Batman Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu Dönem
Sözcüsü Ramazan Çelikal, Dicle EDAŞ ve Batman Belediyesi arasındaki elektrik
borcu krizi dolayısıyla yaşanan su kesintilerine ilişkin yazılı bir açıklama
yaptı. Borç krizi sebebiyle, günlerdir Batman halkının susuz kalmasına tepki
gösteren Çelikal, hangi mazeret olursa olsun, hiçbir mazeretin Batman'ı susuz
bırakmaması gerektiğini söyledi.
Su kesintisiyle ciddi problemlerin ortaya çıktığını
belirten Çelikal, "İki günden beri Batman, geri kalmış ülkelerin
sorunlarından biri olan su kesintileri ile 50 yıl önceki ilkel bir sorunla yine
adından olumsuz söz ettirmekte. Su borcunu ödemediği için belediyeye ait şehre
su taşıyan pompaların elektriği kesilerek tüm Batman susuz bırakılmış,
hastaneler başta olmak üzere, hayatı doğrudan etkileyen birçok alanda ciddi
sıkıntılar yaşanmasına sebebiyet verilmiştir. Bu çağdışı görüntünün
sorumluluğunu iki kurum, belediye ve DEDAŞ yaptıkları açıklamalarla karşı
tarafın üzerine atmaktalar." dedi.
"BU KONUNUN SİYASİ RANT AMACIYLA KULLANILMASI
ŞIK OLMAMIŞTIR"
İnsanların hiçbir şekilde mağdur edilmemesi
gerektiğini vurgulayan Çelikal, "Kamu yararı olan durumlarda kurumların
ticari gerekçelerle de olsa, insanların mağdur etmemesi gerektiği, temel ve
vazgeçilmez bir ihtiyaç olan içme ve kullanma suyunun elektriğinin kesilmesinin
hiçbir izahının olamayacağı, içme ve kullanma suyunun kesilmesinin koca şehirde
yaşayan hasta, çocuk, yaşlı herkesi mağdur edeceğini her iki kurumun da iyi
bilmesi gerekiyor. Susuzluğun insan ve çevre sağlığı açısından çok olumsuz
sonuçlar doğuracağı çok net bir durum iken, bu konunun siyasi rant amacıyla
kullanılması hiç de şık olmamıştır." diye konuştu.
"BU İNSAN HAKLARINA YAPILAN BİR
MÜDAHALEDİR"
Açıklamasının
devamında Çelikal, şunları söyledi: "DEDAŞ'ın müşterisi olan belediyenin
kurum bünyesinde elektriğinin kesileceği, halkın mağdur olmayacağı birçok alan
üzerinden yapabilecekken, insan ve çevre sağlığını direk ilgilendiren içme suyu
üzerinden yapması asla kabul edilecek bir durum değildir. Belediye yönetiminin
de sorunun çözümüne yönelik işbirliği içerisinde olması ve buna yönelik
mesajlar vermesi gerekirken, siyasi çekişmelere meydan verecek açıklamalar
yapması aynı şekilde kabul edilecek bir durum olmamıştır. Hiç bir mazeret,
insanın temel ihtiyaçları içerisinde bulunan içme suyuna ulaşma konusunda,
engelleyici bir durum olarak kabul edilemez. Bunu insan haklarına yapılan bir
müdahale olarak kabul ediyoruz. Bu çok önemli husus ile ilgili; mülki idare
amirinin ve siyasilerin konunun çözümü için daha etkin rol almalarını talep
ediyoruz." AHMET KÖLGE
0 yorum