2025 yılının ilk yarısı, güneş enerjisi sektörü için tarihi bir dönüm noktası oldu. Küresel ölçekte Ocak-Haziran döneminde devreye alınan 380 gigavat (GW) yeni güneş enerjisi kapasitesi, geçen yılın aynı dönemine göre %64'lük dikkat çekici bir artışa işaret ediyor. Bu büyümenin lokomotif gücü ise şüphesiz Çin oldu.
Çin, Küresel Pazardaki Hakimiyetini Perçinledi
Çin, 2025'in ilk yarısında tek başına 256 GW'lık kurulum gerçekleştirerek küresel güneş enerjisi pazarında %67'lik paya ulaştı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemindeki %54'lük payını daha da artırarak Çin'in güneş enerjisindeki mutlak liderliğini pekiştirdi. Geçen yılın aynı döneminde dünya genelinde 232 GW kurulum yapılırken, bu yıl bu rakamın 380 GW'a ulaşması, sektördeki ivmeyi gözler önüne seriyor.
Güneş Enerjisi, En Hızlı Büyüyen Enerji Kaynağı Haline Geldi
Bu hızlı yükselişle birlikte güneş enerjisi, dünyanın en hızlı büyüyen elektrik üretim kaynağı unvanını kazandı. Geçtiğimiz yıl küresel güneş enerjisi üretimi %28 artarak 469 terawatt-saat seviyesine ulaşmıştı. Bu büyüme oranı, diğer tüm enerji kaynaklarının oldukça önünde yer alıyor.
Hindistan ve ABD Takipte, Almanya ve Brezilya'da Düşüş Gözlendi
Çin'i takiben Hindistan, 24 GW'lık kurulumla ikinci sırada yer alırken, bu geçen yıla göre %49'luk bir artış anlamına geliyor. ABD ise 21 GW ile üçüncü sırada yer almasına rağmen sadece %4'lük sınırlı bir büyüme kaydetti. Diğer ülkeler toplamda 65 GW kurulumla %22'lik bir büyüme yaşarken, Almanya ve Brezilya'da ise düşüşler gözlemlendi. Afrika kıtası Çin'den önemli miktarda güneş paneli ithal etse de, güvenilir kurulum verileri henüz sınırlı.
Gelecek, Güneş Enerjisinin Yükselişine İşaret Ediyor
Geçen yıl Eylül ayında aşılan 350 GW'lık eşik, bu yıl sadece altı ayda geçilmiş olması, güneş enerjisi pazarının geldiği noktayı ve muazzam potansiyelini ortaya koyuyor. Çin'in tek başına dünyanın geri kalanından daha fazla kapasite eklemesi, küresel enerji dengesinde tarihi bir kırılma olarak değerlendiriliyor. 2025'in ilk yarısı, küresel enerji dönüşüm süreci açısından kritik bir dönemeç olurken, özellikle Çin'in bu büyümedeki belirleyici rolü, önümüzdeki yıllarda enerji jeopolitiğini yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.
