HÜDA PAR, "İlhak politikaları ve İslam
ülkelerinin sessizliği!" başlığı altında yaptığı gündem
değerlendirmesinde, terörist Netenyahu’nun "ilhak" vaadi ve
Hindistan’ın Keşmir’deki uygulamalarına ilişkin önemli görüşlere yer verdi.
Değerlendirmede ayrıca İslam ülkelerine seslenilerek
zulme uğrayan tüm Müslümanların sahiplenilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
İşgal rejimi Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Batı
Şeria’daki Ürdün Vadisi ile Ölü Deniz’in kuzeyini ilhak etmeyi vaat etmesine
değinilen dış gündem değerlendirmesinde, "Siyonist rejimin Batı Şeria’da
1967 yılından bu yana adım adım işgal ettiği yerlerde siyonistler için yaklaşık
250 adet yasa dışı yerleşim birimi inşa edilmişti. Netanyahu’nun vaadi, barış
planı olarak servis edilen ve yakın zamanda ABD tarafından açıklanacak olan
yüzyılın anlaşmasına da atıftır. Anlaşmanın kabul edilmesi, işgal rejiminin
1948’den bu yana bölgedeki demografik ve teolojik yapının kendi lehine
dönüşümünün ve egemenlik alanının genişlemesine yönelik saldırı ve işgallerinin
meşru görülmesi anlamına gelecektir." denildi.
Keşmir’de de aynı senaryonun oynandığına işaret
edilen değerlendirmede şöyle devam edildi: "Keşmir’de işgal rejimiyle aynı
perspektifte politika izleyen Hindistan da bölgenin otonom yapısını
sonlandırmış ve yabancıların bölgeden mülk edinmesinin önünü açmıştır. Abluka
ile bölge, adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürülmüştür. Söz konusu
düzenleme, bölgedeki etnik ve dini gerçekliği değiştirmeyi
amaçlamaktadır." HABER MERKEZİ
0 yorum