36,3632
34,4334
2.840,66
Küçük yaşta internet ortamlarındaki oyun platformlarında vakit geçiren çocuklar, ilgili web sayfalarına adeta monte edilmiş ve çoğu zaman kullanıcıyı farklı platformlara yönlendiren bağlantı veya reklam linklerinin sunduğu tehlikelerle karşı karşıya.
Sanal platformlarda oyun ve eğlence türü uygulama veya web sayfalarında çocukları bekleyen tehlikeleri ele alan Bilişim Uzmanı Ferhat Demiralp, ebeveynlerin oto-kontrol aşamasında yapması gereken ve izleyebilecekleri adımlar hakkında bilgi verdi.
"Oyun platformlarında 9 ile 16 yaş aralığındaki çocukların yüzde 20'sine cinsel içerikli mesajlar gönderiliyor"
Günümüzde sosyal ortamların hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini belirten Demiralp, "Öyle ki, çocuklarımız eğitim ortamlarından önce sosyal medya platformlarında ve oyun ortamlarında vakit geçiriyor. Bu platformlarda çocuklara birtakım etkinlikler yaptırılıyor. Çocuklar bu etkinlikleri yaparken kişisel gelişimleri üzerindeki etkileri, ileride daha çok öne çıkıyor." dedi.
Çocukları sanal ortamda oyunların içinde bekleyen birçok tehlikenin mevcut olduğuna dikkat çeken Demiralp; bu tehlikelerin başında, oyunların içine gizlenmiş olan cinsel ve şiddet içerikli görsel ve işitsel mesajlar geldiğine vurgu yaptı.
Çocukları sanal ortamlarda bekleyen tehlikelere ilişkin daha önce yapılmış bir araştırmanın verilerini paylaşan Demiralp, "Türkiye'de yapılan araştırmalarda platformların tamamında cinsel içeriğe sahip unsurların olduğu ve bu platformlara takılan 9 ile 16 yaş aralığındaki çocukların yaklaşık yüzde 20'sine cinsel içerikli mesajlar gönderildiği, yüzde 7'sinin ise kendisinin başkalarına cinsel içerikli mesajlar gönderdiği ortaya çıkmış." ifadelerini kullandı.
"Oyunlar tarafından gayri ahlaki davranışlar çocuklar ve gençlere entegre ediliyor"
Bu tür platform veya oyunların çocuklar üzerinde oluşan etkilerin neticelerinden söz eden Demiralp, "Çocuklar, şiddet içerikli oyunlarda vakit geçirdikleri zaman saldırgan davranış sergilediklerini, bağımlılık yapan alışkanlıklara yöneldiğini ve sosyal iletişimlerini kaybettiklerini bu oyun platformlarının dezavantajları arasında görebiliyoruz. İnterneti kullanan çocukların sadece yüzde 37'si aile koruma filtresi veya çocuk koruma paketi olan servis sağlayıcısını kullanıyor. Geriye kalan çocuklar ve gençlerin neredeyse tamamı, bilgisayar ve internet bilgisine sahip olmadan interneti bütün riskleriyle kullanmaktadır." şeklinde konuştu.
Demiralp, "Bu platformlar, çocuklara şiddete ve ahlaksızlığa karşı davranışlarında bir duyarsızlık geliştiriyor. Platformlar içinde şiddet ve cinsellik teması ile bir ortam hazırlıyor. Çocuklar bu ortamlarda o kadar çok zaman geçiriyor ki, gerçek dünyaya döndüklerinde dışarıdaki gayri ahlaki olaylara tamamen tepkisiz kalıyorlar. Oyunlar tarafından bu davranışlar çocuklar ve gençlere entegre ediliyor ve değer kaybına sebep oluyor." diye belirtti.
Haber bültenlerine yansıyan olayların perde arkasında şiddet içerikli oyunlar olduğunun altını çizen Demiralp, "Son dönemlerde haber kanallarında, çocukların herhangi bir şiddete bağlı oyundan etkilenip o oyundaki karakterin rolüne girerek o rolün argümanlarıyla örneğin silah gibi, yola çıkıp sağdan soldan geçen insanlara zarar verme gibi eylemlerde bulunduklarını görüyoruz. Filmdeki rolü gerçek hayata yansıtma gibi şiddetten kaynaklı problemler ortaya çıkıyor." ifadelerine yer verdi.
"Oyunların çoğu, büyük sosyal platformların altında oynanıyor"
Ahlaki gelişime verdiği zararlardan da söz eden Demiralp, psikolojik etkilerine de değinerek şunları söyledi:
"Çocuklar ve gençlerin ahlaki şekillenme süreçlerinde oyunlardaki cinsellik ve gayri ahlaki davranışlar, çocukları olumsuz etkiliyor. Öyle ki, çocuklar artık doğru ve yanlışı ayırt edemez hale geliyor. Bu tür platformlar, çocukları ahlaki bir yozlaşmaya doğru sürüklüyor. Oyunların çoğu, büyük sosyal platformların altında oynanıyor. Bazı sosyal platformların içinde de oyunlar var. Bu oyunlar üzerinden çok büyük meblağlarda para kazanılıyor. Oyun argümanları satarak bir saat içinde 60 milyon TL değerinde satış yaparak dünya rekoru kırmış platformlar mevcut. Çocuklar, oyunlara o kadar çok gömülüyor ki travma, korku ve kaygı bozukluğu ilerleyen süreçte çocuklarda gözükmeye başlıyor ve artık psikolojik olarak bu ruh haline bürünüyor."
Teknoloji bağımlılığında oyunların önemli bir rolünün olduğunu sözlerine ekleyen Demiralp, "Çocukların oyunlara karşı bağımlılığı var. Bir süre sonra sosyal medya ve oyun bağımlısı bireyler haline geliyorlar. Bu durum, onların gerçek dünyadaki iletişimlerini sınırlıyor ve bir süre sonra çocuklar sosyal ortamlardan izole oldukları için genel başarılarını kaybediyor ve aileleriyle problemler yaşamaya başlıyorlar. Bu durum, çocuğun aile ortamından çıkmasıyla istenmeyen sonuçlar doğuruyor."
Demiralp, "Oyun platformlarında genel olarak cinsel ve şiddet içerikli unsurlar bilinçli olarak gizleniyor. Ebeveynlerin, öğretmenlerin ve yetkililerin bu durumu fark etmemesi için kapsülleniyor ve engelleniyor. Masum bir karakter, gayri ahlaki bir şekilde tasarlanıyor. Bu nedenle baktığımızda gayri ahlaki bir karakter olduğuna ihtimal vermiyoruz."
"Oyun içerikleri belirleyen ve bunu denetleyen mekanizmalar sağlanmalı"
Çocukları bekleyen riskler karşısında izlenmesi gereken adımları aktaran Demiralp, yetkililerin alması gereken önlemler ve ailelerin oto-kontrol sistemi hakkında şunları söyledi:
"Devletler ve yetkililer açısından düşündüğümüzde, düzenleyici denetimler ve mekanizmaların aktif hale getirilmesi, oyun içeriklerinin yasalar tarafından belirlenmesi ve bunu denetleyen mekanizmaların sağlanması gerekiyor. Tasarlanan bir oyunun hangi yaş grubuna ve kitleye uygun olduğunu denetleyen aktif bir mekanizmanın varlığı şart. 8 Ağustos 2024 tarihinde Türkiye, en büyük oyun platformu olan 20 milyon kullanıcısı bulunan Roblox'un kapatıldığı bir sabaha uyandı. Bu platformun kapatılmasının sebebi, velilerden birinin yerel mahkemeye yaptığı başvurunun incelenmesi ve yapılan araştırmalar sonucunda 15-20 milyon kullanıcıya sahip bir platformun içinde ciddi bir şekilde çocuk istismarına, yozlaştırılmasına ve gayri ahlaki ortamların tasarlanarak oyunun içine müdahale edilmesinden kaynaklı bir mağduriyet olduğunun ortaya çıkmasıdır. BTK, yapılan bu şikayetler neticesinde durumu tespit etti ve mahkeme kararı sonucunda platform engellendi."
"Ebeveynlerin teknolojik olarak yeterliliği devlet tarafından sağlanmalı"
Demiralp, "Henüz okuma yazma bilmeyen 2-3 yaşındaki bir çocuğun eline bizzat velinin telefonu verip, yeter ki sussun ve oyun oynasın, dediğini biliyoruz. Oynadığı oyunlardaki veya izlediği videolardaki içeriklere kesinlikle bakmadığını, içerik hakkında bilgi sahibi olmadığını söyleyebiliriz. Devletin, velileri bilgilendirmesi gerekiyor. Belirli kurumlarda velileri eğiterek teknolojiyi öğretmesi gerekir. Ebeveynlerin teknolojik olarak yeterliliği devlet tarafından sağlanmalı. Velinin sorumluluğunun, devletin vermiş olduğu eğitime göre şekillendirilmesi önemlidir. Devlet, kamu spotları ve kampanyalar yaparak ve belirli dönemlerde eğitimler düzenleyerek bu sürece dahil olmalıdır. Velilerimiz bu konuda çok pasif ve sürece dahil olmaktan oldukça gerideler. Velilerin; sürecin içinden anlamıyorum, teknoloji özürlüsüyüm, gelsem de bir şey anlamam, çocuğun yaptıklarına müdahale edemem," gibi ön yargılarla olaya baktıkları için, devletin bu konuda önce velileri eğitmesi gerekmektedir." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)