Kısa süre önce hükümet yetkililerinin işgal rejimiyle 54 ürün grubunda ticareti sonlandırdıklarına ilişkin yaptığı açıklamalar yüreklere su serperken işgal rejimine bağlı olarak faaliyet yürüttüğü iddia edilen şirketin Türkiye limanlarında görünmesi, Türkiye'nin Filistin ile ticaret oranının yüzde 453 bin artması 'israille olan ticaret Filistin'de aracı komisyoncular tarafından mı gerçekleştiriliyor' sorusunu akıllara getiriyor.
Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır STK temsilcileri, böyle bir iddianın gerçeklik durumunu katliamlara ortak olmak olarak nitelendirdi.
Muhammed Kayan
'Halkımız limanlarda bedenleriyle o tırların önüne engel olup bu ticaretin durmasını istiyor'
Türkiye'nin işgal rejimiyle olan ticareti kâğıt üzerinde sıfır gözükse de Filistin'le olan ticaretin yüzde 453 bin artmasının akıllarda soru işareti bıraktığını belirten Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Muhammed Kayan, son günlerde limanlarda karşılaşılan ve haberlere konu olan sevkiyatlara değinerek şunları söyledi:
'Geçtiğimiz günlerde siyonist israilin kurucu kuruluşlarından ZIM Lojistik şirketinin araçları Türkiye karayollarından görünmeye başladı. Buna mütevellit araçların limanlara yük taşıdığı tespit ediliyor ve duyarlı halkımız bu tırların ülkemizden israile yük taşımaması için araçların önünü kesti.'
Kayan, 'Hükümet yetkililerinin açıklamaları topraklarımızdan doğrudan bir ticaretin olmadığıdır. İnsanlarımız TÜİK verilerinde Türkiye'nin israille olan ticaret kâğıt üzerinde sıfır gözüküyor. Ancak Filistin'le olan ticaretin yüzde 453 bin arttığı gözüküyor. Bu da 'israille olan ticaret Filistin'de aracı komisyoncular tarafından mı gerçekleştiriliyor' sorusunu akıllara getiriyordu. Bu şirketin araçlarının tespit edilmesiyle beraber halkımız limanlarda bedenleriyle o tırların önüne engel olup bu ticaretin durmasını istiyor.' ifadelerini kullandı.
Mevlüt Yıldız
'Böyle bir ticareti sendika olarak da insani olarak da istemiyoruz'
Türkiye'nin israille ticareti kesme açıklamasının kendilerini mutlu ettiğini fakat paylaşılan verilerin Türkiye'ye yakışır bir durum olmadığının altını çizen Din Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Mevlüt Yıldız, 'Türkiye'nin israille ticareti kesme açıklaması bizleri mutlu etti. Çünkü bu zalim israil gerçekten mazlum Filistin halkını çoluk çocuk demeden hunharca öldürüyor, perişan ediyor. Hükümetin açıklaması bizi sevindirdi fakat bazı iddialar dolaşıyor. Eğer gerçekten Filistin üzerinden israile tekrar demir ve dikenli teller gidiyorsa bu bizi üzer. Bu tür şeyleri de sendika olarak da insani olarak da istemiyoruz. Böyle bir şey varsa bir an önce kesilmesi gerekir. Bu tür bir durumun olması Türkiye için yanlış olduğunu düşünüyoruz.' şeklinde konuştu.
Abdurrahman Sevgili
'Hala büyükelçimiz orada duruyor, kimse kimseyi kandıramaz'
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahman Sevgili ise 'israil, insanlıktan nasibi olmayan; acımasızca kadın, çoluk, çocuk, ihtiyar demeden vücutları paramparça edebilecek kadar vahşileşmiş katil, cani ve canavar bir terör devletidir. Hastane, cami, kilise, okul bırakmadı; her şeyi yok ediyor. Böyle bir devlete yardımcı olmak, onlara çelik ve dikenli tel, gıda, su, uçak yakıtı veya başka şeyler göndermek onlara ortaklık demektir. Çok fazla söze hacet yok. Onların aleyhinde dik durmak ve onları yok etmeye çalışmak gerekir. israil terör devletinin baş düşmanıyız biz. Çünkü onlar Müslümanlığı bıraktık insanlığı yok ediyor. israiloğulları Kur'an-ı Kerim'de de lanetlenmiştir.' dedi.
Sevgili, 'Onlar fiavundan öte insanlardır. Firavun sadece erkek çocukları öldürüyordu. Bu hem erkek hem çocuk hem yaşlı herkesi öldürüyor. Fırın, çeşme, ambulansları yok ediyor. Sözler kifayetsiz kalıyor. Böyle bir ortamda bunlara yardımcı olmak herhalde onlara ortaklık demektir. Hala büyükelçimiz orada duruyor. Kimse kimseyi kandıramaz. Ticaretimiz en büyük hızla devam ediyor. Anlayan için yeterlidir.' diye belirtti.