35,9979
34,5383
3.005,99
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından her yıl Türkiye genelinde yüz binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen 'Siyer Yarışması'nın bu yıl 9 Şubat 2025 tarihinde yapılacağı açıklandı. Yarışmanın dört kategoride yapılacağı bildirildi.
Her yıl Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından düzenlenen 'Onu Oku Onu Yaşa' temasıyla siyeryarışması kayıtları aralıksız devam ediyor.
Siyer yarışmasının düzenlenmesindeki amaçlarının Hazreti Muhammed'i (Sallallahu Aleyhi Vesellem) tanımak ve tanıtmak olduğunu vurgulayan Mücahit Önen, ayrıca en büyük gayenin 21'inci yüzyılda Asr-ı Saadetteki gibi yaşayan insanlar yetiştirmek olduğunu belirtti.
Önen, “Öncelikle herkesin Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın hayatını bilmesi lazım. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, “De ki; Eğer siz Allah'ı seviyorsanız, o takdirde bana tâbi olunuz ki Allah da sizi sevsin ve sizin günahlarınızı mağfiret etsin (sevaba çevirsin).” buyurmaktadır. Dolayısıyla Peygamber Efendimiz Aleyhisselamı en iyi şekilde anlamamız gerekiyor. Hazreti Muhammed Aleyhisselam cihad, diplomasi veya mektuplarla dünyanın dört bir tarafına İslam’ı ulaştırmaya çalıştı. Onun öğrencileri olan sahabeleri de çok kısa bir zamanda yüce Allah’ın mesajını dünyanın birçok bölgesine fiziki olarak ulaştırdılar. Bizler de Peygamber Sevdalıları olarak Allah’ın bize göndermiş olduğu vahiy, Hazreti Muhammed Aleyhisselamın yaşam tarzını insanlara ulaştırmak ve öğretmek amacıyla her yıl 'Onu Oku, Onu Yaşa' temasıyla düzenlemiş olduğumuz Siyer Yarışması'nı bu yıl da gerçekleştiriyoruz.” şeklinde konuştu.
“Mardin’de ciddi bir artışın yaşanacağını gözlemliyoruz”
Türkiye genelinde olduğu gibi Mardin’de de her yıl başvuru artışının olduğunu kaydeden Önen, “Her yıl Mardin’de bu anlamda ciddi çalışmalar yapmaktayız. Afiş basımından kitap dağıtımına kadar çalışmalar aralıksız devam ediyor. Mardin genelinde ortalama 20 bine yakın kardeşimiz kayıt yapıyor. Bun minvalde bizler Peygamber Efendimiz Aleyhisselamın hayatını öğrenmeye, öğretmeye, yaşamaya ve yaşatmaya gayret ediyoruz. Her yıl düzenlenen Siyer Yarışması kayıtlarında artış yaşanıyor. Türkiye’de her yıl çok farklı yaş gurubuyla karşılaşıyoruz. Bazen eksilmeler yaşansa da genel olarak kayıtlarda artış gözlemleniyor. İnşallah bu yıl da Mardin’de ciddi bir artışın yaşanacağını gözlemliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Önen, “Bütün ailelere, öğrencilere, öğretmenlere, Peygamber ahlakını öğretmeyi kendine görev olarak kabul eden herkese çağrımız, öncelikle kendilerinin kayıt olmalarını, yakın çevrelerinde, muhabbetleri olan insanları kayıt etmeleridir. Siyer yarışması kitabını aile içerisinde ders mahiyetinde okutulması lazım. Aile içerisinde çocuklara yönelik bu tür çalışmalar başlatılmadığında bu işin sadece dışarıda eğitim kurumlarına bırakmak yeterli olmayacaktır. Bu yarışmanın kaybedeni yoktur. Kitabının içindeki bilgiler kişiye kazanım elde edecektir. Teşvik noktasında da ciddi çalışmalar içerisinde bulunulması lazım.” şeklinde ifade etti.
Önen, her sene Siyer Yarışması kitaplarının hem içeriği hem de yazarlarının değiştirildiğini belirterek, “Her yıl Siyer Yarışması kitapları hem içeriği hem de yazarları değişiyor. Bu anlamda da yazar noktasında zengin bir kadroya sahibiz. Her yıl konu Hazreti Muhammed Aleyhisselamın hayatı ama her sene içerik farklı yollarla, farklı bakış açılarıyla, farklı yaklaşımlarla değişiyor. Bu yılın 3 ve 4’üncü kategori kitabı komisyon tarafından ele alınarak 8 yazar tarafından yazıldı. Son kayıt tarihi de 17 Ocak olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla erken kayıt yapılıp kitaplarımızın okunmasını tavsiye ediyoruz.” dedi.
Kur’an-ı Kerim ve Hazreti Muhammed Aleyhisselamın vahiy mesajına sarıldığı müddetçe başta Gazze olmak üzere dünya mazlumlarının kurtulacağı günün de yakın olacağını vurgulayan Önen, “Sahabenin vahiy mesajı tüm dünyaya ulaştırmasından sonra yer yer İslami ahlak, İslami medeniyet, farklı ülke ve kıtalarda ciddi bir gelişim gösterdi. Müslümanların dünyaya meyletmelerinden sonra karanlık bir dönem başladı. Bu dönemin en karanlık olduğu dönem ise bizim dönemimizdir. Yeryüzünün birçok yerinde bir zulüm işleniliyorsa, Kur’an-ı Kerim’in mesajının hakkıyla yaşanmıyor olmasından kaynaklanıyordur. Sadece İslam coğrafyalarından değil, dünyanın tüm coğrafyalarında bireysel ve toplumsal olarak çok ciddi zulümler işlenmektedir. Eğer bizler Hazreti Muhammed Aleyhisselamın mesajlarıyla sahiplenirsek, Rabbimizin izniyle nasıl ki Asr-ı Saadet dönemi insanlar çok rahat bir şekilde Resulullah Aleyhisselamın müjdesi çerçevesinde San’a’dan Hadramevt’e kadar yolculuk yapıp, Allah’tan başka kimseden korkmadılarsa, bugün aynı inanç ve gayeye kavuşabileceğimize inanıyoruz. Aslında bizler Hazreti Muhammed Aleyhisselamın mesajını anlayabilseydik, bugün Gazze’de, Lübnan’da tüm Orta Doğu coğrafyasında siyonizmin yaşatmış olduğu bu zulmü yaşamamış olacaktık. Aynı zamanda bu mesaja bir daha sahiplendiğimiz vakit, Gazze’deki soykırımı yapan hem siyonistlere karşı hem de dünya emperyalizme karşı bizim başımızın dik, haklı, gururlu ve cesur olduğumuzu hissedecektik. Kur’an-ı Kerim bir zırhtır. Bizler bu zırhı giydiğimiz takdirde dünya mazlumlarının ve çaresizlerin kurtulacağı günün de yakın olacağını biliyoruz. Ancak tek çözüm Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatına yaşantısına sahip olmaktır.” şeklinde aktardı. (İLKHA)