Engelli kişilerin en çok ekonomik sıkıntı, bakım problemleri
ve psikolojik sorunlar yaşadıklarını belirten uzmanlar; toplum içinde de
ayrımcılık, erişebilirlik, eğitim, istihdam ve sağlık gibi problemlerle
karşılaştıklarına dikkat çekiyor.
Birden fazla yetersizliklerden etkilenebiliyorlar
Toplumsal bakış açısının değişmesi gerekiyor
Çoklu yetersizliği olan bireylerin ve ailelerinin toplum
içinde ayrımcılık, erişebilirlik, eğitim, istihdam ve sağlık gibi durumlarla
ilgili zorluklar yaşayabildiklerini belirten Tetik, "Genel olarak
incelediğimizde engelli kişilerin en büyük sorunları ekonomik sıkıntı, bakım
problemleri ve psikolojik ruhsal sorunlar olarak görülüyor. Toplum olarak bakış
açımızı değiştirmemiz gerektiğini söylemekte fayda var. Aile ve toplum kültürü
öğrencinin gelişimini etkiliyor. Bu bireylere sahip aileler ve çoklu
yetersizliği olan bireyler, toplumsal baskıdan etkilenip bu baskı altında
ezilmeye devam ettikleri sürece ve toplumsal olarak bakış açımız değişmediği
sürece sosyal dışlanma durumunu yaşamaya devam edeceklerdir. Hizmetler
erişilebilir olmalı ve engelli bireyin ayağına gitmeli." diye konuştu.
Engelli bireylere yönelik farkındalık yaratılmalı
Tetik, engellilerin yaşadığı sorunlarının önüne geçilmesi
için; eğitim sürekliliğin sağlanması, ekonomik şartların oluşturulması, bakım
hizmetleri sağlanması, ön yargıların yok edilmesi, engelli ailelere danışmanlık
hizmetleri sunulması ve toplumumuzda engelli kişilere yönelik bir farkındalık
yaratılması gerektiğini vurguladı.
Çoklu yetersizliğe yol açan birçok faktör var
Çoklu yetersizliğe sebep olan faktörlerin üç başlık altında
toplanabileceğini ifade eden Tetik, "Birinci başlık doğum öncesi faktörler
olarak adlandırılırken getenetik anormallikler, enfeksiyonlar, uyuşturucu
madde, beslenme düzensizlikleri ve anneye yönelik fiziksel travmalar alt
başlıkları oluşturuyor. İkinci faktör olan doğum anında bebeğin oksijensiz
kalması, beyin zedelenmesi, Frengi gibi enfeksiyonel rahatsızlıklar, kordon
dolanması ve kopması alt başlık olarak yer alıyor. Üçüncü ve son faktör olan
doğum sonrasında ise alt başlıklar menenjit gibi enfeksiyonlar, travmatik beyin
zedelenmesi, kurşun zehirlenmesi, yanlış ilaç kullanımı ve çevreden gelen
maddelerden zehirlenme olarak sıralanabilir." şeklinde konuştu.
Ailelere yardımcı olunmalı
Ailelerin bu konuda çok hassas olduklarını ve kendilerini suçladıklarını belirten Öğr. Gör. Gönül Kil Tetik, sözlerine şöyle devam etti:
"Depresyonda olma durumları görülebilir. Ailenin
engelli bireye faydalı olması için bu durumdan kurtulması çok önemli. Ailelerin
algılamalarına saygı duyulmalı ve fikirlerine değer verilmeli. Onların kendini
suçlama, başka birini suçlama, depresyon gibi durumlarına yardımcı olarak
olumsuz algılarını yok etmeye çalışmak gerekiyor. Gerekirse psikolojik yardım
almaktan çekinmemeleri için yönlendirmeler yapılmalı. Eğitim programlarının
ailenin kültürel değerlerini göz önünde bulundurularak hazırlanması
gerekiyor. Çoklu yetersizliği olan bireylerin ailelerinin bir araya
getirildiği toplu seanslar yapılabilir. Ailelerin ortak sorunlarını konuşup
nasıl çözümler bulduklarına yönelik bilgi paylaşımı fayda sağlayacaktır. Ayrıca
aile merkezli programların erken dönemdeki çoklu yetersizliği olan çocuğa sahip
aileler için yaygınlaştırılması, ailelerin içinde yaşadığı toplumun,
yetersizliğe sahip bireylere karşı tutumlarını değiştirmeye yönelik çalışmalar
yapılması da iyi bir girişim olacaktır."
Kardeşler de göz ardı edilmemeli
Yetersizliği olan bireylerin kardeşlerini de göz ardı
etmemek gerektiğini vurgulayan Tetik, "Bu durumda olan kardeşler
yetersizliği olan kardeşe ilginin daha fazla olduğu için kıskançlık, kendileri
sağlıklı oldukları için suçluluk, kardeşleri yetersiz olduğu için üzüntü,
kardeşleri gibi olabilme ihtimalleri yüzünden korku ve onlardan utanma gibi
düşünsel, duygusal ve bilişsel davranış özellikleri gösterebilirler. Bu yüzden
ailelere bu konu ile ilgili de farkındalık oluşturmak gerekiyor." diye
konuştu.
Kapsamlı eğitime ihtiyaç duyuyorlar
Öğr. Gör. Gönül Kil Tetik, erken eğitimin bu durumdaki bireylerde ve özel eğitimde oldukça önemli olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çoklu yetersizliği olan bireylerin yaşına uygun çok kapsamlı bir destek gerekiyor. Okul öncesinde ücretsiz eğitim hakkına sahip olduklarını söyleyebiliriz. Çoklu yetersizliği olan bireyler normal eğitim sınıflarında eğitim alsalar bile, daha çok özel eğitim kurumlarında vakit geçiriyorlar. Gelişim düzeyleri ve yaşlarına uygun bireysel ve grup eğitimleri ile ilerleme kaydedebilirler. Ortaöğretim düzeyinde olan bireyler düzeylerine göre iş ve meslek edindirme kurumlarına gidebilir, yardımcı araçlarla birçok etkinliklere katılarak motive olabilirler."
Akranları ile eğitim almaları fayda sağlıyor
Çoklu yetersizliği olan bireylerin engelli olsun ya da
olmasın akranları ile birlikte eğitim almalarının hem kendilerine hem
akranlarına fayda sağladığını ifade eden l Tetik, "Engelli olmayan olumlu
akranların tutumları sayesinde bireylerin sosyal iletişim ve becerileri de
ilerleme kaydeder. Bu yüzden kaynaştırma en iyi eğitim ortamı olabilir. Bireyin
en öncelikle hem akademik hem de bir meslek kazanımına yönelik eğitimi
hedeflenmeli. Bireysel özellikleri ve engel durumları göz önünde bulundurularak
istihdam edilmelerine yardımcı olmak gerekiyor." diye konuştu.




