28 Şubat 1997 yılında yayınlanan
Milli Güvenlik Kurulu kararlarının ardından Türkiye genelinde inançlı insanlara
yönelik cadı avı başlatıldı.
Ordu, bürokrasi, medya, yargı,
üniversite ve iş dünya eksenli başlatılan süreç ile başörtülü öğrenci ve
öğretmenler baskılara maruz kaldı, orduda namaz kılan askerler görevden atıldı,
Kur'an kursları kapatıldı, Batı Çalışma Grubu (BÇG) denilen karanlık yapı
tarafından milyonlarca Müslüman fişlendi.
28 Şubat sürecinde, okul müdürü
olan Mehmet Sarmış (57) okulundaki başörtülü öğretmenler hakkında işlem
yapmadığından dolayı soruşturma geçirdiğini ve görevden alındığını belirterek,
yaşadığı mağduriyetleri anlattı.
34 yıldır eğitim alanında görev
yaptığını belirten Sarmış, "28 Şubat denince; 28 Şubat 1997 yılında, Milli
Güvenlik Kurulunun olduğu tarihtir. O tarihte alınan bir takım kararlar
hükümete dikte ettirildi. Bunlar inançlı kesime baskı şeklinde alınan
kararlardı. Bu kararların alınması ile beraber, zaten bunun hazırlığa önceden
başlanmıştı; medyanın etkisi ile ülke genelinde Müslümanlara yönelik aleyhte
çalışmalar, yayınlar ve psikolojik bir baskı oluşturulmaya başlandı. 28 Şubat
tarihindeki milli güvenlik kararları ile birlikte bir dayanak da buldular ve
onun üzerinden bu baskılar arttırıldı. Müslümanım diyen, İslami faaliyet yapan,
çeşitli derneklere, vakıflara, faaliyetlere, şahıslara yönelik soruşturmalar,
kovuşturmalar başladı. Bir çeşit cadı avı başladı. Sivil vatandaşlara yönelik
aynı şekilde, Türkiye genelinde adı İslam ile anılan hemen hemen her çevreye
resmi, sivil, kurum-kuruluşlara ve vatandaşlara yönelik giderek ağır bir
baskıya dönüştü." ifadelerini kullandı.
28 Şubat sürecinin en büyük
etkisinin eğitim alanında kendini hissettirdiğine dikkat çeken Sarmış,
"Her türlü faaliyetlerin engellenmeye çalışıldığı ve psikolojik baskıdan
dolayı da insanların kendi kendini sınırlamaya başladığı bir dönemdi. Gittikçe
bu baskı arttı, bir takım resmi yazışmalara dönüştü. En çokta başörtüsünde
kendisini gösterdi. Başörtülü olarak devlet memuriyeti yapan bayanlar ve onları
destekleyenler üzerine gidildi. En çok memurun olduğu kesim ise eğitim,
öğretmenler kesimi olduğu için en çok buralarda kendini hissettirdi. Eğitim
bütün vatandaşların ilgilendirdiği için; herkesin de dikkatini çekti. Birçok
öğretmen, bayan öğretmen görev yapamaz hale geldi." dedi.
"BİR KISIM RESMİ GÖREVLİLER,
GAZETECİLER VE MÜFETTİŞLER BAŞÖRTÜLÜ AVINA ÇIKTILAR"
28 Şubat sürecinde başörtülü
öğretmenlere yönelik cadı avı başlatıldığına dikkat çeken Sarmış, şunları
söyledi:
"Başörtülü öğretmenlere
yönelik bir cadı avı başlatıldı. Bir kısım resmi görevliler, gazeteciler ve
müfettişler başörtülü avına çıktılar. Ben birçok gazetecileri biliyorum;
başörtülülerin görev yaptığı okulların önünde bekliyor, öğretmenler
girerken çıkarken fotoğraflarını çekiyorlardı. Daha sonra 'bu okulda da
başörtüler göreve devam ediyor' diye haber yapıyorlardı. Arkasından müfettişler
gidiyordu. Onların bu haberleri öncülük yapıyordu. Arkasından da hemen resmi
görevliler, müfettişler devreye giriyordu. Bu durum onların rahatsız edilmesi,
soruşturma geçirmesi ve görevden atılmasına doğru gidiyordu." İLKHA
0 yorum