi davranmanız gerekiyor. Eğer hala toplumu refah içinde,
zenginlik içinde kendiniz gibi zannedip olur olmaz masrafları yapmaktan geri
durmuyorsanız bunun hesabını -kusura bakmayın- sandıkta vereceksiniz.”
İfadelerini kullandı. ŞEVKİ ASLAN
0 yorum