İslam’da toplumun ana unsuru olan aile kurumunun selameti için gençlerin evliliğe teşvik edildiğini hatırlatan Diyanet-Sen Batman Şube Başkan Yardımcısı ve İmam-Hatip Mehmet Salih Gültekin, toplumda huzurun hâkim olması ve gençlerin günaha sürüklenmesinin önüne geçilmesi için evlilik müessesinin önemini vurgulayarak anne babalara çağrıda bulundu.
Evliliğin Zorlaştırılması Huzursuzluğun Kaynağı
Günümüzde evliliğin giderek zorlaştığı ve maliyetinin arttığı bir döneme dikkat çeken Mehmet Salih Gültekin, bu durumun toplumdaki huzursuzluğun en önemli nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Özellikle kız tarafı ailelerinin evlilik sürecini gereğinden fazla zorlaştırmasının, gençlerin evlenmesinin önünde büyük bir engel teşkil ettiğini ifade etti.
En Bereketli Nikah, Külfeti En Az Olandır
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) bir hadis-i şerifini hatırlatan Gültekin, "En bereketli nikah, külfeti en az olan nikahtır" buyruğunun evliliğin kolaylaştırılmasının önemini açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi. Evlenecek gençlerin maddi yüklerinin hafifletilmesiyle, kurulacak ailenin temelinin bereket üzerine atılacağını vurgulayan Gültekin, Kur'an-ı Kerim'de ve birçok hadis-i şerifte bu konunun önemle vurgulandığını belirtti.
Evlilik Kutsal Bir Sözleşme, Bereket ve Rahmet Kaynağıdır
Allah Resulü'nün (s.a.v.) evliliğin hem kadın hem de erkek için dini, hukuki ve ahlaki sorumluluklar yükleyen mukaddes bir sözleşme olduğunu bildirdiğini hatırlatan Gültekin, evliliğin külfet değil, bereket; meşakkat değil, rahmet kaynağı olduğunu ifade etti. Evliliğin sadece biyolojik ihtiyaçların karşılanmasından ibaret olmadığını, aynı zamanda gönüllerin, ideallerin, sevinç ve hüzünlerin paylaşıldığı ulvi bir bağ olduğunu vurguladı. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) buyurduğu üzere evlenmenin, gözü haramdan koruyan ve iffeti muhafaza eden önemli bir adım olduğunu dile getirdi.
Sağlam Temeller Üzerine Kurulu Aile, Güçlü Toplumun Teminatıdır
Evliliğin güçlü bir toplumun ve sağlam bir geleceğin temeli ve güvencesi olduğunu belirten Gültekin, eşlerin birbirini kötülüklerden koruyan güvenli bir liman ve her türlü tehdide karşı sağlam bir kalkan olduğunu ifade etti. Yüce Rabbimizin Kur'an-ı Kerim'de evliliğin bu koruyucu ve destekleyici yönünü bizlere bildirdiğini hatırlattı.
Düğünlerde Tevazu ve Sadelik Esas Olmalı
Evliliğin ilanı olan düğünlerde asıl olanın tevazu ve sadelik olduğunu vurgulayan Gültekin, gösterişten, aşırılıktan ve israftan kaçınılması gerektiğini söyledi. Günümüzde evlilik için yapılan gereğinden fazla harcamaların aileleri büyük sıkıntılara soktuğunu ve eşlerin yuva kurarken ağır borç yükü altına girmelerinin huzur ve mutluluklarını olumsuz etkilediğini dile getirdi. Maddi kaygılar nedeniyle hayatlarının en güzel dönemini huzursuzluk ve zorluk içinde geçiren çiftlerin evliliklerinin daha başlamadan bitebildiğini ya da zamanla boşanmayla sonuçlanabildiğini üzülerek ifade etti.
Rabbimizin Rızasına ve Peygamberimizin Sünnetine Uygun Evlilikler İnşa Edelim
Evliliğin her aşamasında Rabbimizin rızasına ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) sünnetine uygun hareket etmenin önemine değinen Gültekin, evlatlarımızın yuvalarının temelinin besmeleyle atılması gerektiğini söyledi. Düğün yapılırken İslam'ın emir ve yasaklarına riayet edilmesi, mahremiyet sınırlarının ihlal edilmemesi, insanın sağlığına ve saygınlığına zarar veren her türlü haramdan uzak durulması gerektiğini hatırlattı. Toplumun huzurunu bozan, çevreyi rahatsız eden, insanların canına ve malına zarar veren tutum ve davranışlardan kaçınılmasının önemini vurguladı.
Evliliği Zorlaştıran Anne Babalar Büyük Bir Vebal Altındadır
Rabbimizin her an bizi görüp gözettiğini ve yaptığımız her şeyden mutlaka hesaba çekileceğimizi unutmamamız gerektiğini belirten Gültekin, gençlerin ağır maddi yükler nedeniyle evlenemiyorsa bunun sorumlusunun anne babalar olduğunu ve bu durumun büyük bir vebal taşıdığını söyledi. Gençlerin evlenemedikleri için harama yönelebileceği ve zinaya giden yolların açabileceği tehlikesine dikkat çeken Gültekin, bu durumda sorumluluğun evlatlarını evlendirirken maddi yükümlülükleri ağırlaştıran anne babalarda olduğunu ifade etti. Birçok boşanmanın temelinde evlenmeden önce yapılan aşırı harcamaların ve ağır yüklerin yattığını dile getirdi. Eskiden sadece düğün salonu tutulurken, günümüzde söz, nişan, kına gibi birçok farklı merasimin masraflı hale geldiğini ve altın alımında da aşırıya kaçıldığını belirtti. Kızını evlendiren babaların, damat adayını ağır bir borç yükü altına sokması durumunda, evlilik sonrası huzursuzlukların yaşanması ve yuvanın yıkılması halinde sorumluluğun büyük ölçüde babalarda olduğunu vurguladı.
Dinimiz Kolaylaştırın Buyuruyor, Adetlere Takılıp Kalmayalım
Dinimizin "kolaylaştırın, zorlaştırmayın" emrini hatırlatan Gültekin, evlilikleri sağlam temeller üzerine oturtmak için çocukları evlendirirken, kız alırken ve kız verirken maddi yükü ağırlaştırmamamız gerektiğini söyledi. Çevrenin ve adetlerin etkisinde kalınmaması gerektiğini vurgulayan Gültekin, asıl hesap vereceğimiz merciin Rabbimiz olduğunu unutmamamız gerektiğini dile getirdi. Eskiden evlilik yaşının daha düşük olduğunu, ancak günümüzde maddi kaygılar nedeniyle otuz yaşına gelmiş gençlerin bile evlenmekten korktuğunu üzülerek ifade etti. Düğün masraflarının altından kalkamayacağını düşünen gençlerin, borç altına girmektense evlenmemeyi tercih ettiğini ve bu durumun onları kötü yollara sürükleyebildiğini belirtti. Bu durumun sorumlusunun evliliği zorlaştıran anne babalar olduğunu yineledi.
Toplum Olarak Evliliği Kolaylaştırmak Mecburiyetindeyiz
Toplum olarak evliliği kolaylaştırmak mecburiyetinde olduğumuzu vurgulayan Gültekin, toplumumuzu tehlikelerden ve gençlerimizi önlerindeki tuzaklardan kurtarmak için evlilik sürecini rahatlatmamız gerektiğini söyledi. Aileyi koruma altına almak için evliliklerde taraf olan anne babaların, kız ve erkek tarafı fark etmeksizin süreci kolaylaştırması ve zorluklardan kaçınması gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.
