image

Kurşun, "Çünkü devlete karşı işlenmiş suç kavramında neyi kast ediyoruz, düşünce suçu mu? Sonuçta düşüncenin bir silah olma niteliği yok. Herkes sistemi veya siyasi partileri eleştirebilir. Eğer düşünce suçu niteliğinde ise bunun kesinlikle af kapsamına alınması gerekiyor. Ama diğer taraftan FETÖ veya PKK gibi ayrımcı olan hareketlerin, silaha yönelmiş dağda kendisine bir alan açmış, şehirdeki insanları, kırsaldaki insanları yok eden, etkisiz hale getirmeye çalışan ve devlete karşı silah kullanan yapıların ister PKK olsun isterse başka örgütler olsun, bu anlamda fark etmez, af kapsamı dışında tutulması lazım. Bu konuda zaten bir sıkıntı yok. Ama diğer taraftan kişi yazmış olduğu bir kitaptan, yapmış olduğu bir sohbetten ve gitmiş olduğu bir sohbetten, camide Kur'an-ı Kerim dersi verdiğinden dolayı ve buna benzer suçlamalardan dolayı siyasi suçlu olması terörle mücadele kanuna göre yargılanıp ceza alması zaten başlı başına bir mağduriyettir. Bir de herkese af gelirken bu kişilere yönelik bir affın gelmemesi de ayrı bir garabet ve zulümdür." Dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda sürekli hastalığı bulunan üç hükümlünün kalan cezalarının kaldırılmasına karar verdiğini hatırlatan Kurşun, hükümlüler arasında Sivas mağduru 85 yaşındaki Ahmet Turan Kılıç ve kolon kanseri olduktan sonra birkaç kez ameliyat olan, bağırsakları dışarı alınan ve vücudunun her iki yanına bağlı torbalarla yaşayan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru Şeyhmus Alpsoy ile diğer hasta ve yaşı mahkûmlarının olmamasının doğru olmadığını belirtti. İLKHA

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *