Aşırı
sıcak ve nemli havaların özellikle kalp-damar, hipertansiyon ve kalp
yetersizliği sorunu olan kişiler için risk taşıdığına dikkat çeken uzmanlar,
güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde dışarı çıkılmaması konusunda
uyarıyor.
Türkiye
genelinde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrederken,
termometrelerin 45 dereceyi gösterdiği ilimizde sıcaktan bunalan bazı
vatandaşlar üzerlerine su dökerek serinlemeye çalışıyor. Uzmanlar ise artan
sıcaklarda sık yaşanan güneş çarpmalarına karşı vatandaşları uyarıyor.
Ağustos
sıcaklarının yaşandığı bu dönemde uzmanlardan da sıcaklık uyarısı geldi. Aşırı
sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Erdoğmuş, son günlerde 45 dereceyi bulan
sıcaklıklara karşı bol sıvı tüketilmesi tavsiyesinde bulundu.
Aşırı
sıcakların özellikle kalp-damar sağlığını olumsuz yönde etkilediğini dile
getiren Erdoğmuş, önemli sağlık sorunlarının yaşanmaması için aşırı sıcaklara
karşı önlem alınması gerektiğine dikkat çekti.
"SICAK
HAVA KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRIYOR"
Erdoğmuş,
"Sıcak hava ve nem, vücutta sıvı ve tuz kaybı, kalpte ritim
bozukluklarının yanı sıra tansiyonda dengesizlik, kan akışkanlığında azalma,
kanın koyulaşması ve kolestrolün yükselmesine sebep olabiliyor. Yaz aylarında,
sıcağın etkisi ile vücudun ısı dengesini sağlamak için kalp daha fazla
çalışıyor. Bu nedenle aşırı sıcaklar, kalp hastalarının şikâyetlerini
artırabildiği gibi sağlıklı insanların da kalp sorunu yaşamalarına neden
olabiliyor. Kalbin iş yükünü artıran sıcak havalarda, kalp hastalığı nedeniyle
ölümlerde de artış görülüyor." dedi.
"GÜNEŞİN
ETKİLİ OLDUĞU 11.00-16.00 SAATLERİ ARASINDA DIŞARIYA ÇIKILMAMALIDIR"
Aşırı
sıcak havalarda kalp sağlığının korunması ve kalp krizi riskinin azaltılması
için de dikkat edilmesi gerekenler konusunda da uyarılarda bulunan Erdoğmuş,
şunları söyledi: "Özellikle güneşin etkili olduğu 11.00-16.00 saatleri
arasında mümkün olduğunca dışarıya çıkılmaması gerek, eğer çıkılacaksa mutlaka
güneşin etkisinden korunmaya dikkat edilmeli ve şapka takmanın yanı sıra
özellikle nem emebilen, açık renkli kıyafetler tercih edilmeli. Vücut; nem ve
sıcakla birlikte aşırı su, tuz kaybettiği için mutlaka su tüketiminin bol
olmasına dikkat edilmeli. Fazla yağ ve et tüketiminden uzak durulmalı. Ağır
yemekler yerine hafif, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeye özen gösterilmeli.
Özellikle kalp krizini tetikleyen sigara ve kafein tüketilmemeli. Sıcak
ortamlardan klimalı ortama özellikle de terli isek hızlıca geçmek hem kalp
hastalarında kalp krizi riskini artırabilir hem de üşütme ve gribal
enfeksiyonlara davetiye çıkarabilir. Bu nedenle klimalı ortama girilecekse,
klima ısısının en düşük 20 derece olmasına dikkat edilmeli."
"KALP
KRİZİNDE DOĞRU MÜDAHALE HAYAT KURTARIR"
Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı,
fenalaşma ve bayılma gibi şikâyetlerin de kalp krizinin en önemli belirtileri
arasında yer aldığını dile getiren Erdoğmuş, "Kriz esnasında zaman çok
önemlidir. Belirtiler baş gösterdiğinde hasta sıcak ortamdan uzaklaştırılıp
serin bir yere alınmalı ve bir an önce en yakın hastaneye götürülmelidir. Hasta
çok kötü durumdaysa hemen 112 acil servis aranmalıdır. Ambulans beklenirken,
kalp krizi geçiren kişi uygun bir yere yatırılmalı ve hava alması
kolaylaştırılmalıdır. Sıkı kıyafetleri gevşetilerek vücut dolaşımı
rahatlatılmalıdır. Ayaklarını kalp seviyesinin üzerine kaldırarak kalbe daha
çok kan akışının olması sağlanmalıdır. Hasta kusuyorsa, soluk borusuna
kaçmaması için başı yana yatırılmalı." diyerek ani bir krizle
karşılaşıldığında yapılması gerekenler hakkında bilgiler verdi. ŞEVKİ ASLAN
0 yorum