Çölyak Hastalığı konusunda
açıklamada bulunan Batman İl Sağlık Müdürlüğü, “Çölyak hastalığı, genetik
yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten
isimli proteine maruz kalma sonucu gelişen, kronik, immün aracılı bir ince
bağırsak enteropatisidir. Çölyak hastalığı temelde ince bağırsağı etkilese de,
klinik özellik yelpazesi hem intestinal hem de ekstraintestinal semptomlar ile
çok geniştir. Her yaş grubunda, her ırkta ve her iki cinste de görülebilir. Çölyak
hastalığında etkin olduğu bilinen tek tedavi, glutenin ömür boyu diyetten
çıkarılmasıdır. Glutensiz diyet uygulanmasındaki amaç, hastalığın var olan
semptomlarını kontrol altına almak, hastaların yaşam kalitelerini arttırmak ve
hastalıkları ile ilgili komplikasyonların oluşmasını önlemektir. Özellikle
çölyak hastalığında erken tanı çocuklarda büyümenin yakalanmasında, uzun dönem komplikasyonlarının önlenmesinde önemlidir.”
İfadelerini kullandı.
Açıklamada şu bilgilendirmede
bulunuldu: “Hastaların çoğunda, diyet tedavisine tam uyum sağlamalarının
ardından klinik bulgularının tamamen düzeldiği, serolojinin normale döndüğü
gözlenmektedir. Çölyak hastalığı toplumun yaklaşık %1- %0.03 etkilemektedir.
Hastalığın çok geniş bir klinik yelpazeye sahip olması, atipik seyir
gösterebilmesi veya hiç bulgu vermemesi nedeniyle gerçek bir prevalans vermek
zorlaşmaktadır, bu nedenle hastaların ancak yüzde 10’nuna tanı konulduğu tahmin
edilmektedir. Ülkemizde Çölyak hastalığı görülme sıklığı toplumun yaklaşık %1-
%0.03 etkilediği düşünüldüğünde en çok 850 ve en az 250 bin hasta
beklenmektedir. Bakanlığımız Sağlık Bilgi Sistemlerinden elde edilen verilere
göre Türkiye'de tanı konan çölyak hastalığı sayıları 2021 yılı sonu itibari ile
138.230 olarak belirtilmiştir.”
Açıklamanın sonunda şu
ifadelere yer verildi: “Çölyak
hastalığı, bilindiği üzere hem çocuklar hem de erişkinlerde geniş bir klinik
yelpazeye sahiptir. Organizmada etkilemediği sistem ya da organ yoktur. Tüm
sistemlere yönelik semptomlara neden olması çok ciddi tanı karmaşasına yol
açmaktadır. Geçmeyen, yineleyen ve adı konulamayan her türlü sağlık sorununda
çölyak hastalığının akla getirilmesi gerekir. Toplumda tanı almamış hastalar
buz dağının görünmeyen kısmıdır. Teşhis yöntemlerinden kan testleri serolojik
özel testler ile ön tanı konmakta ancak kesin tanı ince bağırsak biyopsisi ile
konmaktadır. Tedavisi diyet ile mümkün olan çölyak hastalığında erken teşhis
çölyaklıların yaşam kalitesinin tekrar düzelmesi ve kaybedilecek sağlık
maliyetinin önüne geçilmesi için son derece önemlidir. Çölyak glutensiz
beslenme ile bir hastalık değil yaşam tarzı olarak hayata yerleşmelidir.” HABER
MERKEZİ




