Ramazan ayı yaklaşırken zekât konusundaki sorular da sorulmaya başlandı.
Bunlardan biri hayvanlarla ilgili zekât… İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı,
Batmanlı âlim Molla Enver Kılıçarslan, hangi havyana zekât düşmeyeceği
konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Kılıçarslan, Malikî mezhebi hariç diğer mezheplere göre senenin çoğunda
ahırda yem verilerek beslenen hayvana zekâtın düşmeyeceğini belirtti.
Konuyla ilgili bilgilendirmede bulunan Kılıçarslan, “"Fıkıh
literatüründe sâime; ahırda yem verilerek değil de senenin çoğunda mezralarda
otlanan büyük ve küçükbaş hayvan anlamına gelmektedir. Malikî mezhebi hariç
diğer mezheplere göre senenin çoğunda ahırda yem verilen hayvana zekât düşmez.
Malikiler ise davarların zekâtıyla ilgili bu şekilde bir ayrıma gitmez. Ancak
bu görüş hem nassa hem de cumhura muhaliftir. Zira Efendimiz (aleyhissalatu
vesselam) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: 'Saime koyun kırka
ulaşırsa içlerinden biri zekât olarak verilir (Buhârî "Zekât" 38, No:
1454).' Fakihler koyunu, kendilerine zekât düşen diğer hayvanlara kıyas ederek
aynı şartın deve ve inek için de geçerli olduğunu söylerler. Bununla birlikte
sadece koyun için değil, develerin zekâtı için de saimeliği şart koşan başka
hadisler mevcuttur (Karadâvî, Fıkhuz-Zekât s.156).” dedi.
Kılıçarslan şu ifadeleri kullandı: “Büyük ve küçükbaş hayvanlar sadece
sütünden istifade etmek için ahırda besleniliyorsa sene içerisinde sütten elde
edilen karlar nisaba ulaşmadığı sürece zekâta tabi olmaz. Dolayısıyla süt ticareti
için büyük hayvan çiftliklerine sahip olanlar, elde ettikleri kârları (varsa)
mevcut nakit paralarına ekleyip öyle zekâtını verirler. Ancak söz konusu
davarlar süt için değil de ticaret için bekletiliyorsa ve vakti geldiğinde
satılacaksa ticaret malı hükmüne girer. Ticarete giriş tarihinden itibaren
üzerinden bir yıl geçerse ve sene sonunda bu hayvanların toplam değeri nisaba
ulaşırsa yüzde 2,5 oranında zekâtının verilmesi gerekir." AHMET KÖLGE
0 yorum