HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Yıllarca devlete sosyal
güvenlik primini ödemiş olan SSK ve BAĞKUR emeklileri için belirlenen ücret,
günde üç öğün simit ve çay ile açlığını bastırmak isteyecek bir ailenin bir
aylık harcamasını karşılayamayacak kadar düşük ve hayatın gerçeklerinden uzak
bir tutardır. Çalışma yaşını geçmiş insanlardan, açlık sınırının altında bir
gelirle bütün ihtiyaçlarını karşılamasının beklenmesi sosyal devlet ilkesine ve
insani yaklaşıma aykırıdır. Yıllarca devlete prim ödedikten sonra fiziksel ve
ruhsal yönden çalışamayacak duruma gelerek emekli olmuş vatandaşlarımızın
asgari ihtiyaçlarının temini devletin boynunda borçtur. Asgari ihtiyaçlar
gıdadan ibaret değildir. İnsan haysiyetine yaraşır bir hayat için gıdayla
beraber barınma, giyim, ulaşım, sağlık gibi farklı ihtiyaçlar da mevcuttur.
Bunların asgari düzeyde karşılanabilmesi için belirlenen asgari ücret tarifesi
emekliler için de uygulanmalıdır. Asgari ücret, hayatın idame ettirilebilmesi
için gerekli olan en düşük tutardır. Emekli veya çalışana göre bu standart
değişmez. Bu nedenle belirlenen oran gözden geçirilmeli ve emekliler açlığa
mahkum edilmemelidir." dedi.
Açıklamanın devamında, "Bu konu birtakım siyasi
hesaplara alet edilerek suistimal edilmesi önlenmeli, bir milyondan fazla
vatandaşın yaşadığı bu mağduriyet ivedilikle giderilmelidir." çağrısında
bulunuldu.
"ELEKTRİK VE DOĞAL GAZA GELEN ZAMLAR ÜRETİMİ FELÇ
ETMİŞTİR"
Elektrik ve doğalgaza yapılan zamların da değerlendirildiği
açıklamada , "Yeni Ekonomi Modeli’nin üretim, yatırım, ihracat ve istihdam
hedeflerini ciddi bir şekilde engelleyen enerji maliyetlerine bir çözüm
bulunmazsa uzun dönemde ekonomik altyapı ciddi zarar görebilir. Yılbaşından
sonra elektrik ve doğalgaza gelen zamlar üretimi felç etmiştir. Bir seferde
gelen bu astronomik zamlar herkesi ciddi olarak düşündürmektedir. Haneler bu
masrafları karşılayamaz duruma düşmüş, yoksulluk baş göstermiştir."
İfadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Yaşanan bu maliyet artışları rekabet
gücünü ve üretimi zayıflattığı için istihdamı da olumsuz yönde etkileyecektir.
İşsizliği artırıcı bir işlev de gören bu fiyat artışları yoksulluk, işsizlik ve
huzursuzluk olarak dönecek, en çok da dar gelirli geniş halk kitleleri
etkilenecektir. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatları, çarpan etkisi
nedeniyle üretim ve tüketim sektörünün tamamını ciddi anlamda etkilemektedir.
Bu nedenle, halkın gelir ve hayat şartları dikkate alınarak otomatiğe bağlanan
zamlar gözden geçirilmeli, daha düşük fiyat oluşturma yolları
bulunmalıdır." Denildi.
"TARİHTE EŞİTSİZLİĞİN EN BÜYÜK ARTIŞ KAYDETTİĞİ
DÖNEMLERDEN BİRİNİ YAŞIYORUZ"
Toplumdaki eşitsizliğe de değinilen açıklamada, "Rapor,
pandemi sürecinde son 90 yılın en büyük istihdam krizinin yaşandığını da
belgelemiş ve bu süreçte ölümlerin dahi zengin kesimlere oranla yoksul
bölgelerde iki kat fazla seyrettiğini göstermiştir. Tarihte eşitsizliğin en
büyük artış kaydettiği dönemlerden birini yaşıyoruz. Küresel sermaye
merkezleri, kapitale sahip olmayan insana hiçbir zaman hak ettiği değeri
vermeyecek, sadece iş gücü ve tüketici olarak görmeyi sürdürecektir. Bunun
temel sebebi, kapitalist sistemin felsefesinin adil ve ahlaki bir temelinin
olmamasıdır." Denildi.