Peygamber Sevdalıları Vakfı Batman İl Koordinatörlüğünün hicri yılbaşı
münasebetiyle yayımlamış olduğu mesajda hicretin, zorluklar karşısında bir
kaçış değil; zulmün ortadan kaldırılması ve adaletin tesisi için Nebevi bir merhale
olduğu ifade edildi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı mesajında şu ifadeler kullanıldı: "Hamd
âlemlerin Rabbi olan Allah (Cella Celaluhu)'a, salat ve selam hicreti bizlere
bir yol olarak benimseten, hak ve hakikat uğruna her türlü bedelin ödeneceğini
hayatıyla gösteren kutlu Nebi (Aleyhisselat-u Vesselam)'a, ehl-i beytine ve
kıyamete kadar O'nun yolunu sürdürenlere olsun. "Onlar sırf 'Rabbimiz
Allah'tır.' dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış
kimselerdir…" (Hac-40) "…Onlar ki hicret ettiler, yurtlarından
çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar, öldürüldüler. And
olsun ki ben onların günahlarını örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan
cennetlere koyacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır." (Al-i
İmran-195)”
Mesajın devamında Hicri yılbaşının Müslümanlar için takvimin başlangıcı
olduğunu belirten Peygamber Sevdalıları, “Âlemlere rahmet olarak gönderilen
Hazreti Muhammed (Aleyhisselat-u Vesselam) Mekke'den Medine'ye yaptığı tarihi
ve tevhidi yolculuk, insanlık tarihinin seyrini değiştirmiş, İslam âlemi için
takvimin başlangıç noktası olarak kabul edilmiştir. Hicret, zorluklar
karşısında bir kaçış değil; zulmün ortadan kaldırılması ve adaletin tesisi için
Nebevi bir merhaledir. Hicret; İslam'ın, coğrafi bir sınıra mahkûm edilemeyecek
kadar büyük bir din olduğunun göstergesidir. Hicret, insanlığın kurtuluşu için
her türlü bedeli göze alarak karşılıksız iyilik yapma düsturu ile hareket eden
iyilik elçilerinin kendilerini insanlığa adamalarıdır.” İfadelerini kullandı.
Açıklamanın devamında, “Hicret; insanlığa zulümden başka bir şey vermeyen
zalim iktidarların yıkılması, Müslümanlarla savaşmayan farklı inanç ve
toplulukların yaşam haklarının İslam'ın adaletiyle teminat altına alınmasıdır. Malum
olduğu üzere Hicri takvim; Hazreti Ömer (Radiyallahu Anhu) döneminde
kullanılmaya başlanılarak Müslümanların kendi medeniyetlerine ait, diğer
medeniyetlere alternatif bir tarih bilinci oluşturmaya yönelik bir adım olarak
görülmüştür. Bu önemli çaba, Batı hayranı yönetimlerin eliyle İslam ümmetinin
birlikteliğine darbe vurmak amacıyla sona erdirilmiştir. Modernleşme ve
Batılılaşma adı altında Batı dünyasına ait Miladi takvime geçilerek hem
Müslümanlara tarihleri unutturulmuş hem de Batı dünyasının kültür ve tarih
bilinci Müslüman halka aşılanmaya çalışılmıştır.” Denildi.
Mesajda son olarak şu ifadeler kullanıldı: “Müslümanlar olarak elimizden
alınan tarih bilincimizi geri almalı, Hicri takvimi hayatımızda daha çok
görünür hale getirmeliyiz. Kan ve gözyaşına boğulmuş, ihtilaflarla güçsüzleştirilmiş,
işgal altındaki İslam coğrafyasının tekrar özgürlüğüne kavuşması için hicret
sonrası kurulan İslam kardeşliğini yeniden tesis etmeliyiz. Kur'an'a ve
Sünnet'e sarılıp bunların anlaşılması ve yaşatılması için gayret gösterilip
basit meselelerle tarihteki ihtilaflara düşmemeliyiz. Bu vesileyle Peygamber
Sevdalıları Vakfı olarak bu Hicri yılbaşının (1 Muharrem 1442) İslam'ın
hâkimiyeti için çalışanlara feyiz ve direniş getirmesini; Müslümanlar arasında
vahdet, kardeşlik ve uyanışa vesile olmasını; zulüm altında inleyen Müslüman
kardeşlerimize kurtuluş ve zaferi müjdelemesini Cenab-ı Allah'tan tüm
samimiyetimizle dileriz." AHMET KÖLGE
0 yorum