image

Çin'den dünyaya yayılan, Türkiye'de de giderek artan Coronavirus (Covid-19) salgını ile gündeme gelen ve çalışan kesimi özellikle ilgilendiren konulardan bir tanesi de 'Kısa Çalışma Ödeneği'dir.

Peki, Kısa Çalışma Ödeneği nedir? Çalışma hayatına ilk kez 2011 yılında giren ve sigortalı çalışan personeli olan işverenlerin, genel ekonomik kriz, sektörel veya bölgesel kriz ya da herhangi bir zorlayıcı sebeple işyerlerindeki çalışma sürelerinin önemli ölçüde azalması, işyerlerinin tamamen veya kısmen geçici olarak faaliyetlerini durdurması hallerinde çalışan işçilere belli bir sürede, belli miktarda ödeme yapılmasını getiren yasal bir düzenleme olan Kısa Çalışma Ödeneği, bugünkü uygulama şekliyle ihtiyaca cevap verip vermediği ise merak ediliyor.

Ekonomist Mehmet Sait Ortaç, Coronavirus (Covid-19) salgınından etkilenecek olan işletmeler için devreye sokulan ve 23 Mart itibariyle başvuruları başlayan Kısa Çalışma Ödeneği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu, merak edilenleri cevapladı.

Kısa Çalışma Ödeneğinin özünde olumlu bir uygulama olduğunu fakat mevcut uygulaması ile derde deva olmadığını söyleyen Ortaç, daha iyi bir sonuç alınabilmesi ve mağdur olan işçilerin derdine bir nebze de olsa deva olabilmesi için mutlaka revize edilmesi gerektiğini belirtti.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNİN YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ DURUMLAR

Kısa Çalışma Ödeneğinin hangi hallerde yürürlüğe gireceğiyle ilgili bilgiler paylaşan Ortaç, "Birincisi genel ekonomik krizlerde ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisini ve dolayısıyla ülkedeki faal işyerlerini ciddi anlamda etkileyen durumlarda Kısa Çalışma Ödeneği yürürlüğe girer. İkincisi bölgesel krizlerde ulusal veya uluslararası olaylardan dolayı belirli bir bölge veya herhangi bir ilde faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak çok ciddi şekilde etkilendiği durumlarda devreye girer. Üçüncüsü sektörel krizlerde ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan dolayı doğrudan etkilenen sektörler ile bu sektörlerle bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda etkilendiği durumlarda devreye girer. Dördüncüsü zorlayıcı sebeplerde işverenlerin kendi kusurlarından kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak önceden önlem alınamayıp bertaraf edilmesine imkân bulunmayan ve çalışma imkan ve olanağını önemli ölçüde kısıtlayan veya daha ağır sonuçlar doğuran dış etkenler ile deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlarda devreye girer. Yukarıda sıraladığımız sebeplerden bir veya birkaçının ortaya çıktığı durumlarda işverenler, işyerlerinde çalıştırdıkları işçileri ile ilgili başvuruda bulunabilirler." dedi.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNDEN NASIL YARARLANILIR

Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanılması gereken durumlara değinen Ortaç, "İşçilerin Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanabilmesi için Kısa Çalışma Ödeneği talep edilen işçinin son 3 yıl içinde en az 450 gün çalışmış olması ve son 60 günlük sürenin kesintisiz hizmet akdine tabi olması gerekir. İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması, iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması gerekir." diye konuştu.

Kısa Çalışma Ödeneği kapsamında işçilere sağlanan hizmetlerle ilgili de bilgi veren Ortaç şunları söyledi: Kısa Çalışma Ödeneği ödenmesi; bu kapsamdaki işçilere ödenecek miktar, çalışan işçilerin son 12 aylık maaş ortalamalarının yüzde 60’ı olarak gerçekleştirilecektir. Genel Sağlık Sigortası primlerinin ödenmesi, hizmetlerini kapsamaktadır. Kısa Çalışma Ödeneği ile ilgili bilemiz gereken diğer önemli bir konu da şudur; Kısa Çalışma Ödeneği kapsamında ödenen meblağlar İşsizlik Fonundan karşılanmakta ve işçilere ödenen maaşlar, işçilerin aldıkları ve/veya ileride alabilecekleri işsizlik maaşlarından sayılmaktadır.

Kısa Çalışma Ödeneği her ne kadar yararlanma şartları ağır, başvuru ve uygulama zorlukları olsa da özünde olumlu bir uygulama olduğunu vurgulayan Ortaç, rehabilite edildiği taktirde olumlu sonuçlarının daha belirgin hale geleceğini kaydetti.

"UYGULAMA, ÇALIŞAN BÜTÜN İŞÇİLERİ KAPSAMALIDIR"

Kısa Çalışma Ödeneği başvurusundaki bürokratik uygulamaların esnetilmesi gerektiğini belirten Ortaç, "Uygulama başvuruları tek bir belge ve tek bir işlem ile yapılabilinmelidir. Kısa Çalışma Ödeneği başvuru şartlarından olan son 3 yıl içinde en az 450 gün çalışma ve son 60 günlük sürenin kesintisiz hizmet akdine tabi olması şartı kesinlikle kaldırılmalı ve uygulama, istisnasız, çalışan bütün işçileri kapsamalıdır. Kısa Çalışma Ödeneği süresi 3 ay ile sınırlandırılmamalı, kriz devam ettiği ve iş hayatı normale dönünceye kadar süresiz devam ettirilmelidir. Kısa Çalışma Ödeneği ödemeleri İşsizlik Fonundan karşılansa bile işçilerin aldıkları veya ileride alabilecekleri İşsizlik Maaşı haklarından sayılmamalı ve herhangi bir kesintiye gidilmemelidir." ifadelerini kullandı.

"KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ MEVCUT UYGULAMASI İLE DERDE DEVA DEĞİLDİR"

"Kısa Çalışma Ödeneği almakta olan işçilerin sadece genel sağlık sigortası primleri değil, bütün sigorta primleri eksiksiz yatırılmalıdır" diyen Ortaç, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu kapsamda yapılabilecek en mantıklı uygulama, Kısa Çalışma Ödeneği kapsamında maaş alan işçilerin vergi ve SGK prim kesintisinden muaf tutulmaları olacaktır. Bütün bu değerlendirmeler ışığında şunu kolaylıkla söyleyebiliriz ki; Kısa Çalışma Ödeneği özünde olumlu bir uygulamadır. Ama mevcut uygulaması ile derde deva değildir. Daha iyi bir sonuç alınabilmesi ve mağdur olan işçilerin derdine bir nebze de olsa deva olabilmesi için mutlaka revize edilmelidir." İLKHA

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *