Enkazdan çıkardıkları malzemeleri sanata çeviriyorlar

Enkazdan çıkan kot pantolon parçaları, ayakkabılar, çizme gibi eşyaları yeniden işleyerek sanatsal birer esere dönüştürüyorlar. Depremde kaybettikleri anılarını yaşatmak için, yıkılan evlerinin enkazından çıkardıkları malzemeleri geri dönüştürerek sanat eserleri üreten kadınlar, bu eserlerle geçmişlerinden izler taşıyarak hatıralarını canlı tutuyor.

Depremden çıkan kot pantolondan sanata

Depremde kardeşinin evinden çıkarılan bir kot pantolondan tablo yapan Perihan Pamukçu, "Depremde yaşadığımız felaketten sonra psikolojik olarak toparlanmak kolay olmadı. Öğrencilerime, depremden çıkan eşyalar hatıradır, atmayalım, buraya getirelim. Geçmişimizi kaybettik ama kalıntıları en azından geleceğe taşıyalım. Kız kardeşim de yıkılan evinin enkazından çıkan bir kot pantolonu getirerek kalıcı bir şey haline getirip getiremeyeceğimi sordu. Ben de sculpture tekniği kullanarak kot pantolonun parçalarını bir tablo haline getirdim. Böylece hatıralarımıza bir anlam katabildik." dedi.

"Ayakkabıdan kalemlik"

Bir öğrencisinin enkazdan çıkan tek topuklu ayakkabısını da kalemliğe dönüştüren Pamukçu, "Üzerine enkazdan kalan anahtar ve zincirleri monte ettik. Şimdi fırçalarımızı koyuyoruz, evde ise saksı veya kalemlik olarak kullanılabilir." şeklinde konuştu.

"Enkazdan çıkan karton malzemeleriyle saat kulesi yaptılar"

Usta öğretici Nadire Harıkçı ise, öğrencileriyle birlikte enkazdan toplanan karton ve inşaat malzemelerini geri dönüştürerek 6 Şubat depremlerinin simgesi haline gelen ve 04.17'de duran Adıyaman'ın saat kulesini tasarladı.

Harıkçı, "Öğrencilerimizin evlerinde manevi değeri olan kırılmış ve dökülmüş eşyaları alıp yeni bir form verdik. Adıyaman'ımızın simgesi saat kulesini, enkazdan çıkan malzemelerle üç boyutlu olarak yaptık. Karton, derz ve el yapımı hamurla figürleri yaptık, metalik boya ile boyayıp belirli alanları strafor ve mozaik taşlarla kapladık. Yapımı yaklaşık 20 gün sürdü. Yine depremden çıkan inşaat malzemeleriyle 3 boyut vererek enkaz tablosu yaptık." dedi. (İLKHA)