Batmanlı tanınan âlim Molla Muhammed Beşir Varol, Kur'an-ı Kerim'i yok edemeyeceklerini anlayanların, sünnet üzerinden Kur'an'a saldırmaya çalıştıklarını ve Kur'an'ı yalnızlaştırmak istediklerini söyledi.
Sünnetin
Hazreti Muhammed'in ümmetine örnek olmak üzere ortaya koyduğu uygulama, dini
doğru anlama ve yaşamada örnek alınacak davranışların bir bütünü olduğunu
vurgulayan Varol, Kur'an ve sünnetin birbirinden ayırmak istendiğini belirtti.
Allah'ın
kanunlarına göre hareket eden insanların her zaman huzur ve saadeti bir arada
yaşadıklarını belirten Varol, "İnsanlar, enbiyaya, Allah-u Teâla'nın
emirlerine ve peygamberlerine de kulak verdiği zaman, onlara göre hareket
ettiği zaman, Allah'ın kitabına ve nizamına göre yaşadıkları zaman mutlu
olmuşlardır. Adalet ve hak görmüşler, zalimler başlarına musallat olamamış. Ama
Allah'ın enbiyasını dinlemeyenler, Allah'ın kitabına göre hareket etmeyenlerin
ise başlarına hep Firavunlar, Nemrutlar, Şeddatlar ve Ebu Cehiller gelmiş. Hep
hüsrandan hüsrana uğramışlar. Hiçbir zaman saadet ve huzur yüzü
görememişler." dedi.
"ALLAH'A
İTAAT EDENLER İÇİN HİÇBİR ZAMAN MAĞLUBİYET YOKTUR"
Allah'ın
dostlarının daima galip geldiğinin de altını çizen Varol, "Yeter ki
Allah-u Teala'ya itaat etsinler. Eğer zafer gecikirse insanın kendini kontrol
etmesi lazım. 'Neden bu zaferimiz gecikti' diye kendisine sorması lazım. İnsan
eğer günaha bulaşırsa, Allah'ın emirlerini dinlemezse, ona göre hareket etmezse
Allah-u Teâla zalimlere yardım etmez. Ama eğer ki biz Allah'a itaat edersek
bizim için hiçbir zaman mağlubiyet yoktur. Kur'an-ı Kerim de de 'Allah'ın
taraftarları daima galiptir' buyurmaktadır." diye konuştu.
Kur'an
ve sünnetin bir bütün olduğuna da dikkat çeken Varol, Kur'an-ı Kerim'i yok
edemeyeceklerini anlayan bazı kesimlerin sünnet üzerinden Kur'an'a saldırmaya
çalıştıklarını ve bu projenin bir tuzak olduğunu belirtti.
"KUR'AN-I
YANLIŞ YORUMLAMAK VE MÜSLÜMANLARI BAŞKA YÖNLERE GÖTÜRMEK İSTİYORLAR"
"Kur'an'ı
yalnızlaştırmak istiyorlar" diyen Varol, "Sanki Kur'an antika bir
kitaptır, kazılarda bulunmuş, hiç kimsenin hayatında uygulanmamış, kimse onun
açıklamasını yapmamış gibi yorumlamaya çalışıyorlar. Bu kesinlikle
emperyalistlerin işidir. Çünkü emperyalistler, kendi orduları ile haçlı
orduları ile defalarca üzerimize gelmişler, memleketimize göz dikmişler.
Müslümanları kendilerine köle ve esir haline getirmek istemişler. Ama bizim
babalarımız ve ecdadımız Kur'an-ı ve İslam'ı çok iyi bildikleri ve Kur'an-ı
Kerim'e sımsıkı sarıldıkları için onlara geçit vermemişler. Emperyalistler
onları kandıramamışlar, yenememişler. Babalarımız, ecdadımız onları geri
püskürtmüş. Baktılar ki güçlü ordular ile Müslümanları yenemiyorlar ve 'O zaman
ne yapacağız?' diye düşünmüşler. 'Biz, Müslümanları İslam'dan uzaklaştırmadıkça
ve bu Kur'an-ı da Müslümanların ellerinden almadıkça onların sırtını yere
getiremeyiz, memleketlerini işgal edemeyiz. Onları kendimize köle haline ve
esir haline getiremeyiz.' demişler. İşte bakıyorlar Kur'an var, bin 400 yıllık
pratik bir tefsir, bir uygulama var. Bu ortadayken kimin haddidir Kur'an-ı
yanlış anlatabilsin, yorumlayabilsin. Zaten Kur'an-ı değiştiremiyorlar, buna
güçleri yetmiyor. Çünkü bunu anlamışlar. Ellerinde bu kalmış Kur'an-ı yanlış
yorumlamak ve Müslümanları, ayetleri yanlış yorumlayarak başka yönlere götürmek
istiyorlar." dedi. HABER MERKEZİ
0 yorum