Batman ile ilgili çirkin iddiaların kaynağının HDP’ye
yakınlığıyla bilinen Selis Kadın Danışma Merkezi olduğuna dikkat çeken Okçu,
namus değerini reddeden Selis Danışma Merkezi yetkililerinin Batman halkına
yönelik tahkir edici ifadeleri bilimsel gerçekler diye lanse ettirdiğini
kaydetti.
‘Türkiye’nin Kültür Atlası’ adlı kitapta sadece Batman’la
ilgili değil, diğer birçok ille ilgili yalan ve yanlış bilgiler olduğunu
belirten Okçu, “Türkiye İş Bankasının yayınları arasında yer alan ‘Türkiye’nin
Kültür Atlası’ kitabı bilimsel kriterler ve objektiflik ilkesine aykırı
bilgiler ve ithamlar içerdiğinden saygıyı hak etmemektedir. Sadece Batman değil
başta Kayseri olmak üzere pek çok ilimiz hakkında ileri sürülen bilgiler ve iddialar
gerçeği yansıtmamakta ve içerdiği mesnetsiz hakaretler nedeniyle şiddetli
eleştirilere maruz kalmaktadır. İnanç ve düşünceyi ifade özgürlüğü kutsaldır ve
hakaret içermediği müddetçe hoşgörü ile karşılanmalıdır. Ancak kitabın 290,
291, 292, 293'üncü sayfalarında ve Batman şehrini anlatan bölümlerinde şehrin
karalandığı ve hakir görüldüğü ifadeler yer almaktadır. Kitap, Batman’ın kadim
tarih ve kültürünü aktarmaktan ziyade marjinal bir kesimin görüşleri
doğrultusunda son yıllarda cereyan eden terör olaylarından yola çıkarak tahkir
edici bir anlayışla kaleme alınmıştır. Bu ifadelerin düşünce ve inanç özgürlüğü
kapsamında değerlendirilmesi ise asla mümkün değildir.” dedi.
"OYSA HER İKİ YAZARIN DA KADINLARLA İLİŞKİLERİ YARGIYA
TAŞINACAK KADAR SORUNLUDUR"
Kitabın yazarlarının kadına şiddet ve kadın intiharları
üzerinden Batman’ı karalamaya çalıştıklarını belirten Okçu, “Oysa her iki
yazarın da kadınlarla ilişkileri yargıya taşınacak kadar sorunludur. Şüphesiz
özel hayatlarını irdelemek bize düşmez. Ancak 'dinime küfreden bari Müslüman
olsa' atasözünden hareketle, Batmanlılara kadına şiddet yönüyle saldıran malum
yazarların, kadınlara gösterdikleri saygısızlığın basın tarafından gündeme
getirilen kısmını hatırlatmakla yetineceğiz. Yazarlardan Prof. Dr. İbrahim Atalay’ın
Araştırma Görevlisi M.K.’ya yaptığı hakaretler çekilemez hale gelince konu
mahkemeye intikal etmiştir. Konu ile ilgili olarak basında yer alan haber aynen
şöyledir; 'M.K. şikayet dilekçesinde, Prof. Dr. İbrahim Atalay’ın, 2002
yılından beri kişilik haklarına saldırdığını, eşine yönelik çirkin sözler sarf
ettiğini, 25 Eylül 2010 tarihinde, kapıyı bile çalmadan odasına girip,
bağırarak, ‘Elime bir sopa alacağım, senin kıçını kızartana kadar
pataklayacağım’ şeklinde, çalışma arkadaşlarının yanında, kendi şahsi işiyle
ilgili yapılan ufak bir hata sebebiyle saygısızca cümleler sarf ettiğini öne
sürmüştü.” ifadelerini kullandı.
Kitabın diğer yazarıyla ilgili iddiaları da gündeme getiren
Okçu, açıklamasına şöyle devam etti: “Kitabın diğer yazarı Prof. Dr. Kenan
Mortan’ın kadın ve aile anlayışını yansıtan bir iddiayı basında geçtiği
şekliyle aktarıyoruz; 'Şu anda Celal Bayar Üniversitesinde görev yapmakta olan
Yar. Doç. Şefika Nüvidalemdaroğlunun eski eşi Nüvidalemdaroğlumortan,
kocası Kenan Mortan'ın kendisini Kıbrıs'ta Yahudi bir
arkadaşıyla aldattıktan sonra Mortan soyadını maziye gömerek
Nüvidalemdaroğlu olarak hayatına devam etmiştir. Ucube kitabın yazarı Kenan
Mortan, halen Batman Üniversitesinde görev yapmakta olan Dr. Öğr. Üyesi Nüvid
Alemdaroğlu’nun eski kocasıdır. Nüvid Alemdaroğlu ise başörtülü öğrencilere
mobbing uygulamaktan dolayı öğrenciler tarafından defalarca şikâyet edilmiş ve
hakkında soruşturma açılmıştır."
"KİTABIN YAZARLARI, BİLİMSELLİKTEN UZAK, MESNETSİZ,
SUBJEKTİF, İDEOLOJİK VE SAMİMİYETTEN YOKSUN BİR ANLAYIŞLA HAREKET
ETMİŞLERDİR"
Kitabın yazarlarının ‘kadına şiddet’ ve ‘aile bütünlüğünü
koruma’ konusunda sabıkalı olduklarını vurgulayan Okçu, “Hal böyleyken bu
zevatın Batman halkına söz söylemeden önce kendilerine bakmalarını öneririz.
Mortan ve Atalay’ın güvenilirliği çeşitli vesilelerle sorgulanmıştır. Nitekim
Kayseri ile ilgili olarak aktardıkları bilgiler de Kayseri yazar ve STK'ları
tarafından reddedilmiştir. Kayseriehaber’den Kadir Dayıoğlu’nun görüşlerinin
bir paragrafını yorumsuz aktarıyoruz; 'İş Bankası Kültür
Yayınları arasında yayınlanan (2019), Türkiye’nin Kültür
Atlası isimli eserin yazarları Kenan Mortan (İktisatçı/Gazeteci)
ve İbrahim Atalay (Coğrafyacı). İkisi de profesör. Sanırım, Kayseri
ile ilgilileri de arada sırada gelip geçmekten öteye geçmez. Kitap, oldukça
hacimli. 765 sayfa. Çok farklı konular var. Kayseri’ye 15
sayfa kadar ayrılmış. Hocalarımız, kusura kalmasınlar, bazı yanlış
bilgiler var. Bu yazımın amacı da onları belirtmek. Yoksa eleştirmek bağlamında
değil. Kayseri bağlamında söylüyorum, bence
'çalakalem' yazılmış; 'kaynak kitap' falan da değil. Bilindiği
gibi bir bilginin güvenilirliği o bilgiyi aktaran kimselerin adilliği,
doğruluğu, objektifliği ve kişilikleriyle doğru orantılıdır. Sorunlu yazarları
kaleme aldığı kitabın ‘Batman’ maddesi ile ilgili hiçbir bilgi somut ve
güvenilir bir kaynağa veya kuruma da dayanmamaktadır. Bu bağlamda Türkiye’nin
Kültür Atlası isimli kitabının yazarları, bilimsellikten uzak, mesnetsiz,
subjekif, ideolojik ve samimiyetten yoksun bir anlayışla hareket etmişlerdir.”
dedi.
"KİTAPTA YAZILANLARIN GERÇEKLİKLE BİR İLGİSİ YOK"
Yazarların çirkin iddialarına HDP’li Belediye Başkanlığına
bağlı Selis Kadın Danışma Merkezi ve Batman Barosunu kaynak gösterdiklerini
belirten Okçu, “Türkiye’nin Kültür Atlası isimli kitabın yazarları, Batman ile
ilgili maddede yer alan çirkin iddialarına HDP’li Belediye Başkanlığına bağlı
Selis Kadın Danışma Merkezi ve Batman Barosunu kaynak göstermişlerdir. Batman
Barosu yönetimi iftiraları sert bir dille yalanlamıştır. Nitekim Batman Baro
Başkanı Abdulhamit Çakan iddiaları 'Başlık parası karşılığı zorla
evlendirilmek, çocuk yaşta evlilik, evlilik sonrası sistemli şiddet görme
intiharların başlıca sebepleri arasında gösterilmiş. Batman’daki kadınların
yüzde 50’sinin düzenli işkence gördüğü ve her beş çocuktan birisinin aile
içinde ensest ilişkiye maruz kaldığı, yani istismara uğradığı Batman Barosu
kaynak gösterilerek iddia edilmiş. Öncelikle Batman Barosu’nun böyle bir
çalışması yok. İkincisi, Batman’la ilgili kitapta yazılanların gerçeklikle bir
ilgisi yok. İstatistikler de bunu gösterir niteliktedir' sözleriyle
yalanlamıştır. Batman Barosu tarafından 2000 ve 2007 yıllarında Batman’da
yaşanan intihar olaylarıyla ilgili iki raporun hazırlandığını söyleyen Çakan,
'Ancak bu raporların hiçbirinde ilgili kitapta yer alan bilgilere dair bir
ibare bulunmamaktadır' şeklinde beyanatta bulunmuştur.” ifadelerini kullandı.
"ÇİRKİN İDDİALARIN KAYNAĞI HDP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
BAĞLI SELİS KADIN DANIŞMA MERKEZİ"
Devletin resmi arşivlerinin de yazarları yalanladığını
söyleyen Okçu, şunları söyledi: “Nitekim resmi kayıtlara göre intihar olayları
sıralamasında Batman ili 2001 de 58'inci, 2002'de 54'üncü, 2003'te 41'inci,
2004 ve 2005'te 56'ncı sırada yer almıştır. Kitapta yer alan iftiralara kaynak
gösterilen ikinci kurum HDP’li Belediyelerin kurduğu ve Belediye bünyesinde
faaliyet gösteren bir kurum olan ‘Selis Kadın Danışma Merkezi’dir. Merkez,
özellikle toplumsal ve dini değerler ile mücadeleyi amaç edinmiştir. Örneğin
Batman Belediyesi Selis Kadın Danışmanlık Merkezi, '25 Kasım Kadına Yönelik
Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü' etkinlikleri kapsamında
Gülistan Caddesi’nde iki gün önce çadır açtı. Etkinlik kapsamında çadırlara
asılan ve üzerinde Kürtçe ‘Em jin in. Ne namusa tu kesi ne, namusa me azadiya
meye!’ (Biz kadınız. Kimsenin namusu değiliz. Namusumuz özgürlüğümüzdür)'
sloganlarının yer aldığı afişler astırmıştır. Sloganda da görüldüğü gibi
geleneksel aile yapımızın en güçlü bağı olan ve eşlerin birbirlerine olan
sadakatini ifade eden ‘namus’ değeri hafife alınmış ve reddedilmiştir.”
"NAMUS DEĞERİNİ
REDDEDEN SELİS DANIŞMA MERKEZİ YETKİLİLERİNİN BATMAN HALKINA YÖNELİK TAHKİR
EDİCİ İFADELERİ BİLİMSEL GERÇEKLER DİYE LANSE EDİLMİŞTİR"
Okçu, “Namus değerini reddeden Selis Danışma Merkezi
yetkililerinin Batman halkına yönelik tahkir edici ifade vermiş olmaları bu
kapsamda normal karşılanabilir. Ancak bu açıklamaların hiçbiri somut ve
bilimsel bir veriye dayanmamaktadır ve ölçü olarak kabul edilemez. Selis Danışma
Merkezi yöneticileriyle paralel bir siyasi çizgiye sahip olan Müjgan Halis’in
çizdiği çirkin bir tabloyu da ‘Batman’ maddesine yerleştiren yazarların ne
kadar özensiz ve sübjektif çalıştığını ortaya koymaktadır. Müjgan Halis’in
zihninde kurguladığı ve gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmayan sözleri şöyledir;
“Batmanlı aileler, 'Özgür Kürdistan' hayallerinin söndürülmesinden yakındırlar.
Batman Devlet Hastanesi'nin morguna ise yeni kadın cesetleri geliyordu.
Evli-bekar, genç-yaşlı, çocuklu-çocuksuz, esmer-kumral kadın cesetleri. Kimi
silahla, kimi kendisini asarak, kimi ilaçla son verilen yaşamlar morgun soğuk
dolaplarında otopsi için sırasını bekliyordu. Mekânın Güneydoğu, kahramanların
Kürt, konunun intihar olması, çalışmanın en önemli dezavantajlarını oluşturdu."
dedi.
"BATMAN’IN SAYGIN KURUMLARINI VE BATMANLILARI KİTABIN
SORUMLULARI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMAYA DAVET EDİYORUM"
Okçu son olarak şunları söyledi: “Yayınevi Genel Müdürünün
özür beyan etmesi şüphesiz değerlidir. Yazarların da aynı şekilde özür beyan
etmesi Batmanlıların öfkesini dindirmek açısından dikkate alınacaktır. Ancak
sorumluların özür dilemesi hukuki süreci aksatmamalıdır. Çünkü özürlere rağmen
değişik yayınevleri tarafından kitabın satışları devam ettirilmekte, hatta
kitabın tanıtımı gerçekleştirilmektedir. Nitekim tüm bu olaylar ardından
skandal kitabın reklamı bu kez de Cumhuriyet Gazetesi tarafından yapıldı.
Cumhuriyet'in 2 Nisan günü 'Kitap' ekinin kapağında Kenan Mortan'ın
söyleşisinin yer aldığı duyurulmuştur. Öyle ki, toplatılma kararı ve özür
mektuplarına rağmen 'Kitap' ekinde 'Kenan Mortan ve İbrahim Atalay'ın kaleme
aldıkları, yedi bölgenin kültürel, iktisadi ve insani yanlarıyla ayrı ayrı
resmedildiği ‘Türkiye'nin Kültür Atlası'nı bu topraklardan bu topraklara
yazılmış uzun bir mektup gibi okumak da mümkün' satırlarıyla kitabın reklamı
yapılmıştır. Bu kapsamda Batman’ın saygın kurumlarını ve Batmanlıları kitabın
sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunmaya davet ediyorum.” AHMET KÖLGE
0 yorum